SON GÜNCELLEME: 16/10/2018 |
||||||||||||
Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2015/9) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgi ve İşlemler Kapsam ve yasal dayanak MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577
sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999
tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve
23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin
önlenmesi hakkında mevzuat (mevzuat) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai
gözden geçirme soruşturması (NGGS) sonucunda alınan karara esas teşkil eden
bilgi ve bulguları içermektedir. Mevcut önlem ve soruşturma MADDE 2 – (1) 13/2/2008 tarihli ve 26786 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ
(Tebliğ No: 2008/9) ile başlatılan soruşturma sonucunda, 18/4/2009 tarihli ve
27204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2009/12) ile, 5603.14 Gümrük
Tarife Pozisyonunda (GTP) yer alan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli
“koagüle suni deri” ithalatına 1,9 ABD Doları/Kg dampinge karşı önlem
yürürlüğe konulmuştur. (2) İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında
Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce29/6/2013 tarihli
ve 28692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11) ile önlemin 18/4/2014
tarihinde sona ereceği ve ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen
sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile bir NGGS açılması
talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur. (3) Bu çerçevede, şikâyetçi firma Depar Deri-Plastik
Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ÇHC menşeli ürün için uygulanmakta olan
dampinge karşı önlemin sona ermesinin damping ve zararın devamına
veya yeniden meydana gelebilmesine yol açacağı iddiası ile başvuru yapılmış
ve Doğuş Suni Deri Kösele Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Flokser Tekstil
Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmaları tarafından da başvuru desteklenmiştir.
Yapılan başvuru üzerine, 18/4/2014tarihli ve 28976 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ
(Tebliğ No: 2014/12) ile başlatılan NGGS, T.C. Ekonomi Bakanlığı (Bakanlık)
İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek
tamamlanmıştır. Söz konusu soruşturma süresince önlemler yürürlükte kalmaya
devam etmiştir. Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği MADDE 3 – (1) Başvuru aşamasında yapılan incelemede,
Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi Depar
Deri-Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin başvuruyu yerli üretim dalı
(YÜD) adına yapmış olduğu ve destekçi firmalarla birlikte başvuru sahibinin
temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiş olup, soruşturma sırasında bu
bulguyu değiştirecek bir bilgiye ulaşılmamıştır. İlgili tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin
toplanması ve değerlendirilmesi MADDE 4 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma
konusu ürünün Bakanlık tarafından bilinen
ÇHC’deki üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik
ithalatçılarına ve ayrıca soruşturmaya konu ülkede yerleşik diğer
üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen, anılan ülkenin
Ankara’daki Büyükelçiliğine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde
bulunulmuştur. (2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine,
başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişileceği
hususunda bilgi verilmiştir. (3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta
süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup tarafların süre uzatımı yönündeki
makul talepleri karşılanmıştır. (4) YÜD soruşturma süresince Bakanlığımız ile
işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin
