SON GÜNCELLEME:20/06/2015 |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE
İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2015/8) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgi ve İşlemler Kapsam ve yasal dayanak MADDE 1 – (1) Bu
Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten
(Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat
(mevzuat) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması
(NGGS) sonucunda alınan karara esas teşkil eden bilgi ve bulguları
içermektedir. Mevcut önlem ve soruşturma MADDE 2 – (1) 12/1/2009 tarihli
ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (2009/1) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Endonezya ve Hindistan
menşeli "sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler" (kesik elyaf
ipliği) ithalatında muhtelif oranlarda dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur. (2) Uygulanmakta olan bahse konu
önlemlerin yürürlükten kalkma süresinin bitiminden önce, İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci fıkrası
hükmünce 29/6/2013 tarihli ve 28692 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:
2013/11) ile mevcut önlemin yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün yerli
üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş
bir başvuru ile nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) açılması talebinde
bulunabilecekleri duyurulmuştur. (3) Yerli üretim dalı (YÜD) tarafından
ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ürünler için uygulanmakta olan dampinge
karşı önlemin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya
yeniden tekrarına yol açacağı iddiası ile yapılan başvuru üzerine 10/1/2014
tarihli ve 28878 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/1) ile başlatılan NGGS T.C.
Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek
tamamlanmıştır. (4) Acarsoy Tekstil
Tic. ve San. A.Ş., Ak İplik Akrilik İplik San. ve Tic.
A.Ş., Bakırlar İplik San. ve Tic. Ltd. Şti., Balsuyu
Mensucat San. ve Tic. A.Ş., Can Tekstil Entegre Tesisleri ve Tarım
Ürünleri San. Tic. A.Ş., ÇMS Çavuş MetalTeks. Loj. ve Taş. San. Tic.
A.Ş., Diktaş Dikiş İplik San. ve Tic. A.Ş., Gapsan Tekstil San. ve Tic. A.Ş., İskur Tekstil Enerji Tic. ve San.
A.Ş., Karsu Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Kıvanç Tekstil San. ve
Tic. A.Ş., Kipaş Mensucat İşletmeleri
A.Ş., Murat Yapı Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Piramit Sentetik İplik San.
ve Tic. A.Ş., Tapeten Mensucat
San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan başvuru, diğer yerli
üreticiler Adana Mensucat San. Tic. A.Ş., Akarca Mensucat San. ve Tic.
A.Ş.,Anateks Anadolu Tekstil Fabrikaları
A.Ş., Birko Birleşik Koyunlular Mensucat
Tic. ve San. A.Ş., Biteks İplik San. ve
Tic. A.Ş., Bossa Tic. ve San. İşletmeleri T.A.Ş., Cem İplik San. ve
Tic. A.Ş., Erkent Tekstil San. ve Tic.
A.Ş., Esra Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Göl İplik Şeremet Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Gülle
Entegre Tekstil İşletmeleri Eml. Dan.
San. ve Tic. A.Ş.,Indorama İplik San. ve Tic.
A.Ş., İmka İplik Tekstil İşletmeleri San.
ve Dış Tic. A.Ş., Kaanb Tekstil Tic. Ltd.
Şti., Karacasu Tekstil Tic. ve San. A.Ş., Matesa Tekstil
San. ve Tic. A.Ş., Mem Tekstil San. ve
Tic. A.Ş., Özdilek Ev Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Saçlı Tekstil
Sanayi ve Ticaret A.Ş., Teknik İplik Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Teymur Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Tüsa Mensucat San. ve Tic. A.Ş., Uğur İplik
Tekstil San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti., Zümrüt Tekstil San. A.Ş.
tarafından desteklenmiştir. (5) Tebliğde yer alan analiz ve
değerlendirmeler için başvuru sahibi şikâyetçi firmaların verileri esas
alınmıştır. Bu bağlamda, tebliğin geri kalan kısmında başvuru sahibi
şikâyetçi firmalar YÜD olarak nitelendirilmiştir. (6) Diğer taraftan, kesik elyaf
ipliğinin Mısır, Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland menşeli olanları için
18/10/2012 tarihli ve 28445 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/21) ile başlatılan damping soruşturması,
8/4/2014 tarihli ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile
sonuçlandırılmıştır. Netice olarak Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland
menşeli olan söz konusu ürün için dampinge karşı önlem getirilmiştir. Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil
niteliği MADDE 3 – (1) Başvurunun,
Yönetmeliğin 20 nci maddesi
çerçevesinde YÜD’ü temsil niteliğini haiz
olduğu tespit edilmiştir. (2) İlgili taraflarca, şikâyetçi,
destekçi ve bilinen diğer yerli üreticiler dışında da yerli üreticilerin
olduğu ifade edilmiştir. Ancak, soruşturma süresince bu iddiayı destekler bir
tespit yapılamamıştır. İlgili tarafların bilgilendirilmesi,
bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi MADDE 4 – (1) Soruşturma
açılmasını müteakip, söz konusu ürünün tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC,
Endonezya ve Hindistan’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve anılan
ülkelerde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak
amacıyla mezkûr ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine soru formları
gönderilmiştir. (2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları
için posta süresi dahil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre
uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır. (3) YÜD soruşturma süresince
Bakanlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave
bilgileri temin etmiştir. (4) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan
bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden ilgili tarafların
bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. (5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya
koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkur görüşlerden
mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili
bölümlerinde değinilmiştir. (6) Ayrıca, soruşturma döneminde ithalat
gerçekleştirdiği tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen ithalatçı
firmaların 16’sından cevap alınmıştır. (7) Endonezya ve Hindistan’da
yerleşik Banswara Syntex Ltd., Chambal Fertilisers and Chemicals Ltd.
(Birla Textile Mills), Damodar Industries Ltd., Gimatex Industries Pvt.
