GÜNCEL: 17/04/2015 |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2015/06) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgi ve İşlemler Kapsam ve yasal dayanak MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ,
14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve
30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat hükümleri çerçevesinde
yürütülen damping soruşturması sonuçlarını içermektedir. Soruşturma MADDE 2 – (1) Şikâyetçi
yerli üreticiler Anadolu Motor Üretim ve Pazarlama
A.Ş., Taral Tarım Makine ve Aletleri A.Ş. ve Yağmur
Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan başvuru
üzerine Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli 8432.29.90.00.19 gümrük tarife
istatistik pozisyonunda (GTİP) sınıflandırılan “diğer
çapa makineleri’ne yönelik 26/3/2014 tarihli ve 28953 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ
(Tebliğ No: 2014/7) ile başlatılan ve Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturması tamamlanmıştır. Yerli üretim dalı MADDE 3 – (1) Başvuruda
bulunan yerli üreticilerin Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde
yerli üretim dalını (YÜD) temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiştir. (2) Çin Makine ve Elektronik Ürünler
İthalat ve İhracatı Ticaret Odası
(China Chamber of Commerce for Import and
Export of Machinery and Electronic Products-CCCME)
ve diğer ihracatçı/ithalatçı firma temsilcileri nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde özetle; şikâyetçi yerli üreticilerin YÜD’ü temsil
niteliğini haiz olmadığını, Anadolu Motor dışındaki üreticilerin motor
üretmediklerini ve diğer aksam ve parçaları da iç piyasadan ve ithalat
yoluyla temin ederek montaj yaptıklarını iddia etmiştir. (3) YÜD nezdinde yapılan yerinde
doğrulama soruşturmasında şikâyetçi yerli üreticilerden Anadolu Motor’un
dizel motor üreticisi olduğu ve ürettiği motorları dizel motorlu çapa
makinelerinde kullandığı, benzin motorlu olanların motorlarını ise ithal
ettiği; diğer şikâyetçi üreticilerin ise iddia edildiğinin aksine motor
haricinde diğer aksam ve parçaların önemli bir kısmını kendi atölyelerinde
ürettikleri bir kısmını da fason olarak bölgelerindeki tedarikçilerden temin
ettikleri görülmüştür. (4) Şikâyet başvurusunda her ne kadar
başka yerli üreticilerin unvanları yer almış olsa da soruşturmanın açılış
aşamasında üretici olabileceği düşünülen diğer yerli firmalardan bilgi
talebinde bulunulmuş; ancak, bu firmalardan sadece Ecemak Tarım
Otomotiv Makine Sanayi Tic. Ltd. Şti. firması 2013 yılı 9 aylık verilerini
Bakanlığa sunmuştur. Kamu dinleme toplantısında CCCME, ithalatçı/ihracatçı
temsilcileri şikâyetçi yerli üreticilerin YÜD’ü temsil niteliğini
haiz olmadığını bir kez daha dile getirmesi üzerine soruşturma konusu ürünün
üreticisi olabileceği düşünülen diğer üreticilerden 2013 yılına ait üretim,
satış ve kapasite miktarları 5/2/2015 tarihli ve 16033 sayılı
yazımızla bir kez daha talep edilmiş olup söz konusu talebe
sadece AykaOtomotiv San. ve Tic. A.Ş. ile Emir Sanayi
Ürünleri İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. süresi dahilinde
cevap vererek 2013 yılı üretim, yurt içi satış ve kapasite değerlerini
Bakanlık ile paylaşmıştır. (5) Her ne kadar soruşturmanın açılış
aşamasında YÜD’ün temsil niteliğini haiz olduğu tespit ve
değerlendirmesi yapılmış olsa da nihai bildirim sonrasında dile getirilen
iddialar ve adı geçen firmalarca sunulan veriler bir arada
değerlendirildiğinde şikâyetçi yerli üreticilerin YÜD’ü temsil
niteliğinde herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır. İlgili tarafların bilgilendirilmesi,
bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi MADDE 4 – (1) Soruşturma
açılmasını müteakip, söz konusu ürünün tespit edilebilen
ithalatçılarına, ÇHC’de yerleşik, bilinen üretici/ihracatçılarına
ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini
sağlamak amacıyla ÇHC Büyükelçiliğine ilgili soru formları, başvurunun gizli
olmayan özeti ve soruşturma açılış Tebliğine ulaşmalarını sağlamak için
soruşturma açılışına ilişkin bildirim yapılmıştır. (2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları
için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup tarafların süre uzatımı
yönündeki makul talepleri karşılanmıştır. (3) YÜD soruşturma süresince Bakanlık
ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin
etmiştir. (4) Kendilerine soru formu gönderilen 12
ithalatçı firmanın dokuzundan cevap alınmıştır. (5) ÇHC’de yerleşik 23 firmaya
soru formu gönderilmiş
olup, Chongqing AMM Machinery Manufacturing Co., Ltd.,
Chongqing Jiamu Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Shineray Agricultural Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Weima Agricultural Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Xinshui Machine Manufacture Co.,
Ltd., Loncin Motor Co., Ltd., Tipho Agricultural
Machinery (Qingdao) Co., Ltd. üretici/ihracatçı ve Vido (H.K)
Holding Co. Ltd. firması da tacir soru formlarına usulüne uygun olarak
cevap vermiş ve soruşturma süresince işbirliği halinde bulunmuşlardır.
