Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 7) MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Katma Değer
Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B) kısmının 10 uncu
bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm
eklenmiş ve bu bölümden sonra gelen bölümün numarası buna göre teselsül
ettirilmiştir. “11. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil
Edilen Gübreler ve Gübre Üreticilerine Bu Ürünlerin İçeriğinde Bulunan
Hammaddelerin Teslimi ile Yem Teslimlerinde İstisna 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendine göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilen
gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde bulunan hammaddelerin
teslimi ile küspe (Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 2303.10 tarife pozisyon
numarasında sınıflandırılan nişastacılık artıkları ve benzeri artıklar ile
2303.30.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyon numarasında
sınıflandırılan biracılık ve damıtık içki sanayinin posa ve artıkları hariç),
tam yağlı soya (fullfat), kepek, razmol, balık unu, et unu, kemik unu, kan
unu, tapyoka (manyok), sorgum ve her türlü fenni karma yemler (kedi-köpek
mamaları hariç), saman, yem şalgamı, hayvan pancarı, kök yemler, kuru ot,
yonca, fiğ, korunga, hasıl ve slajlık mısır, üçgül, yemlik lahana, yem
bezelyesi ve benzeri hayvan yemleri (yeşil ve kuru kaba yemler ve bunların
pellet şeklinde veya mevsimsel ihtiyaçlara göre bir bağlayıcı kullanılarak
veya kullanılmadan işlem görmüş olanları dâhil) teslimi KDV’den istisnadır. Bu istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda
belirlenmiştir. 11.1. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil
Edilen Gübre Teslimleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilen
gübrelerin teslim ve ithali KDV’den istisnadır. Gübrelerin teslim ve
ithalinin bu madde kapsamında KDV’den istisna tutulabilmesi için teslim veya
ithale konu gübrenin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından gübre
olarak tescil edilmiş olması gerekir. Bu istisna ile tarım sektöründe faaliyette bulunan üreticilerin
üzerindeki vergi yükünün ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi
amaçlandığından, tarımsal amaç dışında kullanmak üzere satın alanlara yapılan
gübre teslimleri istisna kapsamında değerlendirilmez. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilen
gübrelerin üreticisi ya da ithalatçısı olmayıp satışını yapanlar, sattıkları
gübreye ilişkin tescil belgesinin bir örneğini üreticilerden ya da
ithalatçılardan temin ederler. İthalatçıların istisna kapsamında ithalat
yapabilmeleri için gübreye ilişkin tescil belgesini gümrük idaresine ibraz
etmeleri gerekir. 11.2. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarafından Tescil
Edilen Gübrelerin İçeriğinde Bulunan Hammaddelerin Gübre Üreticilerine
Teslimi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilmiş
gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre üreticilerine teslimi ile
söz konusu hammaddelerin gübre üreticileri tarafından ithali KDV’den istisna
olup, bu istisnadan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca gübre üretimi
için verilen lisans belgesi sahibi gübre üreticileri yararlanır. Lisans
belgesi sahibi olmakla birlikte gübre üretimine ilişkin tesisi bulunmayanlar
veya üretim tesisi gayri faal olanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilmiş
olan gübrelerin üretiminde ana hammadde olarak kullanılan doğalgazın gübre
üreticilerine teslimi istisna kapsamındadır. Diğer taraftan gübrenin
içeriğinde yer almayıp, gübre üretiminde farklı amaçlarla kullanılan
doğalgazın (ısınma, enerji ve benzeri kullanımlar) istisna kapsamında temini mümkün değildir. Lisans belgesi sahibi üreticiler kapasite raporlarında yer alan
üretim kapasitelerini aşmamak kaydıyla üretmeyi planladıkları gübre
miktarları ile gübre üretiminde kullanacakları hammadde ihtiyaçlarını altışar
aylık dönemler (Ocak-Haziran, Temmuz-Aralık) halinde belirleyerek Tebliğ
ekinde yer alan (EK:23A) liste ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
onayına sunarlar. Söz konusu liste Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından değerlendirilerek onaylanır. Üreticiler, onaylı hammadde listelerini elektronik ortamda
sisteme girerek, hammadde alımında veya ithalinde kullanacakları istisna
belgesini almak için bağlı oldukları vergi dairesine başvururlar. Dilekçeye;
üretici lisans belgesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
onaylı Tebliğ eki (EK: 23A) liste eklenir. Vergi dairesince, dilekçe üzerine öncelikle, başvuranın KDV
mükellefiyetinin bulunup bulunmadığı, üretim için gerekli lisans belgesi