Ltd., PT Lotus Indah Textile Industries,
PT Apac Inti Corpora, PT Indo-Rama Synthetics TBK (INDORAMA),
PT Kamaltex, Pasupati Spinning & Weaving Mills Ltd., PeeVee Textiles Ltd.,
PT Bitratex Industries,
PT Dasar Rukun,
PT Elegant Textile Industry, PT Excellence Qualities Yarn, PT Gokak Indonesia, PT Kewalram Indonesia, PT Panasia Indo Resources TBK, PT Sari Warna Asli Textile Industry, PT Adikencana Mahkotabuana,
PT Dhanar Mas Concern,
PT Embee Plumbon Textiles, PT Himalaya Tunas Texindo, PTIndo Everest Texindo,
PT Indo Liberty Textiles, PT Primayudha Mandirijaya, PT Sinar Pantja Djaja, Pt Sri Rejeki Isman TBK, PT Sulindamills (PT Sulindafin Permai Spinning Mills), PT Sunrise Bumi Textiles, Reliance Chemotex Industries Ltd., RSWM Ltd., Sangam (India) Ltd., Spentex Industries Ltd., Sutlej Textiles
and Industries Ltd., The Rai SahebRekhchand Mohota Spg.& Wvg. Mills Ltd., Visaka Industries Ltd.
firmaları üretici-ihracatçı soru formuna cevap vermişlerdir. ÇHC’de yerleşik firmalardan soru formuna cevap veren
olmamıştır. (8) İlgili taraflarca, başvurunun gizli
olmayan özetinin yeterli bilgileri içermediği, bazı bölümlerin “gizli”
ibaresi ile boş bırakıldığı ifade edilmiştir. Tüm ilgili taraflar ticari sır
niteliğinde olup kendilerince gizli olduğu değerlendirilen bilgileri üçüncü
taraflara açıklamak durumunda bulunmamaktadır. Bazı bilgilerin gizli
tutulması, başvurunun yeterli bilgiyi içermediği anlamına gelmemektedir.
Yönetmeliğin 22 nci maddesi çerçevesinde
gizli olmayan özet esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak
ayrıntıda olup, bu koşulun sağlandığı anlaşılmaktadır. (9) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve
bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas
teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai
bildirim; 23/9/2014 tarihinde soruşturma konusu ülkelerin Ankara
Büyükelçiliği ile soruşturma sırasında görüş bildiren taraflara iletilmiştir. Gözden geçirme dönemi MADDE 5 – (1) Önlemin
yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden
meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil
etmek üzere 1/1/2011-31/12/2013 arasındaki dönemi gözden geçirme dönemi
olarak belirlenmiştir. İKİNCİ BÖLÜM Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün Önlem konusu ürün ve benzer ürün MADDE 6 – (1) Önlem konusu
ürün, 55.08, 55.09, 55.10, 55.11 (5509.52, 5509.61, 5509.91 ve 5510.20 gümrük
tarife alt pozisyonları hariç) gümrük tarife pozisyonlarında sınıflandırılan
"sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler" (kesik elyaf
ipliği) dir. (2) Önlem konusu ürün, %100 sentetik
veya suni devamsız elyafın veya bunların birbirleriyle veya doğal elyaflarla
muhtelif oranlarda karışımlarının eğrilmesiyle elde edilen ve ağırlığını
sentetik veya suni elyafın oluşturduğu ipliklerdir. Ürün, kesim uzunluğu,
numara, parlaklık, erime ısısı ve kalite gibi faktörlere bağlı olarak
çeşitlilik göstermektedir. (3) Söz konusu ürün, genel olarak kumaş,
halı, döşeme/kaplama ve hazır giyim imalatlarında kullanılmaktadır. (4) YÜD tarafından üretilen kesik elyaf
ipliği ile soruşturma konusu ülkeler menşeli ipliklerin benzer ürün olduğu
tespiti mevcut önlemin yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturmada)
yapılmıştır. Bu soruşturmada ise gerek YÜD tarafından üretilen gerekse
soruşturma konusu ülkelerden Türkiye’ye ihraç edilen kesik elyaf ipliğinin
işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım
kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri
açısından iki ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan kaldıracak bir
değişiklik olduğuna dair herhangi bir görüş alınmamıştır. (5) Soruşturma sürecinde, ithalatçıları
tarafından soruşturma konusu ürünün 12/4 80/20 polyester /pamuk iplik, 14/3
80/20 polyester /pamuk iplik, 14/5 80/20 polyester /pamuk iplik, 16/4 100
viskoz iplik, 50/1 ve 60/1 micro kesik
iplik gibi tiplerinin YÜD tarafından üretilmediği ifade edilmiştir. YÜD’ün mevzuat uyarınca soruşturma konusu ürünün tüm
tiplerini üretmek gibi bir zorunluluğu bulunmamakla birlikte, ithalatçı
iddialarının aksine Türkiye’de üretimi yapılmadığı belirtilen belirli tip
ipliklerin YÜD tarafından üretildiği veya üretim kabiliyetini haiz olunduğu
yerinde inceleme esnasında görülmüştür. YÜD tarafından, söz konusu iplik
tiplerinde müşteri talebini karşılayacak kapasitenin mevcut bulunduğu ve
siparişlerin talep edilen teslim süresinde ve özelliklere uygun olarak
tesliminin yapıldığı belirtilmiştir. (6) Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB)
tarafından bambu karışımı ipliklerin doğal olduğundan bahisle soruşturma
kapsamı dışında olması gerektiği iddia edilmiştir. Ancak bahse konu
ipliklerin hammaddesi doğal selülozik maddeler olmakla birlikte bu iplikler
üretim süreci itibarıyla gümrük tarife cetvelinde suni lifler olarak
sınıflandırıldığından soruşturma kapsamında yer almaktadır. Bu ürünlerin
gümrük tarife sınıflandırması Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından
yapılmaktadır. (7) Yapılan yazışmalar neticesinde,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “bambu” ipliklerin ve bu iplikler ile doğal olan
başka tür ipliklerin (pamuk vb.) karışımlarının mutlaka doğal iplik olarak
sınıflandırılamayacağı ve hammaddesi doğal olmakla beraber kimyasal
yöntemlerle (rejenerasyon yoluyla) elde edilen
suni ipliklerin hammadde kaynağının sonradan tespitinin mümkün olmaması
sebebiyle bambu ve karışımı iplik için tarife açılımı yapılmasının teknik
nedenlerle imkân dâhilinde bulunmadığını belirtmiştir. (8) Soruşturma konusu ürün ile ilgili
açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır.
Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer
alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu
Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi İhtimali Genel açıklamalar MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması
halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olup olmadığı incelenmiştir. (2) Soruşturma sırasında
yeni damping marjı hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış
olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıştır. Esas soruşturmada tespit
edilen damping marjlarının büyüklüğü MADDE 8 – (1) Soruşturma
konusu üründe uygulanan mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari
altyapısını teşkil eden esas damping soruşturması esnasında tespit
edilen damping marjları bahse konu ülkedeki yerleşik üretici/ihracatçıların
önlemin kalkması halinde muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından önemli
bir gösterge niteliği taşımaktadır. (2) Buna göre, 2009 yılında sona eren
esas soruşturmada kesik elyaf ipliği için, ÇHC menşeli olanlarına yönelik olarak
0,49 ABD Doları/Kg ile 0,80 ABD Doları/Kg arasında değişen oranlarda;
Endonezya menşeli olanlarına yönelik olarak 0 ABD Doları/Kg ile 0,40 ABD
Doları/Kg arasında değişen oranlarda ve Hindistan menşeli olanlarına yönelik
olarak ise 0,29 ABD Doları/Kg ile 0,39 ABD Doları/Kg arasında değişen
oranlarda damping marjları belirlenmiştir. (3) İlgili taraflarca, mevcut NGGS
kapsamında damping marjı oranlarının yeniden hesaplanması talep
edilmiştir. Ancak NGGS soruşturmalarında damping marjının yeniden
hesaplanması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi İhtimali Genel açıklamalar MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu dönemde, YÜD’ün zarar durumu ve önlemin yürürlükten kalkması
halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu
çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel gelişimi, fiyatlarının gelişimi ve
muhtemel fiyat baskısı ve potansiyeli ile YÜD’ün ekonomik
göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemin etkisini
ve önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla 2011-2013
dönemi dikkate alınmıştır. Genel ithalat MADDE 10 – (1) Önlem konusu
ürünün Türkiye’ye genel ithalatı ve şikâyet konusu ülkelerden yapılan
ithalatın analizinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır. (2) Maddenin genel ithalatındaki eğilime
bakmak için önleme tabi ürünün, 2011-2013 döneminde tüm ülkelerden
gerçekleştirilen genel ithalat verileri incelenmiştir. Bu çerçevede, 2011 ve
2012 yıllarında söz konusu madde ithalatının sırasıyla 180.581 ton ve 182.215
ton seviyesinde, 2013 yılında ise 192.897 ton seviyesinde gerçekleştiği
görülmektedir. (3) Ürünün ithalatına değer olarak
bakıldığında ise 2011 yılında 737.019.297 ABD Doları seviyelerinde olan genel
ithalatın, 2012 yılında 638.539.129 ABD Doları seviyesine gerilediği, 2013
yılında ise 649.970.979 ABD Doları seviyesine yükseldiği gözlenmiştir. (4) Maddenin genel ithalatının ortalama
birim fiyatlarının 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla 4,08 ABD
Doları/Kg, 3,50 ABD Doları/Kg ve 3,37 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği
görülmektedir. Önleme konu ülkelerden ithalat MADDE 11 – (1) Maddenin
önleme konu ülkelerden ithalatına ilişkin değerlendirmeler, önleme konu
ülkelerin tümü için bütünsel ve ülkeler bazında ayrı ayrı olacak
şekilde yapılmıştır. a) Genel olarak önleme konu ülkeler 1) 2011-2013 döneminde önleme konu
ülkelerden yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında
70.125 ton, 2012 yılında 62.118 ton iken, 2013 yılında 83.845 ton olmuştur. 2) Bahse konu ülkelerden yapılan
ithalatın birim fiyatı 2011 yılında 4,11 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,47 ABD
Doları/Kg, 2013 yılında ise 3,24 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. Önleme
konu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatlarının 2011 yılı haricinde
genel ithalatın birim fiyatlarının altında olduğu görülmektedir. 3) Bahse konu ülkeler kaynaklı ithalatın
toplam ithalat içindeki payı ise 2011 yılında %39, 2012 yılında %34, 2013
yılında %43 olarak gerçekleşmiştir. b) ÇHC 1) 2011-2013 döneminde ÇHC’den yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar
bazında 2011 yılında 6.789 ton, 2012 yılında 5.891 ton, 2013 yılında 8.974
ton olmuştur. 2) ÇHC’den yapılan
ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 4,59 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 4,10
ABD Doları/Kg, 2013 yılında 3,48 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. 3) ÇHC kaynaklı ithalatın toplam ithalat
içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %4, %3 ve %5
olarak gerçekleşmiştir. c) Endonezya 1) 2011-2013 döneminde Endonezya’dan
yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 20.485 ton,
2012 yılında 22.216 ton iken, 2013 yılında 40.317 ton olarak gerçekleşmiştir. 2) Endonezya’dan yapılan ithalatın birim
fiyatı, 2011 yılında 3,93 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,26 ABD Doları/Kg,
2013 yılında 3,06 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. 3) Endonezya kaynaklı ithalatın toplam
ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %12,
%12 ve %21 olarak gerçekleşmiştir. 4) İlgili taraflarca, yapılan
analizlerde Endonezya menşeli ithalatın diğer ülke ithalatlarıyla beraber
değerlendirilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak mevcut soruşturma
kapsamında kümülasyon yapılmamış olup, ülkeler ayrı ayrı değerlendirmeye
tabi tutulmuştur. ç) Hindistan 1) 2011-2013 döneminde Hindistan’dan
yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 42.489 ton,
2012 yılında 34.010 ton, 2013 yılında 34.554 ton olmuştur. 2) Hindistan’dan yapılan ithalatın birim
fiyatı, 2011 yılında 4,13 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,49 ABD Doları/Kg ve
2013 yılında 3,38 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. 3) Hindistan kaynaklı ithalatın toplam
ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %24,
%19 ve %18 olarak gerçekleşmiştir. 4) İlgili taraflarca, Hindistan menşeli
ithalatın azaldığı, bu nedenle yerli üretime zarar vermesinin mümkün olmadığı
ifade edilmiştir. YÜD’ün fiyatlarını
önleme rağmen belirli oranlarda kıran ve baskı altında tutan ve önemli
kapasite ve ihracat potansiyeline sahip Hindistan menşeli ithalatın önlemin
kalkması halinde yeniden artması muhtemeldir. Yurt içi tüketim ve pazar payları MADDE 12 – (1) İnceleme
konusu ithalatın nispi olarak değişimini görebilmek için, söz konusu
ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiştir. Bu
bağlamda Türkiye’de toplam benzer mal tüketimi hesaplamasında YÜD ve diğer
yerli üreticilerin yurtiçi satış miktarı ile genel ithalat miktarı kg bazında
toplanarak ilgili yıla ilişkin benzer mal tüketim değerleri elde edilmiştir.