Firmaların soru formlarına verdikleri yanıtların incelenmesi neticesinde
tespit edilen eksiklikler firmalara bildirilmiş, firmalar tarafından bu
eksikliklere ilişkin yanıtlar kendilerine tanınan süre içerisinde Bakanlığa
iletilmiştir. (6) CCCME de soruşturma süresince ilgili
taraf görüşlerini Bakanlığa iletmiştir. (7) Ayrıca ilgili taraflardan alınan
bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların
bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. CCCME ilgili taraf görüşlerinde
ve nihai bildirim sonrası verdiği yanıtlarda şikâyetin gizli olmayan özetinin
eksik bilgi ve bulgular içerdiği ve bu nedenle de Bakanlığın yanıltıldığı
iddiasında bulunmuştur. Yönetmeliğin 22nci maddesi uyarınca gizli
olmayan özetin esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak
ayrıntıda olması gerekmekte olup şikâyetin gizli olmayan özeti Yönetmelikte
belirtilen şartları sağlamaktadır. (8) CCCME nihai bildirim sonrası verdiği
ilgili taraf görüşlerinde ise kamu dinleme toplantısı sonrası söz konusu
soruşturma dosyasına erişim talebinde bulunmuş; ancak bahse konu toplantı
sonrasında CCCME temsilcilerinden böyle bir talep gelmemiştir. (9) Soruşturma sonucunda alınacak karara
esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren “nihai
bildirim”22/1/2015 tarihinde ÇHC’nin Ankara’daki Büyükelçiliği
ile soruşturma sırasında işbirliğinde bulunan CCCME’ye, ithalatçılara,
üretici/ihracatçılara ve yerli üreticilere iletilmiştir. Tüm ilgili taraflara
nihai bildirime ilişkin görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri için yeterli
süre tanınmıştır. (10) Nihai bildirim sonrasında,
tarafların nihai bildirime ilişkin görüş ve iddialarını sözlü olarak da
sunmalarına imkân tanımak amacıyla tüm ilgili tarafların katılımı
ile 4/2/2015 tarihinde kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir. (11) Tarafların soruşturma boyunca
ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden
mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu raporun ilgili
bölümlerinde cevap verilmiştir. Yerinde doğrulama soruşturmaları MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin
21 inci maddesi çerçevesinde yerli üreticiler Taral Tarım Makine ve
Aletleri A.Ş. ile Yağmur Tarım Makinaları San. ve Tic.
A.Ş.’nin İstanbul’da bulunan üretim ve idari tesislerinde 8-12/9/2014
tarihlerinde; Anadolu Motor Üretim ve Pazarlama A.Ş.’nin Kocaeli’nde
bulunan üretim ve idari tesisinde 10/12/2014
tarihinde; Chongqing AMM Machinery Manufacturing Co., Ltd., Chongqing Jiamu Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Shineray Agricultural Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Weima Agricultural Machinery Co.,
Ltd., Chongqing Xinshui Machine Manufacture Co., Ltd., Loncin Motor Co.,
Ltd.’nin Chongqing/ ÇHC’de yerleşik bulunan üretim ve idari tesislerinde
22-26/12/2014 tarihlerinde yerinde doğrulama soruşturmaları
gerçekleştirilmiştir. Soruşturma dönemi MADDE 6 – (1) Damping
belirlemesi için 1/1/2013–31/12/2013 tarihleri arası soruşturma dönemi
(SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemelerinde ise veri toplama ve
analiz için 1/1/2011-31/12/2013 arasındaki dönem esas alınmıştır. (2) Kamu dinleme toplantısında CCCME ile
ithalatçı/ihracatçı temsilcileri soruşturmanın açılış aşamasında 2010-2013/9
aylık verilerin kullanıldığını ve fakat nihai bildirimde yer alan zarar
incelemesinde 2011-2013 döneminin esas alınmasının YÜD’ün ekonomik
göstergelerini yanlış yansıttığı iddiasında bulunmuşlardır. (3) Anti-Damping Uygulamaları
Komitesinin anti-damping soruşturmalarında veri toplama dönemine ilişkin
5/5/2000 tarihli tavsiye kararının 1(a) maddesinde, damping soruşturmalarına
ilişkin veri toplama döneminin en az 6 aylık normalde ise 12 aylık ve
soruşturmanın açılışına mümkün olan en yakın verileri içermesi gerektiği;
1(c) maddesinde ise zarara ilişkin verilerin en az üç yıllık dönemi içermesi
gerektiği tavsiye edilmiştir. (4) Soruşturmanın açılış aşamasında her
ne kadar 2010-2013/9 aylık dönemi zarar incelemesinde kullanılmış olsa da
ilgili bütün taraflara gönderilen soru formalarında zarar inceleme döneminin
2011-2013 dönemi olacağı belirtilmiş ve ilgili taraflarda yürütülen yerinde
doğrulama soruşturmaları bu dönem verileri üzerinden yapılmıştır.