sahibi olup olmadığı, faal durumda olan bir üretim tesisinin olup olmadığı ve
elektronik ortamda sisteme girilen hammadde listesi ile Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığınca onaylanmış listenin uyumlu olup olmadığı kontrol
edilir. Koşulları sağlayan üreticilere, hammadde alımı veya ithalinde
istisna uygulanabileceğine ilişkin vergi dairesi tarafından istisna belgesi
(EK: 23B) verilir. Vergi dairesinden alınan istisna belgesi ve eki liste,
üreticiler tarafından satıcılara ve gümrük idaresine ibraz edilerek istisna
kapsamında işlem yapılması talep edilir. Bu belgeye dayanılarak gübre
üretiminde kullanılacak hammaddelerin yurtiçinden alımı veya ithalinde KDV
hesaplanmaz. İstisna belgesi, ilgili olduğu altı aylık üretim dönemi ile bu
altı aydan önceki iki aylık tedarik süreci için geçerlidir. Bu sürenin sona
ermesi halinde, istisna belgesinin süresi de sona erer. Bu süreler dışında
istisna belgesi eki listede yer alan hammaddelerin istisna kapsamında temini
mümkün değildir. Örnek: Gübre üreticisi (A), Temmuz-Aralık 2016
üretim dönemi için hazırladığı hammadde listesini 20 Mart 2016 tarihinde
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının onayına sunmuştur. Bakanlık listeyi
inceleyerek ve gerekli düzeltmeleri yaparak 25 Mart 2016 tarihinde
onaylamıştır. Üretici (A), 5 Nisan 2016 tarihinde hammadde listesini sistem
üzerinden girerek istisna belgesi almak için vergi dairesine
başvurmuştur. Vergi dairesince listenin uygunluğu
kontrol edilmiş ve gübre üreticisi (A)’ya 15 Nisan 2016 tarihinde istisna
belgesi verilmiştir. İstisna belgesi, Temmuz-Aralık üretim döneminden önceki
iki aylık tedarik sürecinin başlangıcı olan 1 Mayıs 2016 ile üretim döneminin
sonu olan 31 Aralık 2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere verilecektir.
Gübre üreticisi (A) bu istisna belgesine dayanarak istisna belgesinin geçerli
olduğu tarihler arasında, istisna belgesi eki listede yer alan hammaddeleri
KDV ödemeden temin edebilir. İstisna belgesinin ekinde istisna kapsamında alınabilecek
hammaddeye ilişkin bilgiler yer alır. Söz konusu istisna belgesi kapsamında
teslimde bulunan satıcı, istisna belgesinin geçerli olduğu süreyi kontrol
eder ve istisna belgesi ekinin hammaddeye ilişkin bölümünü fatura tarihi,
numarası, tutarı ve hammadde miktarını belirtmek suretiyle onaylar ve istisna
belgesi ile eki listenin örneğini alır. Ayrıca teslime ilişkin bu bilgiler üretici ve satıcı tarafından
sisteme girilir. İstisna belgesi ve eki liste satıcılar tarafından 213 sayılı
Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklanır. İstisna belgesine dayanılarak yapılan hammadde teslimine ilişkin
faturalarda KDV gösterilmez. Ayrıca istisna belgesinin tarih ve numarasına
atıf yapılarak 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendi kapsamında istisna uygulandığına ilişkin bir açıklamaya yer verilir. Gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin KDV ödenerek alınması
halinde, ödenen bu KDV’nin istisna kapsamındaki gübre teslimine ilişkin
yüklenilen KDV olarak iadesinin talep edilmesi mümkündür. Üreticiler, istisna kapsamında almış oldukları hammaddeler ile
üretmiş oldukları gübrelerin üretim, satış ve stok bilgilerini altı aylık
dönemi takip eden ayın sonuna kadar vergi dairesine bir yazı ile bildirirler. 11.3. Yem Teslimleri 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendinde sayılan ve hayvan yemi olarak kullanılan malların teslimi KDV’den
istisnadır. Hayvanların beslenmesinde kullanılsa bile bu madde kapsamına
girmeyen malların istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu istisnanın uygulamasında fenni karma yem, birden fazla malın
endüstriyel işlemlere tabi tutulması sonucunda hayvanların ağızdan beslenmesi
için tam veya tamamlayıcı yem şeklinde kullanılabilen yemleri ifade
etmektedir. Soya fasulyesi, ayçiçeği tohumu, zeytin, şeker pancarı, pamuk
tohumu ve meyvelerin özütleme işleminden arta kalan ve hayvan yemi olarak
kullanılan posaları istisna kapsamında değerlendirilir. Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 2303.10 tarife pozisyon
numarasında sınıflandırılan nişastacılık artıkları ve benzeri artıklar ile
2303.30.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyon numarasında
sınıflandırılan biracılık ve damıtık içki sanayinin posa ve artıkları istisna
kapsamında değildir. 11.4. İstisnanın Beyanı Bu istisna kapsamındaki teslimlerin beyanı, ilgili dönem KDV
beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında
“Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda; - Yem teslimleri için 325, - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilmiş
gübre teslimleri için 326, - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilmiş
gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre üreticilerine teslimleri
için ise 327 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır. 11.5. İade Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilen
gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde bulunan hammaddelerin
teslimleri ile yem teslimlerinden doğan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler
aranır: - Standart iade talep dilekçesi - Satış faturaları listesi - İstisnanın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi - Yüklenilen KDV listesi - İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilen tescil
belgesinin örneği (yalnızca gübre teslimlerine ilişkin iade taleplerinde) - Kapasite raporu (yalnızca gübre üreticilerinin iade
taleplerinde) - Gübre üreticilerine verilen istisna belgesi ve eki liste
(EK:23B) (yalnızca gübre üreticilerine hammadde teslim edenlerin iade taleplerinde) 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendindeki istisna kapsamında temin ettiği yem ve gübreyi, yine bu istisna
kapsamında teslim eden mükelleflerin, yem ve gübre alımında ödemediği KDV’yi
iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel giderler ve ATİK’ler
nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda, genel giderler ve ATİK’ler
nedeniyle yüklenilen KDV için iade talebinde bulunabilecek KDV tutarı, yem
veya gübre satış bedeli ile bunların alış bedeli arasındaki farka genel vergi
oranı uygulanmak suretiyle bulunan tutarı aşamaz. Aynı şekilde, istisna kapsamında temin ettiği hammaddeyi
kullanarak ürettiği gübreyi yine istisna kapsamında teslim eden üreticilerin
bu teslimlere ilişkin iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, gübrenin
satış bedeli ile bu gübrenin üretiminde kullanılmak üzere istisna kapsamında
satın alınan hammaddenin alış bedeli arasındaki farka genel vergi oranı
uygulanmak suretiyle bulunan tutarı aşamaz. 11.5.1. Mahsuben İade Mükelleflerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
tescil edilen gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde bulunan
hammaddelerin teslimleri ile yem teslimlerinden kaynaklanan mahsuben iade
talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına
bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir. 11.5.2. Nakden İade Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilen
gübreler ve gübre üreticilerine bu ürünlerin içeriğinde bulunan hammaddelerin
teslimleri ile yem teslimlerinden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden
iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine
getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi vergi
inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi
halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme
raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür. 11.6. Müteselsil Sorumluluk Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edilmiş
gübrelerin içeriğinde bulunan hammaddelerin gübre üreticilerine tesliminde
istisna belgesi ile eki listenin (EK:23B) satıcılara ibraz edilmesi,
satıcıların da istisna belgesi ekinde yer alan listeyi teslim ettikleri
hammadde miktarı ile fatura bilgilerini belirtmek suretiyle doldurarak
onaylamaları, istisna belgesi ve eki listenin örneğini almaları şarttır. Bu şartları sağlamadan istisna kapsamında işlem yapan satıcılar,
bu istisna sebebiyle ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslim
yapılan mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumludur. Kendisine, teslimin istisna kapsamına girdiğini belirten istisna
belgesi ile eki liste (EK:23B) ibraz edilen mükellefler, başka bir şart
aramadan istisna belgesi ekinde yer alan listeyi doldurarak istisna kapsamında
işlem yapar. Daha sonra işlemin, istisna için bu bölümde açıklanan şartları
baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti
halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine
istisna kapsamında teslim yapılan alıcıdan aranır. Satıcının iade talebi ise
yukarıda belirtilen usul ve esaslar kapsamında yerine getirilir. İstisna kapsamında temin edilen veya istisna kapsamında temin
edilen hammaddeyle üretilen gübrelerin KDV hesaplanarak teslimi halinde, hammadde
veya gübrenin temininde ödenmeyen KDV, satışı gerçekleştiren mükellef
tarafından teslimin yapıldığı döneme ilişkin 2 No.lu KDV beyannamesi ile
sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenir. Bu şekilde beyan edilerek ödenen KDV
için vergi ziyaı cezası hesaplanmaz. 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilen
bu vergi, aynı döneme ait 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu
yapılabilir.” MADDE 2 – Aynı Tebliğin (II/E-4.) ve (II/E-4.1.)
