GÜNCEL: 10/07/2015 |
||||||||||||||
Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2015/24) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgi ve İşlemler Kapsam ve yasal dayanak MADDE 1 – (1) Bu
Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve
99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında
Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi
hakkında mevzuat (mevzuat) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden
geçirme soruşturması (NGGS) sonuçlarını içermektedir. Mevcut önlem ve soruşturma MADDE 2 – (1) Almanya,
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Belçika, Finlandiya, Hollanda, İsrail,
İtalya, Macaristan, Romanya, Rusya Federasyonu ve Yunanistan menşeli
3904.10.00.00.19 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında kayıtlı
“yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür”
(PVC-S)’e yönelik açılan damping soruşturması
neticesinde, 6/2/2003 tarihli ve 25016 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2003/2)
(esas soruşturma) uyarınca, Almanya, Belçika, İtalya, İsrail ve Romanya için
25-45 ABD Doları/Ton arasında firma bazında değişen oranlarda; ABD,
Finlandiya, Hollanda, Macaristan ve Yunanistan için 45 ABD Doları/Ton
oranında dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur. (2) Yerli üretim dalı tarafından söz
konusu ürüne yönelik bir NGGS açılması talebinde
bulunulması üzerine, 1/2/2008 tarihli ve 26774
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (2008/7) ile sadece ABD, Almanya, İtalya ve Romanya’ya yönelik
olarak NGGS başlatılmış olup, diğer ülkelere uygulanan önlemler yürürlükten
kaldırılmıştır. 25/6/2009 tarihli ve 27269
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (2009/18) ile ABD, Almanya, İtalya ve Romanya’ya yönelik
uygulanan dampinge karşı önlemlerin devamına karar verilmiştir. (3) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin
ikinci fıkrası hükmünce, 29/6/2013 tarihli ve 28692
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11)
vasıtasıyla mevcut önlemin yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün yerli
üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş
bir başvuru ile bir NGGS açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur. (4) Yerli üretici Petkim Petrokimya Holding A.Ş., İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:
2013/11)’de öngörülen sürede ABD ve Almanya menşeli önleme tâbi ürün için
NGGS açılması için başvuruda bulunmuştur. Yapılan başvuru üzerine, 17/6/2014 tarihli ve 29033 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ
No:2014/18) ile başlatılan NGGS, T.C. Ekonomi Bakanlığı (Bakanlık) İthalat
Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıştır. (5) Yerli üretici
önleme tabi İtalya ve Romanya’daki fabrikaların birkaç yıldır atıl durumda
olmaları ve bazılarının halen özelleştirme sürecinin devam etmesi; ilgili
ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın özellikle 2012 ve 2013 yılında durma noktasına
gelmiş olması; İtalya ve Romanya menşeli ithalata uygulanan önlemin devam
etmesinin yerli üretim dalında zarara veya zararın yeniden meydana gelmesine
yol açmayacağı gerekçeleriyle söz konusu ülkeleri başvuruya konu etmemiştir. Başvuru konusu
yapılmayan ülkeler (İtalya ve Romanya) için yürürlükteki
önlem25/6/2014 tarihinde sona ermiştir. Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil
niteliği MADDE 3 – (1) Başvuru
aşamasında yapılan incelemede, Yönetmeliğin 20 nci maddesi
çerçevesinde başvuru sahibi Petkim Petrokimya
Holding A.Ş (Petkim) dışında bilinen başka yerli
üretici bulunmadığından Petkim’in yerli
üretim dalını temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiş olup, soruşturma
sırasında bu bulguyu değiştirecek bir bilgiye ulaşılmamıştır. İlgili tarafların bilgilendirilmesi,
bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi MADDE 4 – (1) Soruşturma
açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından bilinen ABD
ve Almanya’daki üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik
ithalatçılarına ve ayrıca soruşturmaya konu ülkelerde yerleşik diğer üreticilere/ihracatçılara
iletilebilmesini teminen, anılan ülkelerin
Ankara’daki Büyükelçiliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde
bulunulmuştur. (2) Bildirimde, soruşturma açılış
Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişileceği
hususunda bilgi verilmiştir. (3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları
için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup tarafların süre uzatımı yönündeki
makul talepleri karşılanmıştır. (4) Yerli üretim dalı soruşturma
süresince Bakanlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep
edilen ilave bilgileri temin etmiştir. (5) Kendilerine soru formu gönderilen 46
ithalatçı firmanın 24’ünden cevap alınmıştır. (6) Türkiye’ye ABD ve Almanya menşeli PVC-S
ihracatı gerçekleştirdiği tespit edilen 19 firmaya soru formu gönderilmiş;
üretici olmayan 2 ihracatçıdan cevap alınmıştır. (7) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan
bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların
bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. (8) Soruşturma sonucunda
alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri
içeren Nihai Bildirim soruşturma konusu ülkelerin resmi temsilciliklerine,
yerli üretim dalına ve soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunan
ithalatçılara iletilmiş ve yapılan tespit ve değerlendirmelere ilişkin
görüşlerini Bakanlık ile paylaşmaları istenmiştir. (9) Tarafların soruşturma boyunca ortaya
koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat
kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde
cevap verilmiştir. Yerinde doğrulama soruşturması MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin
21 inci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi yerli üretici Petkim’in İzmir’de bulunan üretim ve idari
tesislerinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir. Gözden geçirme dönemi MADDE 6 – (1) Önlemin
yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden
meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil
etmek üzere 1/1/2011–31/12/2013 arasındaki
dönemi gözden geçirme dönemi olarak belirlenmiştir. İKİNCİ BÖLÜM Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün Önlem konusu ürün ve benzer ürün MADDE 7 – (1) Başvuru
konusu ürün, ABD ve Almanya menşeli 3904.10.00.00.19 GTİP altında yer alan
“yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür”(PVC-S) tir. (2) PVC, vinil klorürden
elde edilen amorf bir termoplastiktir. Beyaz
toz veya renksiz granül şeklindedir, yalıtkandır, asitlere yağlara,
hidrokarbonlara karşı dayanıklıdır. PVC sert ve sıkı bir maddedir.
Fakat plastifiyanlar ilave edildiğinde
çok esnek bir ürün haline gelir. Plastikleştiriciler, stabilizanlar, dolgu maddeleri ve diğer bazı maddelerin
katkısıyla elastik ve sert yapıda olabilirler. Başlıca kullanım sahaları,
sert film, şişe, plastik sert parçalar, sert levha ve profiller, boru
bağlantı parçaları, soğuk su boruları, pis su boruları, elektrik kablo
boruları, sert profil, çeşitli borular,
hortumlar, contalar, ipler ve profiller, izolasyon maddeleri, ayakkabı tabanı,
oyuncaklar ve basınçlı borular imalatıdır. (3) Esas soruşturmada ve İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/18) ile sonuçlanan NGGS’de yerli üretici tarafından üretilen ürünler
ile şikayet konusu ülkeler menşeli ürünler
arasında fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları olarak
“benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık bulunmadığı
tespit edilmiştir. Bu defa da ilgili başvuru kapsamında yapılan
değerlendirmede, benzer ürüne yönelik tespiti değiştirecek herhangi bir
bulguya rastlanmamıştır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi İhtimali Genel açıklamalar MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimali
incelenmiştir. Yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde, soruşturma sırasında
yeni damping marjı hesaplanmamış, esas
soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate
alınmıştır. Esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarının büyüklüğü MADDE 9 – (1) Mevcut
dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas
soruşturma nihayetinde şikayet konusu ürün için damping marjları
ABD için CIF bedelin %29,80’i ve miktar olarak 157,84 ABD Doları/Ton düzeyinde;
Almanya ülke geneli ve Ineos Vinyls Deutschland GmbH (IVD) firması için CIF bedelin %20,73’ü ve
miktar olarak 114,90 Euro/Ton düzeyinde tespit edilmiştir. Mezkur soruşturma