etmiştir. (5) Kendilerine soru formu gönderilen 20 ithalatçı
firmanın ikisinden cevap alınmıştır. (6) ÇHC’de yerleşik 12 firmaya soru formu
gönderilmiş; ancak, bu firmalardan cevap alınmamıştır. (7) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların
tamamlanmasının akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil
edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai
bildirim, ÇHC’nin Ankara’daki resmi temsilciliği ile soruşturma
sırasında görüş bildiren ithalatçılar ve YÜD’e iletilmiştir. (8) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve
belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların
bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. (9) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm
bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında
değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde cevap
verilmiştir. Yerinde doğrulama soruşturması MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde
başvuru sahibi yerli üretici Depar Deri-Plastik Sanayi ve Ticaret
A.Ş.’nin İstanbul’da bulunan üretim ve idari tesislerinde yerinde
doğrulama gerçekleştirilmiştir. Gözden geçirme dönemi MADDE 6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda,
dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil etmek
üzere 1/1/2011-31/12/2013 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak
belirlenmiştir. İKİNCİ BÖLÜM Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün Önlem konusu ürün ve benzer ürün MADDE
7 – (1) Önlem konusu
ürün 5603.14 ve 3921.13 GTP’leri altında yer alan koagüle suni
derilerdir. (2) Önleme konu olan koagüle, dokunmamış mensucatın üzerine poliüretan
kaplanması suretiyle elde edilen bir tür kumaş veya dokumaya elverişli
maddelerden mesnedi bulunan deri taklitleri olup suni deri üretiminde takviye
malzemesi olarak kullanılmaktadır. (3) Aşınmaya dayanıklılık, hava geçirme, dikilebilme
ve yapıştırılabilme özellikleri dolayısıyla koagüle ile üretilen
suni deriler de bu özellikleri taşımaktadır. Görünüm ve yapı olarak doğal
deriye çok yakın özelliklere sahip olan suni deriler de
ayakkabı sanayiinde ayakkabı sayası
olarak, saraciye sektöründe çanta ve valiz imalinde, mobilya ve
otomotiv sektörlerinde döşeme malzemesi olarak çok yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır. Bunun yanında, ince ve yumuşak koagülelerle imal
edilen derilerin konfeksiyon sanayiinde kullanımı da giderek
artmaktadır. (4) Esas soruşturmada YÜD tarafından üretilen ürün
ile soruşturma konusu ürün arasında ürünlerin fiziksel özellikleri, kullanım
alanları, dağıtım kanalları, müşteriler ve hitap ettikleri pazarlar açısından
bir fark olmadığı ve bu çerçevede bahse konu ürünün soruşturma konusu ürünle
benzer ürün olduğu belirlenmiştir. Bu soruşturmada ise söz konusu belirlemeleri
değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi
İhtimali Genel açıklamalar MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde
önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devamı veya yeniden
meydana gelmesi ihtimali incelenmiştir. Yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde,
soruşturma sırasında yeni damping marjı hesaplanmamış, esas
soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate
alınmıştır. Esas soruşturmada tespit
edilen damping marjlarının büyüklüğü MADDE 9 – (1) Mevcut önleme esas teşkil eden soruşturma
esnasında tespit edilen damping marjı, firmaların önlemin yürürlükten
kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir gösterge
niteliği taşıdığından dikkate alınmıştır. Buna göre, esas soruşturma
sırasında ÇHC’de yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için tespit
edilen damping marjı CIF ihraç fiyatının %141’i (spesifik olarak 4,00
ABD Doları/Kg) oranındadır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali Genel açıklamalar MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi
çerçevesinde, YÜD’ün ekonomik göstergeleri ile önlem konusu ürünün
genel ithalatı ve fiyatlarının gelişimi, soruşturma konusu ülkelerden
gerçekleştirilen ithalat, pazar payı, fiyat baskısı ve kırılması gözden
geçirme dönemi için incelenmiştir. (2) Önlem konusu ürünün genel ithalatı ve önleme
konu ülkelerden yapılan ithalatının incelenmesinde Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verileri kullanılmıştır. İthalat verileri incelenirken 2011- 2013
dönemi dikkate alınmıştır. Genel ithalat MADDE 11 – (1) 2011 yılında 12.012.165 Kg olan önleme konu
ürünün genel ithalatı 2012 yılında 7.656.404 Kg, 2013 yılında ise 9.031.009
Kg seviyesinde gerçekleşmiştir. (2) Bahse konu ürünün genel ithalatına değer olarak
bakıldığında, genel ithalatın miktar bazındaki eğilimine benzer şekilde 2011
ve 2012 yıllarında sırasıyla 53.025.545 ABD ve 37.619.948 ABD Doları şeklinde
gerilediği, 2013 yılında ise %18 artarak 43.586.464 ABD Dolarına ulaştığı
gözlenmiştir. (3) Genel ithalatın birim fiyatları ise 2011-2013
yılları itibariyle sırasıyla 4,41 ABD Doları/Kg, 4,91 ABD Doları/Kg ve 4,83
ABD Doları/Kg tutarında gerçekleşmiştir. Önleme konu ülkeden ithalat MADDE 12 – (1) 2011-2013 döneminde ÇHC’den yapılan
önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 3.534.717 Kg iken,
2012 yılında %82 oranında azalarak 626.761 Kg olarak gerçekleştiği
gözlenmektedir. 2013 yılında ise ÇHC’den gerçekleştirilen ithalatın
miktarının 477.486 Kg’a düştüğü görülmektedir. Söz konusu dönemde
önleme konu ülkeden ithalatın değer bazında azalış trendinde olduğu
görülmektedir. (2) ÇHC’den yapılan ithalatın birim
fiyatı, 2011 yılında 2,72 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,29 ABD Doları/Kg ve
2013 yılında 4,78 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. (3) Soruşturma konusu ülkenin
toplam koagüle suni deri ithalatından aldığı pay 2011-2013
döneminde %29,4’ten %5,3’e gerilerken, Türkiye koagüle suni deri
tüketimindeki pazar payı ise aynı dönemde %83 gerilemiştir. (4) Önleme konu ürünün genel ithalat miktarı
2011-2013 yılları arasında %25 oranında azalırken, önleme tabi ÇHC menşeli ithalatın
aynı dönemde %86 oranında azaldığı belirlenmiştir. Diğer ülkelerden yapılan ithalat MADDE 13 – (1) 2011–2013 döneminde üçüncü ülkelerden
yapılan ithalat incelendiğinde, 2011 yılında 8.477.448 Kg olan ithalat 2012
yılında 7.029.643 Kg, 2013 yılında ise 8.553.523 Kg’dır. (2) Aynı dönemde ÇHC haricindeki ülkelerden söz
konusu ürün çerçevesinde gerçekleştirilen ithalat değer bazında sırasıyla
43.412.421 ABD Doları, 35.559.754 ABD Doları ve 41.306.272 ABD Doları olarak
gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, bahsi geçen ithalat değeri 2011 yılına göre
2012’de azalmış olup 2013 yılında tekrar artış göstermiş, ancak 2011
yılındaki değerin altında kalmıştır. (3) Diğer ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatı
ise 2011–2013 döneminde sırasıyla 5,12 ABD Doları/Kg, 5,06 ABD Doları/Kg ve
4,83 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiş olup, düşüş eğiliminde olduğu
gözlenmektedir. (4) Diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı
2011 yılında %70,57 iken 2012 yılında %91,81’e yükselmiş, 2013 yılında ise
%94,71’e ulaşmıştır. Yurt içi tüketim ve pazar payları MADDE 14 – (1) Soruşturma konusu ithalatın nispi olarak
değişimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal
tüketimi içindeki payı incelenmiştir. Bu bağlamda,
öncelikle şikayetçi ve destekleyici yerli üreticilerden temin
edilen yurt içi satış miktarları ile genel ithalat miktarı toplanarak ilgili
yıldaki Türkiye benzer mal tüketimi elde edilmiştir. Önlem konusu ürünün
Türkiye toplam tüketimi içindeki payının incelenmesinde TÜİK verileri kullanılmıştır.