bölümleri başlıklarıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “4. Büyük Yatırımlara İlişkin İstisna 3065 sayılı Kanunun 6745 sayılı Kanunla değişik geçici 30 uncu
maddesinde, “31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak
üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon Türk Lirası
tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle
yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen
katma değer vergisi, izleyen yıl talep edilmesi halinde belge sahibi
mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde,
iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren
gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarında
zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun
meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılıbaşında başlar. Bu madde kapsamında yer alan asgari sabit yatırım tutarını
sektörler itibarıyla veya topluca 50 milyon Türk lirasına kadar indirmeye
veya iki katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda
belirlenmiştir. 4.1. Kapsam Söz konusu düzenleme ile 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak
üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon TL tutarında
sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle
yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen
KDV’nin, bu kapsamda işlemleri bulunan mükelleflere izleyen yıl içerisinde
talep etmeleri halinde iade edilmesi öngörülmektedir. Madde hükmü ile Bakanlar Kuruluna, uygulamadan yararlanacak
asgari sabit yatırım tutarını sektörler itibarıyla veya topluca 50 milyon
Türk lirasına kadar indirme veya iki katına kadar artırma yetkisi
verilmiştir.” MADDE 3 – Aynı Tebliğin (II/E-4.3.) bölümünde yer
alan “Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Asgari 500 Milyon TL Tutarında Sabit
Yatırım Öngörülen Stratejik Yatırımlar” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesinde
Asgari Belirlenen Tutarda Sabit Yatırım Öngörülen Yatırımlar” şeklinde
(II/E-4.4.) bölümünde yer alan “Yatırım teşvik belgesinde belirtilmemiş
olması halinde, yatırımın stratejik yatırım kapsamında olduğunu tevsik eden
belgenin onaylı örneği” ibaresi “Yatırımın asgari sabit yatırım tutarını
sağladığını tevsik eden belgenin onaylı örneği” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 4 – Aynı Tebliğin (II/F-4.7.1.) bölümünün
birinci ve ikinci paragraflarında yer alan “tahvil” ibareleri “tahvil (elde
edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle
verilen finansman hizmetleri dâhil)” şeklinde değiştirilmiş, aynı bölümün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir. “6728 sayılı Kanun ile 3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesinde
yer alan “tahvil” ibaresinden sonra gelmek üzere “(elde edilen faiz gelirleri
ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman
hizmetleri dâhil)” parantez içi hüküm eklenmiştir. Bu çerçevede, elde edilen
faiz geliri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen
finansman hizmetinin istisna kapsamında olduğu hususu açıklığa
kavuşturulmuştur. Buna göre, tahvil ihracında tahvil teslimi ile birlikte tahvili
satın alanlar tarafından verilen finansman hizmetinin karşılığı olan
faiz/kupon ödemeleri de istisna kapsamındadır. Örnek: Türkiye’de mukim (A) Şirketi fon
ihtiyacını karşılamak üzere yurt dışında tahvil ihraç etmiş, ihraç edilen
tahvillerden 100.000 TL nominal bedelli tahvil yurt dışında mukim (B) Şirketi
tarafından satın alınmıştır. Tahvilin itfasında (A) Şirketi tarafından yurt
dışında mukim (B) Şirketine 100.000 TL nominal bedel ile bu bedel üzerinden
hesaplanan 10.000 TL tutarında faiz ödenmiştir. Bu faiz ödemesi 3065 sayılı
Kanunun (17/4-g) maddesine göre KDV’den istisna olduğundan, (A) Şirketi
ödediği faiz tutarı üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV beyan etmeyecektir.” MADDE 5 – Aynı Tebliğin; a) (II/F-4.16.) bölümüne birinci paragraftan
sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir. “3065 sayılı Kanunun (17/4-u) maddesi kapsamında varlık kiralama
şirketlerine ve (17/4-y) maddesi kapsamında finansal kiralama şirketleri,
katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve
iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere
satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu
taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal
kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının
aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.” b) (II/F-4.16.1.) bölümüne birinci paragraftan
sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf, “Örnek 11” den sonra gelmek üzere
aşağıdaki örnek eklenmiştir. “En az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu
taşınmazların 3065 sayılı Kanunun (17/4-u) maddesi ile (17/4-y) maddesinde
yer alan istisna kapsamında varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama
şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde
bulunduğu süreler de dikkate alınır.” “Örnek 12: (A) Ltd. Şti. 100 m² büyüklüğündeki
arsayı (B) A.Ş.nden 20/7/2013 tarihinde satın alarak aktifine kaydetmiş,
1/1/2015 tarihinde bu taşınmazı 3065 sayılı Kanunun (17/4-y) maddesi
kapsamında (D) finansal kiralama şirketine devretmiş ve 31/12/2015 tarihinde
geri almıştır. (A) Ltd. Şti. bu taşınmazı 5/5/2016 tarihinde satmıştır. 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre taşınmazın (A) Ltd.