2011 baz yıl olarak alınmış, 2011 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir. (2) Buna göre, önlem konusu üründeki
Türkiye toplam benzer mal tüketimi endeks değerinin, 2011 yılı için 100 olarak
alındığında, 2012 yılında 89’a gerilediği ve 2013 yılında ise 93 olarak
gerçekleştiği görülmektedir. (3) ÇHC’nin pazar
payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 97, 2013’te ise 142 olarak
gerçekleşmiştir. (4) Endonezya’nın pazar payının endeks
değeri 2011’de 100, 2012’de 119, 2013’te ise 207 olarak gerçekleşmiştir. (5) Hindistan’ın pazar payının endeks
değeri 2011’de 100, 2012’de 89, 2013’te ise 87 olarak gerçekleşmiştir. (6) İnceleme dönemi süresince önleme
konu üç ülkenin toplam pazar payı 2012 yılında bir önceki yıla göre durağan
bir seyir izlemiş iken, 2013 yılında önemli ölçüde artış gerçekleştirmiştir.
Önlem konusu ithalat endeks değerlerinin ise sırasıyla 100, 99 ve 128 olarak
gerçekleştiği görülmektedir. (7) YÜD pazar payı endeks değeri
incelendiğinde ise 2011’de 100 olan pazar payı endeks değerinin 2012’de
133’e, 2013’te ise 135’e yükseldiği tespit edilmiştir. (8) YÜD ve diğer yerli üreticilerin
toplam pazar payının endeks değeri incelendiğinde ise 2011 yılında 100 olan endeksin,
2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 87 ve 85 olarak gerçekleştiği
görülmektedir. (9) Önleme konu ülkeler haricindeki
diğer ülkelerin pazar payı endeks değeri 2011’de 100 iken, 2012’de 122 seviyesine
ulaşmış, 2013’te ise 106 seviyesine gerilemiştir. Fiyat kırılması ve baskısı MADDE 13 – (1) Önlemin
kalkması halinde ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ithalatın YÜD’ün fiyatları üzerindeki etkisini analiz etmek
için, bahse konu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş
fiyatlarıyla YÜD’ün gerçekleşmiş iç piyasa
satış fiyatlarını karşılaştıran fiyat kırılması hesabı yapılmıştır. (2) Önlem konusu ülkeler menşeli
ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatları TÜİK istatistiklerinden elde edilen
ortalama CIF fiyatlar üzerine ÇHC, Endonezya ve Hindistan için sırasıyla
%4,33, %3,46 ve %4,33 gümrük vergisi ve %2 oranında diğer gümrük masrafları
eklenerek bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda
fiyatların hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak
amacıyla anılan fiyatlara dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu
şekilde elde edilen fiyat YÜD’ün ağırlıklı
ortalama yurtiçi satış fiyatları ile mukayese edilerek inceleme konusu ülkenin
ihraç fiyatının YÜD ağırlıklı iç satış fiyatlarını hangi oranda kırdığı
tespit edilmiştir. (3) Yapılan hesaplamalara göre, ÇHC
menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %-10, %-14 ve %4 oranında kırmıştır. (4) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012
ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %7, %11 ve %20 oranında kırmıştır. (5) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012
ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %1, %2 ve %7 oranında kırmıştır. (6) ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli
ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatlarıyla YÜD’ün olması
gereken fiyatlarını karşılaştıran fiyat baskısı hesabı yapılmıştır. YÜD’ün olması gereken fiyatı, önlem konusu ürünün
birim ticari maliyetine YÜD tarafından makul olduğu belirtilen %10 oranında
bir kar marjı eklenmesi ile bulunmuştur. (7) Fiyat baskısı hesabına göre ise, ÇHC
menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %4, %-0,9 ve %1 oranında baskı altında tutmuştur. (8) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012
ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %23, %27 ve %17 oranında baskı altında tutmuştur. (9) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012
ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını
sırasıyla %16, %18 ve %4 oranında baskı altında tutmuştur. Yerli üretim dalının ekonomik
göstergeleri MADDE 14 – (1) Önlem konusu
ülkeler menşeli ithalatın YÜD üzerindeki etkisinin belirlenmesi bakımından ekonomik
göstergelerinin değerlendirilmesinde YÜD’ün konsolide edilmiş
verileri kullanılmıştır. Söz konusu inceleme 2011-2013 dönemi için
yapılmıştır. Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası
bazındaki veriler için TÜİK’in yayımladığı
yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan
arındırılmış reel değerler 2011 yılı değeri 100 olacak şekilde
endekslenmiştir. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım
oranı 1) YÜD’ün önlem
konusu üründe 2011 yılında 100 olan üretim miktar endeks değeri, 2012 yılında