Soruşturmanın nihai bildirim aşamasına gelene kadar da üretici/ihracatçı
ve YÜD’den söz konusu zarar inceleme dönemine ilişkin herhangi bir
şikâyet ve/veya öneri gelmemiştir. Soruşturma ve zarar inceleme dönemi
belirlenirken mevzuat çerçevesinde ve bahsi geçen tavsiye kararları dikkate
alınarak işlem tesis edilmiştir. İKİNCİ BÖLÜM Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün Soruşturma konusu ürün MADDE 7 – (1) Soruşturma
konusu ürün, 8432.29.90.00.19 GTİP’li “diğer
çapa makineleri”dir. (2) Soruşturma konusu ürünün ana girdisi
4-12 beygir arasında değişen güç üreten, tek veya çok silindirli, iki veya
dört zamanlı, marşlı veya iple çekme suretiyle ateşlenen benzinli ya da dizel
güç üniteleri (motor)’dir. (3) Motorun ürettiği gücü çapa
bıçaklarına iletecek olan aktarım mekanizmaları (alüminyum alaşımlı
veya sfero döküm) yerli üreticilerin atölyelerinde CNC
tezgâhlarından geçirilerek montaj bantlarında motor ve diğer akşam ve
parçalarla birleştirilerek nihai ürünün imalatı gerçekleştirilmektedir. Yerli
üreticiler benzin motorlu çapa makinelerinin ve bazı tiplerdeki dizel motorlu
çapa makinelerinin motorlarını İtalya ve ÇHC’den de ithal
etmektedirler. (4) Soruşturma konusu ürün motor tipi ve
ürün modeline göre değişiklik göstermekte olup fabrika çıkış aşamasında
müşterinin talebi doğrultusunda kaput, far, tekerlek, akü takılmış veya
takılmamış olarak satışa sunulmaktadır. (5) Soruşturma konusu ürün genellikle
ağaç altları ve bağ aralarının, bahçe ve seralardaki sebze aralarının
çapalanması, fidan-fide-çiçek yetiştiriciliğinde toprağın hazırlanması,
yabani ot kontrolünde ve benzeri birçok işin yapılmasında kullanılmaktadır. (6) Öte yandan,
8432.29.90.00.11 GTİP’li “gübreli çapa makineleri”nin de
şikâyet kapsamı ürünle benzer ürün sayılıp sayılamayacağına ilişkin olarak
şikâyetçi yerli üreticilerden görüş istenmiş; Yağmur
Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş.’nin9/12/2013 tarihli cevabi
yazısında söz konusu gübreli çapa makinelerinin traktör kuyruk milinden
hareket alan, üzerinde bulunan gübre haznesinden aldığı gübreyi toprağa
karıştıran mekanizması ile şikayet konusu üründen tamamen farklı özellikler
taşıdığı belirtilmiştir. Söz konusu firma aynı tarihli yazısında bazı
ithalatçı firmaların soruşturma konusu ürünü 8701.10.00.00.00 GTİP altında
yer alan halk arasında el traktörü diye bilinen “motokültörler” olarak beyan
edip ithal ettikleri gerekçesiyle 8701.10.00.00.00 GTİP’li ürünün
de soruşturmaya dâhil edilmesini talep etmiştir. Soruşturmanın açılış
aşamasında diğer şikâyetçi yerli üreticilerden böyle bir talep gelmemiş
olmakla birlikte yerinde doğrulama soruşturması
sırasında Taral Tarım Makine ve Aletleri A.Ş. benzer şikâyette bulunmuştur.