Şti.nin aktifinde iki tam yıl süreyle bulunup bulunmadığına ilişkin yapılacak
hesaplamada, taşınmazın (D) finansal kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu
süre de dikkate alınacaktır. Bu çerçevede, taşınmazın (A) Ltd. Şti. tarafından satın alındığı 20/7/2013
tarihi ile satıldığı 5/5/2016 tarihi arasında iki tam yıllık süre geçtiğinden
bu satış KDV’den istisna olacaktır.” MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/F-4.19.) bölümü
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının
6728 sayılı Kanun ile değişik (u) bendi uyarınca her türlü varlık ve hakkın,
kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi
sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine devri ile bu
varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan
kuruma devri KDV’den istisna edilmiştir. Diğer taraftan, istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin olarak
varlık ve hakların kaynak kuruluşlarca kira sertifikası ihracı amacıyla
devrinde, kaynak kuruluşlarca istisnaya konu varlık ve hakların iktisabında
yüklenilen KDV’nin indiriminde; devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla
telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılması gerekmez. Ancak,
kaynak kuruluşlarca bu varlık ve hakların iktisabında yüklenilen ve devrin
yapıldığı döneme kadar indirilemeyen kısım “İlave edilecek KDV” olarak beyan
edilir ve devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.” MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/F-4.21.) bölümü başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “4.21. Finansal Kiralama Şirketleri, Katılım Bankaları ile
Kalkınma ve Yatırım Bankalarınca, 6361 sayılı Kanun Kapsamında, Taşınır veya
Taşınmazların Bizzat Kiracıdan Satın Alınması, Satan Kişilere Kiralanması ve
Kiralayana Satılması (Sat-Kirala-Geri Al) İşlemi 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının 6728
sayılı Kanun ile değişik (y) bendi uyarınca, 21/11/2012 tarihli ve 6361
sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve
yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geri kiralanan her türlü
taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu kıymetin
mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile
kiralamaya konu taşınır ve taşınmazların kiralayana satılması, satan kişilere
kiralanması ve devri işlemi KDV’den istisna edilmiştir. Buna göre, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun kapsamında, bir taşınır
veya taşınmazı sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması
işlemine, söz konusu taşınır ve taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi
sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile KDV istisnası uygulanır. İstisna, kiralamaya konu taşınır ve taşınmazların satın
alınması, satan kişilere kiralanması ve tekrar kiralayana devri işlemlerinde
uygulanacak olup, aynı sözleşme kapsamındaki işlemlerin ayrıştırılarak farklı
uygulamalara tabi tutulması mümkün değildir. 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının (y)
bendinde 6728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle taşınırlar da istisna
kapsamına dahil edilmiş olup, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları
ile kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun kapsamında,
taşınırların sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması
işlemlerinde istisna, söz konusu değişikliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı
tarihten (9/8/2016) sonra yapılan sözleşmelerde uygulanacaktır. Diğer taraftan, istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin olarak
her türlü taşınır ve taşınmazların kiracıları tarafından finansal kiralama
şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde,
kiracılarca istisnaya konu taşınır ve taşınmazların iktisabında yüklenilen
KDV’nin indiriminde; devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla telafi edilen
kısım için herhangi bir düzeltme yapılmaz. Ancak, kiracılarca bu taşınır ve
taşınmazların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar
indirilemeyen kısım “İlave edilecek KDV” olarak beyan edilir ve devrin
yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider olarak dikkate alınır.” MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F-4.23.) bölümünden
sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “4.24. Varlık ve Hakların Türkiye Varlık Fonu ve Alt Fonlara
Devri ile Bu Varlık ve Hakların Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi
Tarafından Yönetilmesi Suretiyle Yapılan Teslim ve Hizmetler 26/8/2016 tarihli ve 29813 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi uyarınca,
sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak,
yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin
etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık
Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere Türkiye Varlık
Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştur. 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına 6741
sayılı Kanun ile (i) bendi eklenerek, varlık ve hakların, Türkiye Varlık Fonu
ve alt fonlara devri ile bu varlık ve hakların Türkiye Varlık Fonu Yönetimi
Anonim Şirketi tarafından yönetilmesi suretiyle yapılan teslim ve hizmetler
KDV’den istisna edilmiştir. Öte yandan, aynı maddeye göre, bu kapsamda vergiden istisna
edilen işlemler bakımından Kanunun (30/a) maddesi hükmü uygulanmaz. Buna
göre, KDV mükellefiyeti olanlar bu istisna kapsamındaki işlemleri dolayısıyla
yüklendikleri KDV’yi indirim konusu yapabilirler, ancak indirim yoluyla telafi
edemedikleri KDV’nin iadesini talep edemezler.” MADDE 9 – Aynı Tebliğin; a) (II/G-2.) bölümünün; 1- Başlığında yer alan “Teknoloji Geliştirme
Bölgelerinde” ibaresi “Teknoloji Geliştirme Bölgesinde ve İhtisas Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde” olarak, 2- Birinci paragrafında yer alan “teknoloji
geliştirme bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde ve ihtisas
teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak, 3- İkinci paragrafında yer alan “Teknoloji
Geliştirme Bölgelerinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgelerinde veya
ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde” olarak, 4- Beşinci paragrafında yer alan “Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde veya ihtisas
teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak, 5- Altıncı paragrafında yer alan “teknoloji
geliştirme bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde veya ihtisas
teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak, 6- Sekizinci paragrafında yer alan
“Teknoloji Geliştirme Bölgesinde” ibaresi “teknoloji geliştirme bölgesinde
veya ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde” olarak, b) (II/G-3) bölümünün birinci paragrafında
yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2020” olarak, c) (II/G-5) bölümünde yer alan “31/12/2015”
ibareleri “31/12/2017” olarak değiştirilmiştir. MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/C-2.1.) bölümünün
sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir. “6728 sayılı Kanun ile 3065 sayılı Kanunun (30/d) maddesine; “(5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununun
41 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre işletme
aleyhine oluşan farklara ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen katma
değer vergisi hariç)” parantez içi hükmü eklenmiştir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü ve 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddelerinde mükelleflerin ilişkili oldukları
kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel ve
fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları halinde
kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak
dağıtılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde indirim olarak kabul
edilmeyeceği; 3065 sayılı Kanunun (30/d) maddesinde, kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler
dolayısıyla ödenen KDV’nin hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına
alınmıştır. Bu hükümler çerçevesinde, transfer fiyatlandırması yoluyla
örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde indirim
konusu yapılması kabul edilmediğinden, bu giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin
de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan
kazançlara ilişkin yurtdışından temin edilen hizmetler dolayısıyla sorumlu
sıfatıyla ödenmiş KDV’ler ile ithalat işlemlerine ilişkin ödenmiş olan
KDV’lerin indirim hesaplarından çıkarılması mükerrer vergilendirmeye ve
dolayısıyla yersiz ödenen vergilerin iadesine sebebiyet vermekte olup,
mükerrer vergilendirmeyi engellemek amacıyla 3065 sayılı Kanunun (30/d)
maddesine parantez içi hüküm eklenmiştir. Söz konusu hüküm gereğince,
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlara ilişkin
yurtdışından temin edilen hizmetler dolayısıyla sorumlu sıfatıyla ödenmiş
KDV’ler ile ithalat işlemlerine ilişkin ödenmiş olan KDV’lerin indirim
hesaplarından çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Örnek: (A) Limited Şirketi, İngiltere’de mukim
ilişkili şirket olan (B) şirketinden araç ithal edip yurt içinde satmaktadır.