125’e ulaşmış, 2013 yılında ise 113’e gerilemiştir. 2) YÜD’ün önlem
konusu ürün için üretim kapasitesi endeks olarak 2011 yılında 100 iken, 2012
ve 2013 yıllarında sırasıyla 110 ve 96 olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla,
kapasite kullanım oranının 2011 yılında %56 iken, 2012 yılında %63’e 2013
yılında %65’e yükseldiği tespit edilmiştir. b) Yurtiçi satışlar ve ihracat 1) YÜD’ün önlem
konusu üründe yurtiçi satış miktar endeksi değeri 2011 yılında 100 olarak
alındığında, söz konusu endeksin 2012’de 119’a ulaştığı, 2013’te ise 126’ya
yükseldiği görülmektedir. Aynı dönem için yurtiçi satış hâsılatı reel olarak
incelendiğinde, 2011 yılında 100 olan endeks değerinin, 2012’de 102 olarak
gerçekleştiği, 2013 yılında ise 111’e yükseldiği görülmektedir. Yurtiçi
satışların birim fiyatlarının reel endeks değerlerine bakıldığında, 2011
yılında 100 olarak kabul edilen endeksin 2012 yılında 86 olarak
gerçekleştiği, 2013 yılında ise baz yıla göre 88’e gerilediği
tespit edilmiştir. 2) İhracat miktar endeksi değerinin 2011
yılında 100 olduğu kabul edilirse, 2012 yılında 173’e yükseldiği, 2013 yılında
ise 48’e gerilediği görülmektedir. İhracat birim fiyatlarının endeks değeri
ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 81, 2013 yılında ise 83 olarak
gerçekleşmiştir. c) Pazar payı 1) YÜD’ün pazar
payı endeks değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla
133 ve 135 olarak gerçekleşmiştir. YÜD’ün pazar
payı incelendiğinde ise endeksin yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 133 ve 135
olarak gerçekleştiği görülmektedir. ç) Stoklar 1) YÜD’ün önlem
konusu üründe dönem sonu stok verileri miktar bazında incelendiğinde, 2011
yılında 100 olan stok miktarı endeksi değerinin, 2012 yılında 82’ye
gerilediği, 2013 yılında ise 91’e yükseldiği görülmektedir. d) İstihdam 1) YÜD’ün önlem
konusu ürün üretiminde çalışan direkt işçi sayısının endeks değeri 2011
yılında 100 olarak kabul edildiğinde, söz konusu değerin 2012’de 112’ye
yükseldiği, 2013 yılında ise 116 olarak gerçekleştiği görülmektedir. e) Verimlilik 1) YÜD’de önlem
konusu ürün için çalışan işçi başına üretimi yansıtan verimlilik endeks
değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 112, 2013 yılında ise 97 olarak
gerçekleşmiştir. f) Maliyetler ve karlılık 1) YÜD’ün önlem
konusu ürün ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılında 100
iken, 2012 yılında 86, 2013 yılında ise 75 olarak gerçekleşmiştir. 2) YÜD önlem konusu ürün yurtiçi
satışlar karlılık endeksi 2011 yılında -100 iken, 2012 yılında -103, 2013
yılında 323 olarak gerçekleşmiştir. 3) YÜD’ün önlem
konusu üründe yurtiçi satışlar birim karlılığı 2011 yılında -100 iken, 2012
ve 2013 yıllarında sırasıyla -87 ve 256 olarak gerçekleşmiştir. g) Nakit akışı 1) YÜD’ün önlem
konusu ürün satışından elde ettiği nakit akışı endeksi (kar+amortisman) 2011
yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 64 ve 598 olarak
gerçekleşmiştir. ğ) Büyüme 1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak aktif büyüklüğü 2011 yılında 100 iken, 2012 ve
2013 yıllarında sırasıyla 108 ve 116 olarak gerçekleşmiştir. h) Sermaye ve yatırımları artırma
yeteneği 1) YÜD’ün sermaye
artırma yeteneğini görebilmek için YÜD’ün bütün
faaliyetlerinde kullanılan öz sermayesi incelenmiştir. Buna göre, 2011
yılında 100 olan öz sermaye endeksi, 2012’de 100, 2013 yılında ise 95 olarak
gerçekleşmiştir. 2) Tevsi yatırımlar endeksi 2011 yılında
100 olarak kabul edildiğinde, endeksin 2012 yılında 37’ye gerilediği, 2013’te
ise 51 olarak gerçekleştiği görülmektedir. ı) Yatırımların geri dönüş oranı 1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak yatırımların geri dönüşünü yansıtan öz sermaye
karlılığı (Kar/Öz kaynak) oranının endeks değeri 2011 yılında 100 iken 2012
yılında 134, 2013’te ise 91 olarak gerçekleşmiştir. YÜD yatırım hasılatı
(Kar/Aktif Toplamı) ise 2011 baz yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında
sırasıyla 125 ve 74 olarak gerçekleşmiştir. Yerli üretim dalının ekonomik
göstergelerinin değerlendirilmesi MADDE 15 – (1) YÜD’ün ekonomik göstergeleri incelendiğinde yurtiçi
satış miktarı, maliyetler ve istihdam gibi göstergelerin olumlu bir seyir
izlediği görülmektedir. (2) İnceleme dönemi süresince olumlu
seyreden üretim miktarı, verimlilik ve üretim kapasitesi göstergelerinde 2013
yılında gerileme gözlenmiştir. Kapasite kullanım oranı
artış trendinde olmakla beraber düşük bir seviyede seyretmektedir. (3) 2012 ve 2013 yılları için YÜD’ün sınai ve ticari birim maliyetleri ile yurt
içi birim satış fiyatlarında baz yıla göre gerileme görülmektedir.