Adı geçen firma 17/11/2014 tarihli ve 101688 sayılı yazısında
benzer şikayetleri dile getiren yazısında özetle; soruşturma konusu
8432.29.90.00.19 GTİP’li “diğer çapa makineleri”nin bazı
ithalatçılar tarafından 8701.10.00.00.00 GTİP altında “motokültörler” olarak
beyan edilerek ithal edildiğini ve ÇHC’de büyük çaplı motokültör üreticisi
olmadığını belirtmiştir. (7) Soruşturmanın açılış aşamasında söz
konusu motokültörlerin daha yüksek beygirlerde güç üreten motorlara
sahip olduğu, şanzıman farkı ve kuyruk mili eklenmek suretiyle söz konusu
ürünün ihtiyaca göre sulama, taşıma, ilaçlama vb. işlerde de kullanılabilecek
nitelik kazandığı ve bu anlamda soruşturma konusu üründen farklılık
gösterdiği; incelenen dönem itibariyle ÇHC menşeli motokültör ithalatının
çok yüksek düzeylerde olmadığı; söz konusu ürünün birim fiyatlarının görece
yüksek olduğu göz önünde bulundurularak motokültörlerin şikâyet
konusu ürün kapsamında yer alamayacağı değerlendirilmiştir. (8) Soruşturmanın ilerleyen safhalarında
gerek yerli üreticiler nezdinde gerekse işbirliğinde
bulunan ÇHC’li firmalar nezdinde yapılan yerinde doğrulama
soruşturmaları sırasında bahsi geçen motokültörler için
soruşturmanın açılış aşamasında yapılan değerlendirmelerin geçerliliğini
koruduğu ve bunlara ilaveten yerli üreticilerin iddia ettiğinin
aksine ÇHC’de yerleşik firmalarca
da motokültör üretildiği ve dünyanın birçok ülkesine ihraç edildiği
tespit edilmiştir. ÇHC’li firmalarla yapılan görüşmelerde ve üretim
tesislerinde yapılan incelemelerde işbirliğinde bulunan
bütün ÇHC’li firmaların motokültör üretebildikleri
anlaşılmıştır. (9) Özetle,
8432.29.90.00.11 GTİP’li gübreli çapa makineleri ile
8701.10.00.00.00 GTİP’li motokültörler bu kapsamda soruşturmaya
konu ürün kapsamında yer almamaktadır. (10) Soruşturma açılışını müteakip
gönderilen soru formalarına verilen cevaplarda ve nihai bildirime ilişkin
yazılı görüşlerinde ithalatçı firmalar ve İstanbul Ticaret Odası özetle; a) ÇHC menşeli çapa makinelerinin yerli
ürüne göre hem düşük kaliteli hem de %70-80 oranında daha düşük
fiyatla ithal edilebildiği ve bu ürünlerdeki kar marjlarının yüksek
olduğunu, b) ÇHC’li firmaların daha uzun
vadeli satışlar yaptıklarını, c) Nihai ürün
ithalatında dampinge karşı önlem alınması durumda bazı
ithalatçıların söz konusu ürünü de-monte halde ithal edip basit montaj ile
piyasaya sürebileceğini, ç) İthalatçı firmaların yerli
üreticilere oranla daha geniş servis ağı ve dağıtım kanallarına sahip
olduğunu, d) Farklı ithalatçılar tarafından
piyasaya sürülen çapa makinelerinin yedek parçalarının birbiriyle yüksek
oranda uyumlu olduğunu, e) YÜD’ün iç talebi
karşılayamadığını, f) Yerli üreticilerin
8,8 hp altında motorlu çapa makinesi üretmediği ve bunların da daha
çok profesyonel kullanıcılara uygun olduğundan hobi amaçlı çapa makineleri
ithal edildiğini, g) Yerli ürünlerin nispeten daha ağır
olmaları sebebiyle toprağa daha çok gömüldüğünü ve bu nedenle de yerli
ürünlerin seracılıkta kullanıma uygun olmadığını, ğ) Yerli üreticilerin ana bayi
sözleşmeleri yapmaları ve bu sözleşmelerin ana bayiler üzerine ağır finansal
ve ticari şartlar yüklemesi nedeniyle ürünün nihai tüketiciye ulaşana kadar
fiyatının ciddi oranda yükseldiğini, h) YÜD tarafından üretilen çapa
makinelerinde AB Emniyet Tebliği normlarına uygun ters debriyaj siteminin yer
almadığını ve hız limitlerinin 6 km/h ile sınırlandırılmadığını, ı) Hobi amaçlı kullanıma uygun
elektrikli çapa makinelerinin yerli üretiminin olmaması nedeniyle kapsam dışı
bırakılması gerektiğini, iddia ve talep etmişlerdir. (11) Soruşturma kapsamında işbirliğine
gelen ithalatçıların yukarıda özetlenen iddiaları yerinde doğrulama
soruşturması sırasında sözlü ve yazılı olarak YÜD’e iletilmiş, bu
iddialara ilişkin açıklama talep edilmiştir. Bu meyanda, YÜD özetle; a) YÜD’ün servis, yedek parça
ve ürün dağıtım kanalları bağlamında ithalatçı firmalara oranla daha geniş ve
çeşitli ağ yapısına sahip olduğunu, b) Tasarım ve ürün tescilleri nedeniyle
yerli ürünlerin birbirlerinden farklı olmasının ve yedek parçaların birbirine
uyumsuz olmasının doğal olduğunu, c) İddia edilenin
aksine YÜD’ün 4 hp’den 12 hp’ye kadar farklı
motor gücüne sahip dizel ve benzinli ürünleri üretebildiğini ve talep
edilmesi halinde motor ve şanzıman değişikliğine gidilerek hobi amaçlı
ürünlerin de üretilmesinin mümkün olduğunu, ç) Ana bayi sözleşmelerinin iddia
edildiği gibi ağır şartlar taşımadığını ve ürünün nihai tüketiciye
sunulmasına kadar olan tedarik zincirini kısaltması nedeniyle ürünün nihai