Söz konusu inceleme 2011-2013 dönemi için yapılmış olup, veriler 2011
yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir. (2) Bu veriler çerçevesinde, Türkiye benzer mal
tüketimi endeks değeri 2011 yılı için 100 olarak alındığında 2012 yılında
66’ya düşmüş, 2013 yılında ise 77’ye yükselmiştir. (3) ÇHC’nin benzer mal tüketimi pazar payı
endeksi 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 18’e ve 2013 yılında 14’e
gerilemiştir. ÇHC’nin pazar payı endeksi de benzer şekilde 2011
yılında 100 iken, 2012 yılında 27’ye ve 2013 yılında 17’ye gerilemiştir. (4) Aynı dönemde diğer ülkelerden yapılan ithalatın
pazar payı endeksi 2011 yılında 100’den, 2012 yılında 125 ve 2013 yılında 130
birim seviyesine yükselmiştir. (5) YÜD’ün pazar payı endeksi ise
2011-2013 döneminde 100’den 164’e yükselmiştir. Fiyat kırılması MADDE 15 – (1) Fiyat kırılması hesabında, önlem konusu
ülkeden gerçekleştirilen ithalatın CIF bedeline %4,3 gümrük vergisi ile %2
oranında gümrükleme masrafı eklenerek inceleme konusu ürünün Türkiye
piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu
olmadığı bir ortamda ÇHC menşeli ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatının
hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan
fiyata dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen
fiyat YÜD’ün yıllık ortalama yurt içi satış fiyatları ile mukayese
edilerek soruşturma konusu ülkenin ihraç fiyatının YÜD ağırlıklı iç satış
fiyatlarını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir. Buna göre, ÇHC menşeli
soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş
fiyatlarının YÜD’ün yurt içi satış fiyatlarını 2011-2013 döneminde
önemli oranlarda kırdığı tespit edilmiştir. Fiyat baskısı MADDE 16 – (1) Fiyat baskısı, dampingli ithalat
fiyatlarının Türkiye piyasasında YÜD’ün olması gereken satış fiyatının
yüzde olarak ne kadar altında kaldığını göstermektedir. Buna göre, incelenen
dönemde, ÇHC menşeli soruşturma konusu ürünün yerli üreticinin birim
fiyatları üzerinde yarattığı baskı düzeyinin 2011-2013 döneminde önemli
oranlarda olduğu tespit edilmiştir. Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri MADDE 17 – (1) YÜD ekonomik göstergelerinin
değerlendirilmesinde şikâyetçi yerli üreticinin verileri kullanılmıştır. Eğilimlerin
sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için
yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan
arındırılmış reel değerler esas alınmış ve veriler 2011 yılı=100 olacak
şekilde endekslenmiştir. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) 1) Yerli üreticinin ilgili üründe 2011 yılında 100
olan üretim miktar endeksi 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 79 ve 135 düzeylerinde
gerçekleşmiştir. 2) Bu dönemde yerli üreticilerin kapasite kullanım
oranları ise 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 89 iken, 2013 yılında
99’a yükselmiştir. b) Yurt içi satışlar ve ihracat 1) Yerli üreticinin ilgili üründe 2011 yılında 100
olan yurt içi satış miktar endeksi, 2012 yılında 70 seviyesine gerilerken,
2013 yılında ise 127 şeklinde artmıştır. 2) Aynı dönemde yurt içi satış hâsılatı reel olarak
incelendiğinde 2011 yılında 100 olan endeksin 2012 yılında 78 seviyesine
indiği, 2013 yılında da 120 düzeyine çıktığı görülmektedir. 3) Yurt içi satışların birim fiyat endeksi ise 2011
yılı 100 alındığında 2012 yılında 112, 2013 yılında 95’tir. 4) Dönem itibariyle yerli üreticilerin yurt dışı
satışları ise miktar bazında 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 122 iken,