2011 ve 2012 yıllarında önlem konusu ürün yurt içi satışlarından zarar
etmekte olan YÜD, 2013 yılı yurt içi satışlarından kar etmiştir. 2013 yılında
görülen fiyat baskısındaki gerilemeye rağmen YÜD azalan birim maliyetini
yurtiçi satış fiyatına yansıtamamış, bununla birlikte 2013 yılında YÜD
yurtiçi satış fiyatlarında görülen kırılma artmıştır. (4) 2013 yılında öz sermaye karlılığı ve
yatırım hasılatında gerileme gibi olumsuz koşulların da mevcut
olduğu görülmektedir. (5) YÜD pazar payı endeksi inceleme
dönemi süresince yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 133 ve 135 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Önleme konu ülkelerin toplam pazar payı endeksinin yıllar itibarıyla
sırasıyla 100, 99, 128 olarak artış gösterdiği; diğer ülkelerin pazar payı
endeksinin 100, 122 ve 106 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumun,
önleme konu ülkeler ÇHC, Endonezya ve Hindistan’dan ithalatta 2009 yılı
başında önlemin yürürlüğe girmesi ve Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam
menşeli ithalata yönelik 2012 yılı sonunda
başlatılan damping soruşturmasının 2013 yılı süresince devam ederek
2014 yılı başı itibarıyla önlem getirilerek sonuçlanmasından kaynaklandığı
değerlendirilmekte ve yıllar itibarıyla ihracatçı ülke sıralamasında
değişimlerin gerçekleştiği görülmektedir. (6) 2006 yılından 2009 yılına kadar tüm
ülkeler arasında ilk üç sırayı şikâyet konusu ülkeler almakta iken önlemin
yürürlüğe girmesi ile başta ÇHC menşeli olmak üzere önleme konu ülkeler
menşeli ithalatın zayıfladığı ve bu ülkelerin kaynak ülke sıralamasındaki
yerlerini genel olarak 2014 yılında
sonuçlanan damping soruşturmasına konu dört ülkeye bıraktığı
görülmektedir. Ancak, 2013 yılı verilerine göre Endonezya ve ÇHC menşeli
ithalatta artış yaşanmış olup, bu ülkelerin pazar paylarını arttırdığı,
Hindistan menşeli ithalatın ise 2013 yılında azalan tüketime rağmen pazar
payını korumayı başardığı görülmektedir. 2013 yılında meydana gelen kaynak
ülke sıralama değişikliklerinde, Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam
menşeli ithalat için 2013 yılında devam eden soruşturmanın etkisinin
bulunduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, Malezya, Pakistan, Tayland ve
Vietnam menşeli ithalata yönelik alınan önlemleri müteakip söz konusu üründe
pazar paylarındaki değişimlerin tekrar şikâyet konusu ülkeler ÇHC, Endonezya
ve Hindistan lehine olabileceği öngörülmektedir. (7) Tüm ekonomik göstergeler beraber
değerlendirildiğinde, YÜD’ün bahse konu
ülkeler menşeli ithalat ile yoğun bir rekabet içerisinde olduğu, önleme konu
ülkelerden gerçekleşen ithalatta önlemin alındığı 2009 yılı sonrasında
yaşanan gerilemede mevcut önlemin etkili olduğu, YÜD’ün önlem
konusu üründe zarara açık olduğu ve bu bakımdan kırılganlığının devam ettiği
anlaşılmaktadır. (8) İlgili taraflarca, bazı ekonomik
göstergelerde olumlu gidişatın olduğu bu durumun zararın devamı veya yeniden
meydana gelmesine bir işaret olamayacağı ifade edilmiştir. Zarar
göstergelerinden hiç birinin tek başına kesin biçimde belirleyici bir yargıya
temel teşkil edemeyeceği bilinmekle birlikte, ekonomik göstergelerdeki
düzelme mevcut dampinge karşı önlemin etkili olduğuna, önlemin kalkması
halinde bu zarar göstergelerindeki düzelmenin bozulabileceğine işaret
etmektedir. (9) İlgili taraflar, zarar verilerinin
incelenmesinde sadece YÜD olarak kabul edilen firmaların verilerinin kullanılması
gerektiğini, ancak pazar payı analizinde YÜD içinde yer almayan diğer yerli
üreticilerin de yurtiçi satış verilerinin alındığını ifade etmiştir. Ancak
pazar payı analizi için hali hazırda pazarın gerçek büyüklüğünün bilinmesi
gerekmektedir. Diğer yerli üreticilerin yurtiçi satışları pazarın
büyüklüğünün hesaplanmasında dikkate alınmış olup, bu verilerin alınmaması
halinde YÜD’ün pazar payı analizi anlamsız
hale gelecektir. Bu bağlamda söz konusu iddia kabul edilmemiştir. (10) İlgili taraflar, başvuruda yer alan
2013 verilerinin lineer olarak tam yıla tamamlandığı, mevsimsel ve takvimsel
ayarlamaların yapılmadığını ifade etmişlerdir. Mevsimsel ve takvimsel bir
ayarlamayı gerektirecek bir durum hiçbir ilgili tarafça ileri sürülmediğinden
ve soruşturmada bu yönde bir belirleme yapılmadığından iddia kabul
edilmemiştir. BEŞİNCİ BÖLÜM Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden
Meydana Gelmesi İhtimalinin Değerlendirilmesi Genel açıklamalar MADDE 16 – (1) Yönetmeliğin
35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve
zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı incelenmiştir. (2) Bu çerçevede, soruşturmaya konu
ülkelerdeki yerleşik kapasite, ihracat kabiliyeti, ihraç fiyatları ve bu
ülkelerdeki mevcut yerleşik kapasitenin Türkiye’ye yönlendirilmesi olasılığı
ile esas soruşturmada tespit edilen dampingmarjları
başta olmak üzere damping ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi
ihtimaline ilişkin diğer unsurlar incelenmiştir. Önleme konu ülkelerdeki yerleşik
kapasite ve ihracat potansiyeli MADDE 17 – (1) Önlem konusu
ürünün küresel piyasasındaki gelişmeler ve önleme konu ülkelerdeki yerleşik kapasiteye
ilişkin inceleme, Uluslararası Ticaret Merkezi-UTM (International Trade Center) verileri kullanılarak yapılmıştır. a) Dünya geneli 1) Önlem konusu ürünün dünya genelinde
2011’de 2.072.012 ton, 2012’de 2.112.198 ton, 2013’te ise 1.862.001 ton
toplam ihracatı gerçekleşmiştir. 2) 2013 yılında dünya genelinde miktar
bazında en çok ihracat gerçekleştiren ülkeler sırasıyla ÇHC (%36), Endonezya