tüketiciye daha düşük fiyatla sunulabilmesine imkân sağlandığını, d) Ürünlerinin AB Emniyet Tebliği
normlarına uygun olarak üretildiğini, e) Hobi amaçlı elektrikli çapa makinesi
üretimlerinin olmadığını, yazılı ve sözlü olarak dile
getirmiştir. YÜD nezdinde yürütülen yerinde doğrulama
soruşturmasında YÜD’ün yukarıda sayılan hususlarda üretim yaptığı
ve tedarik zincirlerini kullandığı müşahede edilmiştir. (12) Sonuç olarak yapılan incelemeler
neticesinde, yerli üretim dalı tarafından üretilen çapa makineleri ile
soruşturma konusu ülkelerden ithal edilenlerin, teknik ve fiziki özellikleri,
dağıtım kanalları, kullanıcı algılamaları ve kullanım alanları itibariyle
benzer özelliklere sahip olduğu ve soruşturmaya konu ülkeden ithal edilen
ürünün yerli üretim dalının ürünüyle doğrudan rekabet içinde bulunduğu ve bu
nedenle Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde benzer ürün olarak kabul
edilebileceği anlaşılmıştır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampinge İlişkin Belirlemeler Genel MADDE 8 – (1) Damping
belirlemesi için 1/1/2013–31/12/2013 tarihleri arası soruşturma dönemi
olarak kabul edilmiştir. Piyasa ekonomisi iddiasına ilişkin
değerlendirmeler MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin
Ek Madde 1 inci hükmü uyarınca, piyasa ekonomisi uygulamayan ülkelerden
yapılan ithalata yönelik damping soruşturmalarında, ilgili ülkedeki
soruşturmaya tabi üreticilerin soruşturma konusu ürünün üretiminde ve
satışında bahse konu maddede belirtilen ölçütler çerçevesinde piyasa
ekonomisi koşullarının geçerli olduğunu yeterli delillerle göstermesi halinde
bu üreticiler için normal değerin tespitinde Yönetmeliğin 5 inci maddesi;
aksi durumda ise Yönetmeliğin 7 ncimaddesi uygulanmaktadır. (2) Öte yandan, ilgili
taraf CCCME’nin ÇHC’de piyasa ekonomisi koşullarının geçerli
olduğu ve söz konusu
soruşturmadaÇHC’nin piyasa ekonomosi uygulayan ülke statüsünde
değerlendirilmesi gerektiği yönünde talebi olmuş; ancak, işbirliğinde
bulunan ÇHC’li üretici/ihracatçı/tacir firmalar piyasa ekonomisi
uygulamayan ülke statüsü talebinde bulunmuşlardır. Bunlara ilaveten, söz
konusu firmalar soru formlarına verdikleri yanıtlarda ve yerinde doğrulama
sırasında da böyle bir talepte bulunmamıştır. (3) Bu itibarla, soruşturma kapsamında
işbirliğinde bulunan ÇHC’de yerleşik firmalar piyasa ekonomisi
koşullarında faaliyet gösterdikleri iddiasında bulunmadıklarından normal
değerin tespitinde Yönetmeliğin 7 nci maddesi kapsamında
oluşturulmuş normal değer yöntemi kullanılmıştır. Oluşturulmuş normal değer MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin
7 nci maddesi çerçevesinde ve yukarıdaki açıklamalar
ışığında, ÇHC'de yerleşik işbirliğinde bulunan firmaların piyasa
ekonomisinde faaliyet göstermedikleri kabul edildiğinden; normal değer
Türkiye'de benzer malın birim sınaî maliyetine genel, idari ve satış
giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulmuştur. (2) Normal değer tespiti
yapılırken, ÇHC’li firmaların lehine olacak şekilde yerli üreticinin
ÇHC menşeli motor kullanarak ürettiği ürün modelleri esas alınmış buna
ilaveten nihai ürünü oluşturan aksam ve parçalar ile işgücü,
enerji, amortisman ve genel, idari ve satış giderlerinde çeşitli
ayarlamalar yapılmıştır. İhraç fiyatı MADDE 11 – (1) İşbirliği yapan
üretici-ihracatçı firmalar için ihraç fiyatı kural olarak Türkiye’ye
satışlarında bağımsız alıcılarca fiilen ödenen fiyat esasında belirlenmiştir. Fiyat karşılaştırması MADDE 12 – (1) Adil bir
karşılaştırmanın yapılabilmesi için normal değer ile ihraç fiyatı fabrika
çıkış aşamasına getirilerek aynı aşamada karşılaştırılmıştır. (2) Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükmü
gereğince, ilgili taraflarca fiyat karşılaştırmasını etkilediği ileri sürülen
hususlar değerlendirilmiş ve kalite sınıflandırması, taşıma, sigorta, yükleme
ve bindirme masrafları, paketleme giderleri, ödeme koşulları, ticarî aşama
farklılığı, indirim, geri ödeme, banka masrafları, vergi iadesi gibi
belgelendirilen, uygulanabilir ve haklı görülen ayarlamalar yapılmıştır. (3) ÇHC’de yerleşik
işbirliğinde bulunan firmalar ürün tipindeki çeşitlilik nedeniyle ihraç
fiyatı ile normal değer karşılaştırmasının birbirine benzer tipler arasında
yapılması talebinde bulunmuşlardır. (4) Kamu dinleme toplantısında CCCME
ve ÇHC’li firma temsilcileri nihai bildirimde yer alan fiyat
karşılaştırmalarının tam olarak birbirinin muadili olan ürünler arasında
yapılmadığını, YÜD tarafından üretilen ürünlerin daha nitelikli ürünler
olması nedeniyle adil bir karşılaştırma yapmanın mümkün olmadığını dile getirmişlerdir.