2013 yılında 141 düzeyindedir. 5) İhracatın değer bazında gelişimi ise 2012 yılında
136 iken, 2013 yılında artmaya devam ederek 197 düzeyine ulaşmıştır. 6) Yurtdışı satışların birim fiyat endeksi 2011 yılı
100 alındığında 2012 yılında 112, 2013 yılında ise 140’dır. c) Stoklar 1) Yerli üreticinin ilgili üründeki stok verileri
incelendiğinde endeks değerinin miktar bazında 2011 yılı 100 alındığında 2012
yılında stokun bulunmadığı, 2013 yılında ise 10.100 düzeyinde seyrettiği
görülmektedir. 2) Bu dönemde stok çevrim hızı ise 2011 yılında 100
iken, 2013 yılında 1 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. ç) İstihdam 1) Yerli üreticinin ilgili üründeki çalışan direk
işçi sayısı endeksi 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 90 ve 2013 yılında
140 seviyesindedir. d) Ücretler 1) Yerli üreticinin ilgili ürün üretiminde çalışan
işçilerinin aylık giydirilmiş brüt ücret endeksi 2011 yılı 100 alındığında
2012 yılında 112 ve 2013 yılında 116’dır. e) Verimlilik 1) Yerli üreticinin ilgili ürün üretiminde çalışan
işçi başına verimlilik endeksi 2011 yılında 100 olarak endekslendiğinde, 2012
yılında 88 ve 2013 yılında 96 düzeyinde gerçekleşmektedir. f) Maliyetler ve kârlılık 1) Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama
birim ticari maliyet endeksi 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 116 ve
2013 yıllarında 114 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2) Yerli üreticinin ilgili üründe ticari maliyetleri
ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan yurt içi
ürün birim kârlılık endeksi 2011 yılı 100 alındığında 2012 ve 2013 yıllarında
sırasıyla 66 ve -145 seviyelerinde gerçekleşmiştir. g) Nakit akışı 1) Yerli üreticinin ilgili ürün satışları ile
yarattığı nakit akışı endeksi 2011 baz yılını izleyen 2012 yılında
19 iken 2013 yılında ise -125 olarak gerçekleşmiştir. ğ) Büyüme 1) Yerli üreticinin bütün faaliyetleri ile ilgili
olarak, aktif büyüklüğü 2011 yılı baz alındığında reel olarak 2012
yılında 105 iken, takip eden 2013 yılında ise 98 olarak gerçekleşmiştir. h) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği 1) Yerli üreticinin sermaye artırma yeteneğini
görebilmek amacıyla YÜD’ün bütün faaliyetlerinde kullanılan öz sermayesinin
gelişimi incelenmiştir. Buna göre, 2011 yılı 100 kabul edildiğinde 2012
yılında 98 olan öz sermaye endeksi, 2013 yılında 94’e düşmüştür. ı) Yatırımların seyri 1) Yerli üreticinin yapmış olduğu tevsi yatırımları
2011 yılı 100 iken 2012 yılında 60’a gerilemiş, 2013 yılında ise 189’a yükselmiştir. Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin
değerlendirilmesi MADDE 18 – (1) YÜD ekonomik göstergeleri incelendiğinde,
üretim ve yurtiçi satış miktarının 2011 ve 2013 yıllarında 2012 yılının
aksine olumlu bir seyir izlediği, yurtdışı satış miktarının da sürekli artış
gösterdiği görülmektedir. Aynı göstergelerde değer bazında da 2011-2013
döneminde sürekli iyileşme oluşmuştur. (2) YÜD’ün hem
birim sinai maliyetlerinde hem de birim ticari maliyetlerinde 2011
yılına göre 2012 yılında artış gözlemlenirken, 2013 yılında ise azalma
görülmektedir. 2011-2013 döneminde kârlılık açısından ise azalış
izlenmektedir. Söz konusu ürün bazında istihdam ele alındığında da 2012
yılında meydana gelen azalışın ardından 2013 yılında artış olduğu
anlaşılmakta olup bu duruma verimlilik de paralellik göstermektedir. Aylık
işçi ücretleri ise 2011-2013 döneminde sürekli artma eğilimindedir. (3) Sonuç itibarıyla, YÜD’ün ekonomik