esnasında tespit edilen damping marjları bahse
konu ülkelerde yerleşik üretici/ihracatçıların önlemin kalkması halinde
muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından önemli bir gösterge niteliği
taşımaktadır. (2) ABD menşeli PVC-S ürünü için firma
ayırımı yapılmaksızın 45 ABD Doları/Ton; Almanya menşeli PVC-S için IVD firmasına
yönelik olarak 25 ABD Doları/Ton, diğer firmalar için ise 45 ABD Doları/Ton
düzeyinde dampinge karşı önlem yürürlükte olmakla birlikte, önleme konu
ürünün aradan geçen sürede maliyet artışlarından kaynaklı birim fiyatının
arttığı, orijinal soruşturmada belirlenen spesifik dampinge
karşı önlemlerin etkisinin azaldığı gözlenmektedir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi İhtimali Genel açıklamalar MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi çerçevesinde, yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ile
önlem konusu ürünün genel ithalatı ve fiyatlarının gelişimi, soruşturma
konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalat, pazar payı, fiyat baskısı ve kırılması
gözden geçirme dönemi için incelenmiştir. (2) Önlem konusu ürünün genel ithalatı
ve önleme konu ülkelerden yapılan ithalatının incelenmesinde Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır. İthalat verileri incelenirken 2011-
2013 dönemi dikkate alınmıştır. Genel ithalat MADDE 11 – (1) PVC-S
ürününün 2011-2013 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları
incelendiğinde 2011’de 742.595 ton olan ithalatın, 2012 yılında 724.460 tona
gerilediği, 2013 yılında ise 844.115 tona yükseldiği görülmektedir. 2011
yılında 1.143 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın, 2012 yılında düşerek 1.040
ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise 1,106 ABD Doları/Ton olduğu görülmektedir. ABD’den ithalat MADDE 12 – (1) Önleme konu
maddenin ABD’den gerçekleştirilen ithalatı incelendiğinde, ithalatın 2011
yılında 156.287 tondan, 2012 yılında 176.911 tona, 2013 yılında
ise 234.758 tona yükseldiği görülmektedir. (2) ABD menşeli ithalatın toplam PVC-S
ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %21 iken 2013 yılında %27,8’e
yükseldiği görülmüştür. (3) Birim fiyata bakıldığında, 2011
yılında 1.148 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.043
ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise tekrar artarak 1.107 ABD Doları/Ton olduğu
görülmektedir. Almanya’dan ithalat MADDE 13 – (1) Önleme konu
maddenin Almanya’dan gerçekleştirilen ithalatı incelendiğinde, ithalatın 2011
yılında 10.136 tondan, 2012 yılında 5.693 tona gerilediği ancak 2013 yılında
artarak 15.979 tona yükseldiği görülmektedir. (2) Söz konusu ithalatın toplam PVC-S
ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %1,4 iken 2013 yılında %1,9’a yükseldiği
görülmüştür. (3) Birim fiyata bakıldığında, 2011
yılında 1.127 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.039
ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise tekrar artarak 1.112 ABD Doları/Ton olduğu
görülmektedir. Diğer ülkelerden yapılan ithalat MADDE 14 – (1) 2011–2013
döneminde üçüncü ülkelerden yapılan ithalat incelendiğinde, 2011
yılında 576.172 ton olan ithalat 2012 yılında 541.856 tona düşmekte, 2013
yılında ise 593.378 ton düzeyine çıkmaktadır. (2) Diğer ülkeler menşeli ithalatın
toplam PVC-S ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %77,6 iken 2013 yılında
%70,3’e gerilediği görülmüştür. (3) Birim fiyata bakıldığında, 2011
yılında 1.143 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.039
ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise bir miktar artarak 1.105 ABD Doları/Ton
olduğu görülmektedir. Yurt içi tüketim ve pazar payları MADDE 15 – (1) Türkiye
toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında yerli üretici Petkim’den temin edilen yurt içi satış miktarları
ile genel ithalat miktarları ton bazında toplanarak ilgili yılda benzer mala
ilişkin tüketim elde edilmiştir. (2) Bu veriler çerçevesinde, Türkiye
benzer mal tüketimi endeks değeri 2011 yılı için 100 olarak alındığında 2012
yılında 98’e gerilemiş, 2013 yılında ise 109’a yükselmiştir. Yerli üretimin
pazar payı endeksi ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 102, 2013 yılında
78 olarak gerçekleşmiştir. (3) ABD’nin benzer mal tüketimi pazar