Adı geçen taraflar ayrıca, ÇHC’deki yüksek rekabet koşulları nedeniyle ÇHC’li üreticilerin
Türkiye’deki muadillerine göre daha düşük birim maliyetle üretim yaptıklarını
ve bu nedenle de gerçek normal değerin oluşturulmuş normal değerden daha
düşük olduğunu belirterek oluşturulmuş değer yöntemiyle hesaplanan damping marjlarının
olması gerekenden çok yüksek olduğunu iddia etmişlerdir. Bunlara ilaveten
ilgili taraflar ÇHC’liüreticilerin birim maliyetleri ve satış fiyatları
arasındaki farkın çok yüksek olmadığını ve bu nedenle de
hesaplanan dampingmarjlarının birbirine yakın olması gerektiğini öne
sürmüşlerdir. (5) Tebliğin 10 uncu maddesinde izah
edildiği üzere, Yönetmeliğin 7 nci maddesi çerçevesinde normal
değer tespitinde oluşturulmuş değer yöntemine başvurulmuştur. Belirlenen
oluşturulmuş normal değerler ile ihraç fiyatları aynı aşamada
karşılaştırılmıştır. Öte yandan, firma bazında damping marjı hesabı
işbirliğinde bulunan ÇHC’li firmaların SD’deki ihracat
birim fiyatlarının ağırlıklı ortalamaları üzerinden yapılmıştır. Bu nedenle
ilgili firma SD’de hangi tip çapa makinelerini ihraç etmiş ise
hesaplamalar da o tipteki normal değerler karşılaştırılarak yapıldığından
firmalar için farklı damping marjları hesaplanmıştır. İddia
edildiği üzere, ÇHC’de yerleşik firmaların maliyet ve satış fiyatları
arasında çok büyük farkların olmaması damping marjlarının da
birbirine yakın olması gerektiği sonucunu doğurmamaktadır. (6) Soruşturma konusu ürünün bir nihai
tüketim ürünü olması nedeniyle müşteri talepleri doğrultusunda, motor
tipleri, çalıştırma prensibi, bıçak genişlikleri, tekerlek ve akü
takılmış/takılmamış olması, farklı gidon tasarımları ve kaputlu veya kaputsuz
olarak satışa konu olabilmesinden ötürü işbirliğinde bulunan firmaların
Türkiye’ye ihraç ettikleri ürün tipleri ile YÜD tarafından üretilen benzer
tipleri belirlenmeye çalışılmış; fiyat karşılaştırmasının bu tipler arasında
yapılmasının adil karşılaştırma prensibine uygun olacağı değerlendirilmiştir. Yukarıda
da izah edildiği üzere ürün tipleri belirlenirken YÜD’ün ÇHC
menşeli motor kullanarak imal ettiği modeller esas alınmıştır. Damping marjları MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin
11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjları, normal değer
ile ihraç fiyatlarının ağırlıklı ortalamalarının karşılaştırılması suretiyle
hesaplanmıştır. Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem
ile yapılan hesaplamalar firma özel bildirimlerinde ayrıntılı olarak
gösterilmiştir. İşbirliğine gelmeyen firmalar için damping marjı
tespiti ise Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmüne uygun olarak
yapılmıştır. (2) ÇHC’li üreticiler ve CCCME
düşük oranlı vergi uygulanması talebinde bulunmuştur. Ayrıca CCCME kamu
dinleme toplantısı sonrasında yaptığı başvuruda yedi ÇHC’li firma adına
fiyat ve kota taahhüdünde bulunmuştur. Yönetmeliğin 32 ve 33 üncü
maddelerinde taahhütlerin kabulü ve ihlali durumu düzenlenmiştir. Söz konusu
fiyat ve kota taahhütleri düzenli bilgi akışı ve bu bilgilerin doğruluğunun
tespitinde yaşanacak muhtemel sorunlar nedeniyle uygulamada sıkıntıya yol
açacağı ve dampingli ithalatın devam edeceği değerlendirilerek İthalatta
Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca reddedilmiştir. (3) Buna göre, soru formuna cevap veren
üretici/ihracatçı firmalar ile işbirliğinde bulunmayan diğer firmalar için
CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda yer
almaktadır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zarara İlişkin Belirlemeler Genel MADDE 14 – (1) Yönetmeliğin
17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli
ithalatın hacminde mutlak ya da nispi artış olup olmadığı, gerçekleşen bu
ithalatın YÜD’ün iç piyasa satış fiyatları üzerinde fiyat
kırılması, fiyat baskısı ve fiyat bastırmasına sebep olup olmadığı ve sayılan
nedenlerden ötürü YÜD’ün temel ekonomik göstergelerinde bozulmalar
olup olmadığı incelenmiştir. Zarar incelemesine esas dönem 2011-2013
yılları olarak belirlenmiştir. Ürünün genel ithalatı MADDE 15 – (1) Soruşturma
konusu ürünün 2011-2013 yılları arasındaki dönem Türkiye’ye genel ithalatı ve
şikâyet konusu ülkeden yapılan ithalatının incelenmesinde TÜİK verileri
kullanılmıştır. Buna göre, 2011 yılında 46.684 adet olan soruşturma konusu
ürünün toplam ithalatı, 2012 yılında 39.993 adet ve 2013 yılında ise 40.696
adet seviyesinde gerçekleşmiştir. (2) Bahse konu ürünün genel ithalatının
değer bazında 2011 yılında 26.002.240 ABD Doları, 2012 yılında 20.490.035 ABD
Doları ve 2013 yılında ise 16.420.207 ABD Doları düzeyinde gerçekleştiği