Söz konusu araçlar 100.000 TL’ye ithal edilmiş olup, gümrükte araç başına
18.000 TL KDV ödenmiş ve ödenen bu KDV indirim konusu yapılmıştır. Daha sonra
(A) Limited Şirketi nezdinde yapılan vergi incelemesinde transfer
fiyatlandırması eleştirisinde bulunulmuş ve araçların birim fiyatının 80.000
TL olması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun (30/d)
maddesine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtıldığı
tespit edilen 20.000 TL’ye isabet eden ve gümrükte ödenen 3.600 TL
tutarındaki KDV’nin indirimlerden çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır.” MADDE 11 – Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.) bölümünün
birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “DİİB sahibi mükellef tarafından bu belge kapsamında üretilen
mallar, belge sahibi tarafından doğrudan ihraç edilebilir ya da 3065 sayılı
Kanunun (11/1-c) veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla
teslim edilebilir. Dolayısıyla DİİB sahibi mükellefin belge kapsamında
yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malları kullanarak
ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV hesaplanarak (3065
sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki ihraç
kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslimi mümkün
değildir. Buna rağmen, DİİB kapsamında üretilen malların KDV hesaplanarak
(3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki ihraç
kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslim edilmesi
halinde, ihracatçılara bu teslimler nedeniyle yüklenilen KDV’nin iadesi
yapılamaz.” MADDE 12 – Aynı Tebliğin (IV/A-2.1.1.) bölümünün
birinci paragrafında yer alan “aşağıda belirtilen borçlarına” ibaresinden
sonra gelmek üzere “(4760 sayılı ÖTV Kanunundan doğan borçlar hariç)” ibaresi
eklenmiştir. MADDE 13 – Aynı Tebliğin (IV/E-3.3.) bölümünün son
paragrafı yürürlükten kaldırılmış ve yürürlükten kaldırılan paragraftan sonra
gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir. “Hakkında bu şekilde tespit yapılarak sahte belge düzenleme
riski nedeniyle incelemeye sevk edilen mükelleflerin bilinen işyeri
adresinde, incelemeye sevk işleminin vergi dairesinin ıttılaına girmesini
takip eden günden itibaren beş işgünü içinde en az iki kişiden oluşan bir
grup tarafından yoklama yapılır. Yoklamada, mükellefin bilinen işyeri adresinde faal olup
olmadığı; gerek cari dönemde gerekse tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla
ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı; üretim ve/veya ticaret kapasitesi;
depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat ve demirbaş varlığı; emtia mevcudu ve
çalışan sayısına ilişkin bilgiler mutlaka tespit edilir ve bu hususlara
düzenlenen tutanakta yer verilir. Bu tutanakta, nezdinde yoklama yapılan
mükellefin açıklamaları hariç olmak üzere, görüş ve kanaate yer verilmez.
Bulunması halinde, mükellefin işyeri çevresindeki esnaf, site yöneticisi,
komşu, muhtar vb. kişilerin mükellefin ticari faaliyeti ve itibarına yönelik
ifadeleri, ilgiliye imzalatılarak ayrı bir tutanakla kayıt altına alınır. Tutanağın düzenlendiği tarihi takip eden günden itibaren beş
işgünü içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesindeki müdür ve bir müdür
yardımcısının da katılacağı üç kişilik bir komisyon tarafından; yoklama
sonucunda düzenlenen tutanak, mükellefin tarh zamanaşımı süresi içindeki
dönemlere ilişkin beyannameleri ve Ba-Bs bildirimleri, nezdinde daha önce
yapılmış yoklamalara ilişkin tutanaklar, tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu
bilgileri, alım-satım ilişkisi içinde olduğu mükelleflere ilişkin bilgiler ve
vergi dairesinde bulunan diğer bilgi ve kayıtlar (vergi inceleme bilgileri,
kira sözleşmesi, Yönetim Bilgi Sisteminde elektronik ortamda bulunan
kayıtlar, vb) dikkate alınarak mükellefin, tespitin ilgili olduğu dönem
itibariyle bildirdiği ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunması
halinde işletme kapasitesi ile beyanlarının (satış hasılatının, stoklarının,
maliyetlerinin, vb) uyumlu olup olmadığı değerlendirilir. Komisyon, gerek
görmesi durumunda, mükelleften ilave bilgi, belge ve açıklama isteyebilir. Yapılan değerlendirme neticesinde, komisyon üyelerinin
kanaatiyle olumsuzluğun teyit edilmesi halinde mükellef özel esaslar
kapsamına alınır.” MADDE 14 – Aynı Tebliğin (IV/E-4.3.) bölümünün son
paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 15 – Aynı Tebliğin (IV/E-5.) bölümünün sonuna
aşağıdaki örnek eklenmiştir. “Örnek: Uluslararası taşımacılık hizmeti
dolayısıyla KDV iade talebinde bulunan bir mükellefin akaryakıt alımı yaptığı