göstergelerinde düzelmenin tam olarak gerçekleşmediği ve mevcut kırılgan
yapının devam ettiği, diğer taraftan esas
soruşturmadaki damping marjı ile NGGS kapsamında hesaplanan fiyat
kırılması ve baskısı oranlarının YÜD’ün üretim dalının ekonomik
göstergelerinde meydana gelen kısmi düzelmeyi ortadan kaldırabileceği; bu
bağlamda zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olduğuna ilişkin yeterli delillerin bulunduğu değerlendirilmiştir. BEŞİNCİ BÖLÜM Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimalinin Değerlendirilmesi Genel açıklamalar MADDE 19 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri
gereğince, önlemin yürürlükten kalkması halinde YÜD’de önleme konu ülke
menşeli dampingli ithalattan kaynaklanan zararın devam etmesinin
veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Önlem konusu ülkedeki üretim, kapasite ve ihracat
potansiyeli MADDE 20 – (1) ÇHC’nin soruşturma konusu üründeki
üretim kapasitesi ve ihracat kabiliyeti Uluslararası Ticaret Merkezi
(UTM-International Trade Center) verilerine dayanılarak incelenmiştir. (2) 2013 yılı itibariyle soruşturma konusu üründe
toplam ihracatının %14’ü Türkiye’ye olan ÇHC’nin toplam ihracatı
miktar bazında 2011 yılında 25.526 ton iken, 2012 yılında 30.803 ton ve 2013
yılında da 34.342 ton olarak gerçekleşmiştir. (3) Söz konusu ihracat değer bazında incelendiğinde,
2011 yılında 89.670.000 ABD Doları, 2012 yılında 116.064.000 ABD Doları ve
2013 yılında 138.732.000 ABD Doları olarak gerçekleştiği görülmektedir. (4) Gerçekleşen bu ihracatın birim fiyatları ise
2011, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 3,51 ABD Doları/kg, 3,77 ABD
Doları/kg ve 4,04 ABD Doları/kg düzeyinde olup ÇHC’nin şikâyet
konusu üründeki ihraç birim fiyatları dünya ortalamasının önemli ölçüde
altında seyretmektedir. (5) 2013 yılında gerçekleşen ihracat miktarı baz alınarak
ülkeler itibariyle bir sıralama yapıldığında, ÇHC’nin ihracatının en çok
Türkiye’ye gerçekleştirildiği, ardından da sırasıyla Suudi Arabistan,
Vietnam, ABD ve Avusturalya’nın geldiği anlaşılmaktadır. (6) AB Pazara Giriş Veri Tabanından (EU Market
Access Database) yararlanılarak, ÇHC’nin AB-28’e soruşturma
konusu ürün ihracatına ilişkin veriler incelenmiştir. (7) ÇHC’nin AB-28’e soruşturma konusu
toplam ürün ihracatı, miktar bazında 2011 yılında 5.372.000 kg, 2012 yılında
7.633.000 kg ve 2013 yılında da 9.173.000 kg; değer bazında ise 2011 yılında
18.343.512 Euro, 2012 yılında 24.571.789 Euro ve 2013 yılında 31.504.976 Euro
düzeyinde gerçekleşmiştir. Yapılan bu ihracatın birim fiyatı ise 2011
yılında 3,41 Euro/kg, 2012 yılında 3,22 Euro/kg ve 2013 yılında 3,43 Euro/kg
olmuştur. Türkiye pazarının önemi ve talebi etkileyen unsurlar MADDE 21 – (1) Soruşturma konusu koagüle suni deri,
görünüm ve yapı olarak doğal deriye çok yakın özelliklere sahip olduğu için
ayakkabı, çanta, valiz, mobilya, otomotiv ve tekstil gibi çok çeşitlilik
gösteren ve aynı zamanda Türkiye’de önemli pazar büyüklüklerine sahip olan
sektörlerde girdi olarak kullanılmaktadır. Bu çerçevede Türkiye, söz konusu
üründe önemli bir pazar olma özelliğini muhafaza ederken tüketicinin tercihleri
kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere göre şekillenmektedir. Ürünün kullanım
alanındaki çeşitlilik nedeniyle Türkiye pazarının büyüklüğünün önümüzdeki
dönemde de önemini koruyacağı değerlendirilmektedir. (2) Önlem konusu ürünün talebini etkileyen başlıca
unsurlar fiyat ve kalite olmakla beraber fiyat unsuru ön plana çıkmaktadır.