(%27) ve Hindistan (%12) olmuştur. 3) Önlem konusu ürünün dünya geneli
ortalama ihraç birim fiyatları incelendiğinde, birim fiyatların 2011 yılında
4,49 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,99 ABD Doları/Kg, 2013’te ise 4,50 ABD
Doları/Kg düzeyinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. b) ÇHC 1) ÇHC’nin dünyaya
ihracatının 2011’de 510.250 ton, 2012’de 547.935 ton, 2013’te ise 665.255 ton
olduğu görülmektedir. 2) 2011-2013 döneminde ÇHC’nin ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele
alındığında, birim fiyatların sırasıyla 4,27 ABD Doları/Kg, 3,7 ABD Doları/Kg
ve 3,57 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. ÇHC’nin ortalama ihraç birim fiyatlarının, dünya
genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında seyrettiği
görülmektedir. 3) UTM verilerine göre 2011-2013
döneminde ÇHC’nin Türkiye’ye
ihracatındaki birim fiyatların 4,24 ABD Doları/Kg, 3,62 ABD Doları/Kg ve 3,43
ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği, inceleme dönemi süresince bu birim
fiyatların ÇHC’nin dünyaya ihracatında
gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı görülmektedir. c) Endonezya 1) Endonezya’nın dünyaya ihracatının
2011’de 379.268 ton, 2012’de 426.851 ton, 2013’te ise 495.689 ton olduğu
görülmektedir. 2) 2011-2013 döneminde Endonezya’nın
ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla
3,54 ABD Doları/Kg, 3,03 ABD Doları/Kg ve 2,86 ABD Doları/Kg seviyesinde
oluştuğu görülmektedir. Endonezya’nın ortalama ihraç birim fiyatlarının dünya
genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında seyrettiği görülmektedir. 3) UTM verilerine göre 2011-2013
döneminde Endonezya’nın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 3,58 ABD
Doları/Kg, 2,89 ABD Doları/Kg ve 2,73 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği,
2011 yılı haricinde bu birim fiyatların Endonezya’nın dünyaya ihracatında
gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı görülmektedir. ç) Hindistan 1) Hindistan’ın dünyaya ihracatının
2011’de 257.849 ton, 2012’de 218.567 ton, 2013’te ise 224.786 ton olduğu görülmektedir. 2) Hindistan’ın ihracatındaki ortalama
birim fiyatlar ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla 3,65 ABD Doları/Kg,
3,07 ABD Doları/Kg ve 3,10 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir.
Hindistan’ın ortalama ihraç birim fiyatlarının, dünya genelinde gerçekleşen
ortalama birim fiyatların oldukça altında seyrettiği tespit edilmiştir. 3) UTM verilerine göre inceleme döneminde
Hindistan’ın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 3,75 ABD Doları/Kg,
3,07 ABD Doları/Kg ve 3,08 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği, 2012 yılında
bu birim fiyatın Hindistan’ın dünyaya ihracatında gerçekleşen ortalama birim
fiyata eşit olduğu, 2013’te ise anılan birim fiyatın altında kaldığı görülmektedir. İnceleme
dönemi süresince Türkiye önlem konusu üründe Hindistan’ın en çok ihracat
gerçekleştirdiği ülke olmuştur. Türkiye pazarının önemi MADDE 18 – (1) Türkiye,
tekstil sektörünün büyüklüğünden ötürü ÇHC, Endonezya ve Hindistan için
önemli bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Soruşturma konusu üründe
Türkiye’nin iç pazar büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin mezkûr ülkeler
için cazip bir seviyede olduğu ve Türkiye’nin önleme konu ürün tüketim
endeksinin 2012 yılındaki gerilemeye rağmen artış eğiliminde olduğu
görülmektedir. (2) Şikâyet konusu ülkeler, UTM 2013
verilerine göre dünya ihracatında ilk üç sırayı paylaşmaktadır. Türkiye, Endonezya’nın
bu üründe en çok ihracat gerçekleştirdiği 3 üncü ülke iken, Hindistan’ın en
çok ihracat gerçekleştirdiği ilk ülke konumundadır. (3) YÜD ile yapılan görüşmelerde dile
getirilen başta kumaş olmak üzere dokumacılık sektöründe yaşanan ekonomik
canlılığın ve iç talep artışının orta vadede de devam edeceği
değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, kesik elyaf ipliğine olan talebin bu paralelde
gelişeceği ve talebin önümüzdeki yıllarda artacağı öngörülmektedir. Değerlendirme MADDE 19 – (1) Bu aşamada,
önleme konu ülkelere yönelik uygulanmakta olan dampinge karşı
önlemin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip etmeyeceği veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiştir. (2) Yukarıdaki bilgiler ışığında, önleme
konu ülkelerin gerek kapasite gerek ihracat bakımından önleme tabi söz konusu
üründe dünyanın en önde gelen ülkeleri olduğu; genel ihracatlarının yıldan
yıla artış gösterdiği; bu ülkelerin önlem konusu üründe Türkiye’ye diğer ülke
pazarlarına göre daha düşük fiyatlarla ihracat gerçekleştirebildiği;
yürürlükte bulunan önlemin kaldırılması sonucu düşük fiyatlı ihracatın artan
kapasitesiyle beraber ülkemize kolayca yönlendirilebileceği; yine önlemin
ortadan kalkması halinde önleme konu ülkelerde yerleşik
üreticilerin/ihracatçıların muhtemel davranışını yansıtması bakımından esas
soruşturmada hesaplanan damping marjları göz önüne alındığında
dampingli ithalatın ve YÜD’ün 2011 ve 2012
yıllarında görülen zarar durumunun devamının muhtemel olduğu mütalaa
edilmektedir. (3) İlgili taraflarca, zararın devamı
veya yeniden meydana gelmesi ihtimalinin başka bir soruşturmaya dayandırılarak
değerlendirildiği, somut kanıtlara dayandırılmadığı ifade edilmiştir. Hâlbuki
zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin
değerlendirmeler mevcut NGGS verileri kullanılarak yapılmıştır. (4) İlgili taraflarca, Hindistan menşeli