bir mükellef hakkında olumsuzluk bulunması halinde, iade talep eden mükellef
işlemin gerçekliğini yukarıda belirtildiği şekilde ödeme belgesi ibraz ederek
ispat edebilir. Ancak, akaryakıt alımı yapıldığı iddia edilen mükellefin, iadeci
mükellefin bağlı olduğu ilden farklı bir ilde bulunması ve/veya yapılan
taşımacılık hizmetinin güzergâhı üzerinde bulunmaması gibi şüphe uyandıran
bir durumunun bulunması halinde, vergi dairesince yapılan değerlendirme
sonucunda ödeme belgesi işlemin gerçekliğinin tevsiki hususunda yeterli bulunmayarak
yalnızca ödeme belgesine göre işlem tesis edilmeyecek ve mükelleften ilave
açıklamalar istenebilecektir.” MADDE 16 – Aynı Tebliğin (IV/E-9.1.) bölümünün
birinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir. “Yapılan yoklamada bilinen adreslerinde bulunamayan
mükelleflerin mükellefiyet kaydının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ıncı
maddesi uyarınca terkin edilmesi halinde, ikinci yoklama yapılmaksızın
mükellefler özel esaslara alınır. Anılan madde kapsamında mükellefiyet kaydının
terkini işleminin birinci yoklama tarihinden de önce yapılmış olması halinde,
mükellefler terkin tarihi itibariyle özel esaslara alınır.” MADDE 17 – Aynı Tebliğin (IV/E-12.) bölümünden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “13. 3/8/2016 Tarihli ve 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Kapsamında KDV Artırımında Bulunanların Özel
Esaslar Karşısındaki Durumu Aralık/2015 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak
haklarında bu Tebliğ kapsamında; - Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
kullanma olumsuz raporu ile - Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
kullanma, - Beyanname vermeme, - Adresinde bulunamama, - Defter ve belge ibraz etmeme olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan mükelleflerden
2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarında faaliyette bulundukları
dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesi
kapsamında KDV artırımında bulunanlar (Bu yıllardan herhangi birinde faaliyete
başlanması halinde faaliyete başlanan yıl ve sonraki yıllar için; faaliyetin
terk edilmesi halinde ise faaliyetin terk edildiği yıl ve önceki yıllar için
artırımda bulunulması gerekir.), artırım tutarlarının tamamını ödedikleri
tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılır. Ayrıca, taksit
uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir
taksite ait tutarın %10’u kadar banka teminat mektubu (herhangi bir
kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet tahvili veya hazine bonosu
cinsinden teminat göstermeleri halinde taksitlerin tamamının ödenmesi
beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanır. Bu şekilde teminat gösteren
mükelleflerin mezkûr Kanunun verdiği haktan daha fazla taksiti aksatmaları
halinde, ödenmemiş taksitler muaccel hale gelir ve kalan borcun tamamı
teminatın paraya dönüştürülmesi yoluyla tahsil edilir. 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarında faaliyette
bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi doğrultusunda KDV artırımında bulunarak özel esaslar kapsamından
çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda belirtilen
olumsuzluklar kapsamında tekrar özel esaslara alınmazlar. Özel esaslar kapsamında olmadığı halde KDV artırımında bulunmuş
olan mükellefler, artırımda bulundukları yıllarda alım yaptıkları
mükelleflerle ilgili olumsuzluklar için yapılacak tespitler dolayısıyla özel
esaslar kapsamına alınmazlar. Yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında
özel esaslar uygulananların KDV artırımında bulunmaları ise bunların genel
esaslara dönüşlerini sağlamaz. Aynı şekilde yukarıda belirtilenler dışındaki
sebepler dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulanması gerekenlerin KDV
artırımında bulunmaları bunların özel esaslara tabi tutulmasını engellemez. 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında KDV artırımında
bulunmasına bağlı olarak özel esaslar kapsamından çıkarılan veya özel esaslar
kapsamına alınmayan mükelleflerin iade taleplerinde, haklarında olumsuzluk
bulunan mükelleflerden alımlarının bulunduğunun tespiti halinde, Tebliğin
(IV/E-11) bölümünde belirtilen hükümlerin uygulanacağı tabiidir.” MADDE 18 – Aynı Tebliğe ekte yer alan (EK:23A) ve
(EK:23B) eklenmiştir. MADDE 19 – Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte yürürlüğe
girer. MADDE 20 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı
yürütür. 4 Ekim 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : 29847 |