payı endeksi 2011-2013 yıllarında sırasıyla 100, 116 ve 137 olurken, Almanya
pazar payı endeksi aynı yıllarda sırasıyla 100, 57 ve 144 olarak
gerçekleşmiştir. Fiyat kırılması MADDE 16 – (1) Fiyat
kırılması, dampingli ithal ürünün Türkiye
pazarına giriş fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarının ne kadar
altında kaldığını gösterir. Fiyat kırılması hesabında, önlem konusu
ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın
CIF bedeline gümrük vergisi (ABD: %6,5, Almanya: %0) ve
%2 oranında gümrükleme masrafı eklenerek inceleme konusu ürünün Türkiye
piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu
olmadığı bir ortamda önleme konu ülkeler menşeli ürünün Türkiye pazarına
giriş fiyatının hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak
amacıyla anılan fiyata dampinge karşı
önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyat yerli üretim dalının yıllık
ortalama yurt içi satış fiyatları ile mukayese edilerek önlem konusu
ülkelerin ihraç fiyatının yerli üretim dalı ağırlıklı iç satış fiyatlarını
hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir. (2) Buna göre, ABD ve Almanya menşeli
ihracatın birim fiyatının yerli üretim dalı ağırlıklı birim iç satış fiyatlarını
önemli oranlarda kırdığı tespit edilmiştir. Fiyat baskısı MADDE 17 – (1) Fiyat
baskısı, dampingli ithalat fiyatlarının
Türkiye piyasasında yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatının yüzde
olarak ne kadar altında kaldığını göstermektedir. (2) İncelenen dönemde ABD ve Almanya
menşeli şikayet konusu ürünün yerli üretim
dalının birim fiyatları üzerinde yarattığı baskının önemli düzeylerde olduğu
tespit edilmiştir. Yerli üretim dalının ekonomik
göstergeleri MADDE 18 – (1) Yerli üretim
dalı ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde şikâyetçi yerli üreticinin
verileri kullanılmıştır. Eğilimlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesi
amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat
Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler esas
alınmış ve veriler 2011 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım
oranı (KKO) 1) Yerli üreticinin ilgili üründe 2011
yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2012 yılında 100, 2013 yılında ise 83
olmuştur. 2) Zarar inceleme döneminde kapasitede
bir değişiklik olmamıştır. KKO ise 2011 ve 2012 yıllarında 100 iken, 2013
yılında ise azalarak 83 olarak gerçekleşmiştir. b) Yurt içi satışlar ve ihracat 1) Yerli üreticinin şikayet konusu üründe 2011 yılında 100 olan yurt içi
satış miktar endeksi, 2012 yılında 99’a, 2013 yılında ise 85 düzeyine
gerilemiştir. 2) Aynı dönemde, endekslenmiş yurt içi
satış değeri 2011 yılında 100 iken 2012 yılında 94’e, 2013 yılında ise 87’ye
gerilemiştir. 3) Dönem itibariyle yerli üreticilerin
yurt dışı satışları ise miktar bazında 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
77’ye, 2013 yılında ise 31’e gerilemiştir. 4) İhracatın değer bazında gelişimi ise
2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 76’ya, 2013 yılında ise 33’e gerilemiştir. c) Yurt içi satış fiyatları 1) Yerli üretimin yurt içi birim satış
fiyat endeksi baz yılda 100 iken 2012
yılında 94’e gerilemekle birlikte 2013 yılında 102 değerine ulaşmıştır. ç) Pazar payı 1) Önlem konusu ürünün yurt içi tüketimi
2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 98’e gerilemiş, 2013 yılında ise 109
düzeyine ulaşmıştır. 2) Yerli üretim dalının pazar payı
endeks değerleri ise 2011-2013 döneminde 100, 102 ve 78 düzeyindedir. d) Stoklar 1) Yerli üreticinin ilgili üründeki stok
verileri incelendiğinde, miktar bazında 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında
56’ya gerileyen stok düzeyi endeksi, 2013 yılında 48 seviyesine gerilemiştir. 2) 2011-2013 döneminde stok çevrim
hızları ise 100, 174 ve 165 olarak gerçekleşmiştir. e) İstihdam 1) Yerli üreticinin ilgili üründeki
çalışan toplam direkt işçi sayısı endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 ve
2013 yıllarında 98 düzeyinde gerçekleşmiştir. f) Ücretler 1) Yerli üreticinin ilgili ürünün
üretiminde çalışan işçilerinin aylık brüt ücret endeksi 2011 yılı 100 olmak
üzere 2012 yılında 94’e gerilerken 2013 yılında tekrar 100 seviyesine
ulaşmıştır. g) Verimlilik 1) Başvuru sahibi yerli üreticinin
ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2011-2013
yıllarında sırasıyla 100, 102 ve 84 olmuştur. ğ) Maliyetler ve kârlılık 1) Yerli üreticinin ilgili üründe
ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
93, 2013 yılında ise 96 olmuştur. 2) Yerli üreticinin ilgili üründe ticari
maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan
yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2011 yılı -100 olmak üzere 2012 yılında
-57, 2013 yılında ise 38 düzeyinde gerçekleşerek kârlı konuma geçmiştir. h) Nakit akışı 1) Yerli üreticinin ilgili ürün
satışları ile yarattığı nakit akışı endeksi 2011 yılında -100 iken 2012
yılında -47’ye çıkmış, 2013 yılında ise 36 düzeyine geçerek pozitife
dönmüştür. ı) Büyüme 1) Yerli üreticinin bütün faaliyetleri
ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel olarak 2011 yılı
100 olmak üzere 2012 yılında 97 iken, takip eden 2013 yılında 110 olarak
gerçekleşmiştir. i) Sermaye ve yatırımları artırma
yeteneği 1) Yerli üreticinin sermaye artırma
yeteneğini görebilmek amacıyla yerli üretim dalının bütün faaliyetlerinde kullanılan
öz sermayesinin gelişimi incelenmiştir. Buna göre, 2012 yılında 90 olan öz
sermaye endeksi 2013 yılında 93’e yükselmiştir. j) Yatırımların seyri 1) Yerli üreticinin yapmış olduğu tevsi
yatırımları 2011 yılı 100 olmak üzere, 2012 yılında 46’ya gerilemiş, 2013 yılında
ise 170’e yükselmiştir. k) Özsermaye kârlılığı
oranı 1) Yerli üreticinin özsermaye kârlılığının 2011 yılı -100 olarak
alındığında, 2012 yılında -58, 2013 yılında ise 29 düzeyinde gerçekleştiği
görülmektedir. l) Yatırım hasılatı oranı 1)
Yerli üreticinin yatırım hasılatı
oranının 2011 yılı -100 olarak alındığında, 2012 yılında -54, 2013 yılında
ise 24 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Yerli üretim dalının ekonomik
göstergelerinin değerlendirilmesi MADDE 19 – (1) Yerli üretim
dalının üretim, satış, KKO, pazar payı gibi bazı temel ekonomik
göstergelerinin zarar inceleme döneminde kötüleşme gösterdiği görülmekle
birlikte, firmanın birim satış fiyatı, yatırımlar, özsermaye
karlılığı oranı, yatırım hasılatı oranı ve
kârlılığında olumlu gelişme gösterdiği, stoklarında ise azalma yaşandığı
görülmektedir. (2) Önlemin kalkması halinde, önleme
tabi ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın zarar inceleme döneminde hesaplanan
fiyat baskısı ve kırılması ile esas soruşturmada hesaplanan damping marjları nedeniyle, yerli üretim dalının
iyileşme gösteren birim satış fiyatı, yatırımlar, özsermaye kârlılığı
oranı, yatırım hasılatı oranı ve kârlılıkta kötüleşmeye yol açabileceği; bu
bağlamda zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olduğuna ilişkin yeterli delillerin bulunduğu değerlendirilmektedir. BEŞİNCİ BÖLÜM Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden
Meydana Gelmesi İhtimalinin Değerlendirilmesi Genel açıklamalar MADDE 20 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin sona ermesi halinde zararın devamı
veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede, önleme tabi ülkelerdeki üretim, kapasite ve ihracat potansiyeli
ile Türkiye pazarının önemi ve talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir. Soruşturma konusu ülkedeki üretim,
kapasite ve ihracat potansiyeli MADDE 21 – (1) ABD ve
Almanya’nın önlem konusu üründeki üretim kapasitesi ve ihracat kabiliyeti,
Uluslararası Ticaret Merkezi (International Trade Center)
verileri kapsamında incelenmiştir. (2) PVC-S’te ABD,
dünyanın en büyük ihracatçısı konumundadır. ABD’nin 2011 yılında 2.926.891 ton,
2012 yılında 3.017.793 ton ve 2013 yılında ise 2.924.293 ton ihracat
gerçekleştirdiği görülmektedir. 2011-2013 yıllarında gerçekleştirilen
ihracata değer bazında bakıldığında söz konusu ülkenin sırasıyla
2.957.358.000 ABD Doları, 2.834.949.000 ABD Doları ve 2.819.680.000 ABD
Doları ihracat yaptığı görülmektedir. Söz konusu ihracatın birim fiyatları
ise 2011 yılında 1.010 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.132 ABD
Doları/Ton), 2012 yılında 939 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.038 ABD
Doları/Ton) ve 2013 yılında 964 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.051 ABD
Doları/Ton) düzeyindedir. (3) PVC-S’te Almanya
ise ABD’nin ardından dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı konumundadır.