ithalata ilişkin olarak değişen bazı durumların olduğu, ihraç edilen
ürünlerde kullanılan girdilerin ithal vergilerinin ortadan kaldırıldığı Duty Entitlement Pass Book (DEPB) adlı
programın artık yürürlükte olmadığı, Hindistan menşeli ithalatın birim
fiyatının arttığı, ayrıca Rupi’nin değer kazandığı ifade edilmiştir. Ancak bunlar marj hesabına
ilişkin hususlar olup, mevcut NGGS kapsamında yeniden damping marjı hesabı
yapılmadığı için görüşler dikkate alınmamıştır. (5) İlgili taraflarca, normal dampinge
karşı önlemin 5 yıllık süresinin sonunda 14/1/2014 tarihinde son
bulması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak DTÖ Anti Damping
Anlaşmasının 11.3 maddesi ile İthalatta Haksız Rekabetin Önlemesi
Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesi bağlamında önlemler NGGS sonuçlanıncaya
kadar yürürlükte kalmaya devam etmektedir. (6) İlgili taraflarca, soruşturma konusu
üründe 7 ülkeye karşı önlemin yürürlükte olduğu, Türkiye’nin kesik elyaf ithalatının
önemli kısmının önleme tabi olduğu ifade edilmektedir. Ancak DTÖ Anti Damping
Anlaşması ve onunla uyumlu İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında
Mevzuat önlem alınabilecek ülke sayısı konusunda bir sınırlama getirmemektedir. (7) İlgili
taraflarca, dampinge karşı önlemin yürürlükten kalkması halinde
dampingin ve zararın devam edeceğine veya yeniden meydana geleceğine dair
incelemenin yapılmadığı ifade edilmiştir. Ancak buna ilişkin değerlendirme
tebliğin ilgili bölümlerinde yapılmıştır. ALTINCI BÖLÜM Diğer Hususlar Zararın devamı veya yeniden meydana
gelmesini etkileyebilecek diğer unsurlar MADDE 20 – (1) YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana
gelmesine yol açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar incelenmiştir. Üçüncü ülkelerden ithalat MADDE 21 – (1) Önlem konusu
üründe önleme konu ülkeler haricindeki ülkelerden yapılan ithalatın, genel
ithalat içindeki payının 2008 yılında %24 iken, önlemin yürürlüğe girdiği yıl
olan 2009’da %49, 2010’da %58, 2011’de %61, 2012’de %66 ve 2013’te ise %57
seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. (2) Öte yandan ÇHC, Endonezya ve
Hindistan’ın yanı sıra, soruşturma konusu üründe 8/4/2014 tarihli
ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile Malezya, Pakistan, Vietnam
ve Tayland menşeli ithalat için de değişen oranlarda dampinge karşı önlem
8/4/2014 tarihi itibarıyla yürürlüktedir. (3) Bununla birlikte, bahse konu
hususların soruşturma konusu önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve
zararın tekrar meydana gelebileceğine ilişkin bu Tebliğdeki tespitleri
ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı görülmektedir. Diğer unsurların etkisi MADDE 22 – (1) Yapılan
inceleme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra önleme konu ürünün
kullanım alanı ve tüketici algılanmasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim
eğiliminde bir değişiklik olmadığı; önleme konu ürün ile YÜD tarafından
üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde önemli bir değişim olmadığı,
ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme konu ürünün ithalatında ve
ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkelerde ticareti kısıtlayıcı bir
gelişmenin gerçekleşmediği tespit edildiğinden, dampingli ithalatın
devamı veya yeniden meydana gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan
herhangi birinin YÜD’de zararın devam
etmesi veya yeniden meydana gelmesi üzerinde önemli olumsuz etkiye neden
olamayacağı belirlenmiştir. YEDİNCİ BÖLÜM Değerlendirme Değerlendirme MADDE 23 – (1) Uygulanmakta
olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesi halinde, damping ve
zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı konusu incelenmiş olup, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda
üretici/ihracatçı firmaların önlemlerin yokluğundaki davranışlarını yeniden
yansıtacak olan esas soruşturmada tespit edilen damping marjının önemli
seviyelerde olduğu; YÜD’ün ürün
karlılığı, üretim, kapasite kullanım oranı, yurtiçi satışlar, istihdam ve
pazar payı gibi göstergelerinin olumlu seyir izlediği; bunun yanı sıra
soruşturma konusu ülkelerin yüksek üretim ve kapasiteleri ile dünya
ihracatındaki lider konumunu sürdürdüğü görülmüştür. Bu kapsamda, mevcut önlemin
ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın ve zararın devamı
veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna varılmıştır. SEKİZİNCİ BÖLÜM Sonuç Karar MADDE 24 – (1) Soruşturma
sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın
devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit
edildiğinden, ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli "sentetik ve suni
devamsız liflerden iplikler" (kesik elyaf ipliği)
için 12/1/2009 tarihli ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/1) ile yürürlüğe
konulan önlemlerin, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı
ve Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aşağıda gösterilen şekilde değiştirilmeden
uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Uygulama MADDE 25 – (1) Gümrük
idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife istatistik pozisyonu numarası,
tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri belirtilen eşyanın, diğer mevzuat
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı
kesin önlemi tahsil ederler. Yürürlük MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı
tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 17 Nisan 2015
CUMA Resmî Gazete Sayı : 29329 |