Önlemin yürürlükten kalkması durumunda ciddi üretim ve ihracat kapasitesi
bulunan ve önemli oranlarda fiyat baskısı ve kırılması oranlarına sahip ÇHC
menşeli ithalata yönelik talebin artması ile YÜD üzerindeki etkisinin
artmasının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir. Değerlendirme MADDE 22 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı
önlemin sona ermesi halinde, dampingin ve zararın devam edip etmediği veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup,
fiyat baskısı ve fiyat kırılması hesaplarından da anlaşılacağı üzere, önlemin
ortadan kalkması durumunda, dampingli ithalatın devam edeceği, soruşturma
konusu ülkenin Türkiye’ye yönlendirebilecek ciddi kapasitesinin ve ihracat
kabiliyetinin olduğu, önlem konusu ülkedeki üretici-ihracatçıların Türkiye
pazarını yakından tanıdığı ve dağıtım kanallarına kolay ve hızlı biçimde
nüfuz edebilecek durumda olduğu ve bu nedenlerle yerli üreticilerin
fiyatlarında kırılmaya ve baskıya neden olacağı ve zararın yeniden ortaya
çıkacağı değerlendirilmektedir. ALTINCI BÖLÜM Diğer Hususlar Zararın devamı veya yeniden meydana gelmesini
etkileyebilecek diğer unsurlar MADDE 23 – (1) YÜD’de zararın devam etmesi veya
yeniden meydana gelmesine yol açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar
incelenmiştir. Diğer unsurların etkisi MADDE 24 – (1) Yapılan inceleme neticesinde, önlem
yürürlüğe girdikten sonra önleme konu ürünün kullanım alanı ve tüketici
algılanmasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik
olmadığı; önleme konu ürün ile YÜD tarafından üretilen benzer ürünün üretim
teknolojisinde bir değişim olmadığı, ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme
konu ürünün ithalatında ve ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkede
ticareti kısıtlayıcı bir gelişmenin gerçekleşmediği tespit
edildiğinden, dampingli ithalatın devamı veya yeniden meydana
gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan herhangi
birinin YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesi
üzerinde önemli olumsuz etkiye neden olamayacağı belirlenmiştir. YEDİNCİ BÖLÜM Değerlendirme ve Sonuç Değerlendirme MADDE 25 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı
önlemlerin sona ermesi halinde, damping ve zararın devam edip
etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu
incelenmiş olup, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda üretici/ihracatçı
firmaların önlemlerin yokluğundaki davranışlarını yeniden yansıtacak olan
esas soruşturmada tespit edilen damping marjının önemli seviyelerde
olduğu; YÜD’ün ürün kârlılığı ile stoklarında olumsuzluklar
bulunduğu; ancak üretim, yurt içi satışlar, istihdam ve pazar payı gibi
göstergelerinin olumlu seyir izlediği; bunun yanı sıra soruşturma konusu
ülkenin ihracatının azalmış olmasına rağmen yüksek üretim ve üretim
kapasitesi ile dünya ihracatındaki lider konumunu sürdürdüğü görülmüştür. Bu
kapsamda, mevcut önlemin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın
ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna
varılmıştır. Karar MADDE 26 – (1) Soruşturma sonucunda,
yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve
zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu
tespit edilmiş olup İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı
ve Ticaret Bakanının onayı ile aşağıda tanımı ve menşei belirtilen eşyanın
ithalatında tabloda yer aldığı şekilde dampinge karşı kesin önlem
uygulanmasına karar verilmiştir.
Uygulama MADDE 27 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife
istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer
mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşılarında gösterilen
oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler. Yürürlük MADDE 28 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe
girer. Yürütme MADDE 29 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 12 Nisan 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29324 |