Almanya’nın 2011 yılında 932.518 ton, 2012 yılında 957.587 ton ve 2013
yılında ise 941.516 ton ihracat gerçekleştirdiği görülmektedir. 2011-2013
yıllarında gerçekleştirilen ihracata değer bazında bakıldığında söz konusu
ülkenin sırasıyla 1.281.644.000 ABD Doları, 1.192.899.000 ABD Doları ve
1.209.016.000 ABD Doları ihracat yaptığı görülmektedir. Söz konusu ihracatın birim fiyatları ise 2011 yılında 1.374 ABD
Doları/Ton (dünya ortalaması 1.132 ABD Doları/Ton), 2012 yılında 1.246 ABD
Doları/Ton (dünya ortalaması 1.038 ABD Doları/Ton) ve 2013 yılında 1.284 ABD
Doları/Ton (dünya ortalaması 1.051 ABD Doları/Ton) düzeyindedir. (4) Yerli üretim dalı tarafından sunulan
ve www.icis.com sitesinden elde edilen verilere göre ABD’de
mevcut PVC kapasitesi toplam 7.393.905 bin ton seviyesindedir. Yine
Almanya’da mevcut kapasite ise 2.101.000 bin ton seviyesindedir. (5) Yine aynı kaynaktan elde edilen
verilere göre yakın zamanda ABD’de 391.000 ton, Almanya’da ise 50.000 ton
yeni kapasite artırıcı yatırım planlanmaktadır. Şikayet konusu ülkelerin
üçüncü ülkelere ihraç fiyatları MADDE 22 – (1) Avrupa Birliği
Pazara Giriş Veri Tabanı’ndan (EU Market Access Data Base) şikayet konusu ülkelerin AB-28’e PVC-S ihracatına ilişkin
veriler incelenmiştir. (2) ABD’nin AB-28’e şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011
yılında 33,8 milyon ABD Doları, 2012 yılında 29,6 milyon ABD Doları, 2013
yılında 44,7 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2010 yılında 24.358 ton,
2012 yılında 21.253 ton, 2013 yılında ise 32.823 ton düzeyinde
gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.390 ABD
Doları/Ton, 2012 yılında 1.391 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.362 ABD
Doları/Ton olmuştur. (3) Almanya’nın AB-28 içi şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011
yılında 788 milyon ABD Doları, 2012 yılında 681 milyon ABD Doları, 2013
yılında 694 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2011 yılında 597 bin ton,
2012 yılında 558 bin ton, 2013 yılında ise 547 bin ton düzeyinde
gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.321 ABD
Doları/Ton, 2012 yılında 1.220 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.269 ABD
Doları/Ton olmuştur. (4) Almanya’nın AB-28 dışı şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011
yılında 493 milyon ABD Doları, 2012 yılında 514 milyon ABD Doları, 2013
yılında 517 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2011 yılında 337 bin ton,
2012 yılında 401 bin ton, 2013 yılında ise 395 bin ton düzeyinde
gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.463 ABD
Doları/Ton, 2012 yılında 1.280 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.310 ABD
Doları/Ton olmuştur. Üçüncü ülkelerce uygulanan ticaret
politikası önlemleri MADDE 23 – (1) Hindistan
tarafından Çin Tayvanı, Çin Halk Cumhuriyeti,
Endonezya, Japonya, Güney Kore, Malezya, Tayland ve ABD menşeli önlem konusu
ürüne yönelik olarak 23/1/2008 tarihinde
(ref:11/2008) 9,47-147,96 ABD Doları/Ton düzeyindeki uygulanan
dampinge karşı önlemler, 6/12/2012 tarihinde (ref:52/2012) 5 yıl daha
uzatılmıştır. (2) Avustralya tarafından ABD ve
Japonya’ya karşı 22/10/1992 yılında
uygulamaya konan dampinge karşı önlemler 19/10/2012 tarihinde 5 yıl süreyle
uzatılmıştır. (3) Çin Halk Cumhuriyeti tarafından,
ABD, Çin Tayvanı, G.Kore ve
Japonya menşeli PVC-S ürününe 29/9/2003 tarihli
ve 48 sayılı Çin Halk Cumhuriyeti resmi gazetesinde yayımlanan kararla %6 ile
%84 arasında dampinge karşı önlem yürürlüğe konmuş olup, söz konusu önlemler