görülmektedir. (3) Genel ithalatın birim fiyatları ise
2011 yılında 557 ABD Doları/Adet, 2012 yılında 512 ABD Doları/Adet ve 2013
yılında ise 403 ABD Doları/Adet olarak gerçekleşmiştir. Ürünün soruşturma konusu ülkeden
ithalatı MADDE 16 – (1) ÇHC menşeli
soruşturma konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 30.823 adet, 2012
yılında 34.520 adet ve 2013 yılında da 38.635 adet olmuştur. Gerçekleşen
ithalatın değeri ise 2011 yılında 13.393.306 ABD Doları, 2012 yılında
15.959.367 ABD Doları ve 2013 yılında da 14.289.827 ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. (2) Söz konusu ithalatın
birim fiyatı ise 2011 yılında 434 ABD Doları/Adet, 2012 yılında 462 ABD
Doları/Adet ve 2013 yılında da 370 ABD Doları/Adet olarak gerçekleşmiştir. (3) ÇHC kaynaklı ithalatın
toplam ithalat içindeki payı ise 2011 yılında % 66, 2012 yılında % 86 ve 2013
yılında da % 95 seviyesindedir. Ürünün üçüncü ülkelerden gerçekleşen
ithalatı MADDE 17 – (1) Soruşturma
konusu ürünün üçüncü ülkelerden ithalatı incelenen dönem itibarıyla miktar ve
değer bazında gerilemiştir. Buna göre 2011 yılında 15.861 adet olan ithalat,
2012 yılında 5.473 adet ve 2013 yılında da 2.061 adet olarak gerçekleşmiştir.
Yine bu dönemde gerçekleşen ithalatın değeri gelişimi ise 2011 yılında
12.608.934 ABD Doları, 2012 yılında 4.530.668 ABD Doları ve 2013 yılında da
2.130.380 ABD Doları seviyesindedir. Üçüncü ülkelerden yapılan ithalatın
birim fiyatları ise 2011 yılında 795 ABD Doları/Adet iken, 2012 yılında 828
ABD Doları/Adet ve 2013 yılında da 1034 ABD Doları/Adet düzeyine
yükselmiştir. Türkiye toplam benzer mal tüketimi ve
pazar payları MADDE 18 – (1) Türkiye
toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında YÜD’den temin edilen
yurt içi satış miktarları ile bilinen diğer yerli üreticilerden temin edilen
yurt içi satış miktarları ve genel ithalat miktarları adet bazında toplanarak
ilgili yılda benzer mala ilişkin tüketim miktarı elde edilmiştir. (2) Bu veriler çerçevesinde Türkiye
benzer mal tüketimi endeks değeri 2011 yılı için 100 olarak alındığında 2012
yılında 82’ye ve 2013 yılında da 80’e gerilemiştir. (3) Yine bu
dönemde YÜD’ün pazar payı 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında
93’e ve 2013 yılında da 83’e gerilemiştir. (4) ÇHC’nin pazar payı ise
2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 136’ya ve 2013 yılında da 156’ya
yükselmiştir. (5) Diğer ülkelerin pazar payları ise
2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 42’ye ve 2013 yılında da 16’ya
gerilemiştir. Dampingli ithalatın yerli üretim dalının
fiyatları üzerindeki etkisi MADDE 19 – (1) Yönetmeliğin
17 nci maddesinin ilgili hükümleri
çerçevesinde dampingli ithalatın yerli üretim dalının satış fiyatları
üzerindeki etkisi değerlendirilirken işbirliğine gelen ihracatçıların sunduğu
fiyatlar ile ithalatın fiyatları kullanılarak fiyat kırılması hesaplanmış;
ayrıca, dampingli ithalatın YÜD fiyatları üzerinde kurduğu fiyat baskısı ve
fiyat bastırması hesapları yapılmıştır. Fiyat kırılması MADDE 20 – (1) Fiyat
kırılması, ithal ürün fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üreticinin yurt
içi satış fiyatlarının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını gösterir. (2) Fiyat kırılması analizinde
soruşturma konusu ülkenin CIF ithal fiyatlarının üzerine gümrük vergisi ve
diğer ithalat masrafları ilave edilerek bulunan soruşturma konusu ürünün
Türkiye piyasasına giriş fiyatları, yerli üretim dalının ortalama yurtiçi
satış fiyatları ile karşılaştırılmıştır. Soruşturma konusu ülke menşeli
ithalatın yurtiçi pazara giriş fiyatı bulunurken CIF ithal fiyatlarına gümrükleme
masrafı için % 5 oranında ilave yapılmıştır. (3) Buna göre ÇHC menşeli ithalatın
yerli üretim dalının fiyatlarını CIF ihraç fiyatına göre 2011 yılında %316,
2012 yılında %225 ve 2013 yılında da %343 düzeyinde kırdığı tespit
edilmiştir. (4) ÇHC’de yerleşik
işbirliğine gelen firmaların soruşturma dönemi olan 2013 yılında Türkiye’ye
gerçekleştirdiği satışlar içerisinde satışa en çok konu olan tiplerin
ortalama CIF değerleri ile YÜD’ün muadil ürününün ortalama yurt içi
satış fiyatı karşılaştırılıp firma bazında fiyat kırılması hesaplanmıştır. Fiyat baskısı MADDE 21 – (1) Fiyat
baskısı, dampingli ithalat fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli
üretim dalının olması gereken satış fiyatının yüzde olarak ne kadar altında
kaldığını göstermektedir. ÇHC’den yapılan ithalat gümrük
vergisinden muaf olduğu için CIF ihraç birim fiyatlarına gümrükleme
masrafları eklenerek Türkiye piyasasına giriş fiyatları elde edilmiş
ve YÜD’ün olması gereken birim satış fiyatıyla karşılaştırılmıştır.