mezkur ülkenin 28/9/2009 tarihli ve 69 sayılı resmi gazetesinde yayımlanan
kararla 5 yıl süreyle uzatılmıştır. Değerlendirme MADDE 24 – (1) ABD ve
Almanya gerek üretim gerekse de ihracat kabiliyeti bakımından önlem konusu
ürün bağlamında küresel pazarda önemli ülkelerdir. Bahse konu ülkelerde
yerleşik ihracatçıların Türkiye pazarını iyi tanıdıkları ve pazara erişim konusunda
herhangi bir sorunla karşılaşmadıkları görülmektedir. (2) Bu bağlamda, önlemlerin kalkması
halinde önleme konu ülkelerin muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından
esas soruşturmada hesaplanan damping marjlarının
önemli düzeyde olduğu, önlemlerin yürürlükte olduğu dönem boyunca fiyat
odaklı pazara giriş stratejisinin şikayet konusu ülkeler tarafından halen
devam ettirildiği, önleme tabi ülkelerin halihazırda küresel ihraç
fiyatlarının Türkiye’ye ihraç fiyatlarından genel olarak düşük olduğu,
hesaplanan fiyat baskısı ve kırılması oranlarının yüksek olduğu, söz konusu
ülkelerin önleme konu üründe dünyanın sayılı ihracatçıları arasında yer
aldığı ve Türkiye’ye yönlendirebileceği ciddi kapasitelerinin bulunduğu,
fiyata duyarlı söz konusu ürün ithalatının büyük miktarlarda ve kolaylıkla
Türkiye pazarına yönlendirilebileceği değerlendirildiğinden yürürlükteki önlemin
kalkması halinde dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu değerlendirilmektedir. ALTINCI BÖLÜM Diğer Hususlar Zararın devamı veya yeniden meydana
gelmesini etkileyebilecek diğer unsurlar MADDE 25 – (1) Yerli üretim
dalında zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesine yol açabileceği düşünülen
diğer bilinen unsurlar incelenmiştir. Diğer unsurların etkisi MADDE 26 – (1) Yapılan
inceleme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra önleme konu ürünün
kullanım alanı ve tüketici algılanmasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim
eğiliminde bir değişiklik olmadığı; önleme konu ürün ile yerli üretim dalı
tarafından üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde bir değişim olmadığı,
ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme konu ürünün ithalatında ve
ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkelerde ticareti kısıtlayıcı bir
gelişmenin gerçekleşmediği tespit edildiğinden, dampingli ithalatın
devamı veya yeniden meydana gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan
herhangi birinin yerli üretim dalında zararın devam etmesi veya yeniden
meydana gelmesi üzerinde önemli olumsuz etkiye neden olamayacağı
belirlenmiştir. YEDİNCİ BÖLÜM Sonuç Karar MADDE 27 – (1) Soruşturma
sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden
meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ABD ve Almanya
menşeli “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür”
(PVC-S) için İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ
(2009/18) ile maktu olarak yürürlüğe konulan önlemlerin, aradan
geçen süre zarfında etkisinin azaldığı da göz önüne alınarak, İthalatta
Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile
aşağıda gösterilen şekilde CIF bedelin yüzdesi olarak değiştirilerek
uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Uygulama MADDE 28 – (1) Gümrük
idareleri, 27 nci maddede gümrük tarife
istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer
mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşılarında gösterilen
oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil
ederler. Yürürlük MADDE 29 – (1) Bu Tebliğ
yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 30 – (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 10 Temmuz 2015
CUMA Resmî Gazete Sayı : 29412 |