Buna göre ÇHC menşeli ithalat YÜD’ün fiyatlarını 2011 yılında %345,
2012 yılında %248 ve 2013 yılında da %374 oranında baskılamıştır. Fiyat bastırması MADDE 22 – (1) Fiyat
bastırması, yerli üretim dalının dampingli ithalat sebebiyle artan
maliyetlerini fiyata yansıtamaması veya maliyetlerden daha az oranda
yansıtabilmesi veya maliyetler aynı kalırken fiyatının yıpranması sonucunda
kar oranının azalması ya da maliyet-fiyat oranının yükselmesidir. (2) Buna göre, YÜD’ün birim
ticari maliyetlerinin birim yurt içi satış fiyatlarına oranı 2011 ve 2012
yıllarında % 86 ve 2013 yılında da % 85 düzeyinde seyretmiştir. Yerli üretim dalının ekonomik
göstergeleri MADDE 23 – (1) YÜD’ün ekonomik
göstergelerinin değerlendirilmesinde şikâyetçi yerli üreticilerin verileri
kullanılmıştır. Eğilimlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk
Lirası bazındaki veriler yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)
kullanılarak enflasyondan arındırılmış, reel hale getirilmiş ve 2011 yılı
esas alınarak endekslenmiştir. (2) Nihai bildirime ilişkin görüşlerde
ve kamu dinleme toplantısında ilgili taraflar YÜD’ün enflasyon
etkisinden arındırılarak endekslenen bazı göstergelerinde hata olduğunu
belirtmiş ve söz konusu endekslerin yeniden tetkik edilmesi talebinde bulunmuştur. Talep
doğrultusunda YÜD’ün ekonomik göstergelerinin yer aldığı tabloda
gerekli düzeltmeler yapılmış ve ilgili taraflara söz konusu değişikliklere
ilişkin olası görüşlerini sunmak üzere yeterli süre verilmiştir. Buna göre; a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım
oranı (KKO) 1) YÜD’ün ilgili üründe 2011
yılında 100 olan üretim miktar endeksi 2012 yılında 75’e ve 2013 yılında da
59’a gerilemiştir. 2) Bu dönemde YÜD’ün üretim
kapasitesi değişmezken kapasite kullanım oranları (KKO) 2011 yılı 100
alındığında 2012 yılında 75 ve 2013 yılında da 59 olarak gerçekleşmiştir. b) Yurt içi satışlar, ihracat ve
fiyatlar 1) YÜD’ün ilgili üründe 2011
yılında 100 olan yurt içi satış miktar endeksi, 2012 yılında 76’ya ve 2013
yılında da 67’ye gerilemiştir. 2) Aynı dönemde yurt içi satış hâsılatı
reel olarak incelendiğinde 2011 yılında 100 olan endeks 2012 yılında 65’e ve
2013 yılında da 62’ye gerilemiştir. 3) Yurt içi satışların birim fiyatları
ise 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 85’e gerilemiş ve 2013 yılında da
93’e yükselmiştir. 4) Dönem
itibariyle YÜD’ün yurt dışı satışları ise miktar bazında 2011 yılı
100 olmak üzere 2012 yılında 66’ya ve 2013 yılında 57’ye gerilemiştir. 5) İhracatın değer bazında endeksi ise
2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 63 ve 2013 yılında da 64 olarak
gerçekleşmiştir. 6) İhracatın birim fiyat endeksi ise
2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 96’ya gerilemiş
ve 2013 yılında da 112’ye yükselmiştir. c) Pazar payı 1) Soruşturma konusu ürünün Türkiye
benzer mal tüketimi endeks değeri 2011 yılı için 100 olarak alındığında 2012
yılında 82’ye ve 2013 yılında da 80’e gerilemiştir. 2) Yine bu
dönemde YÜD’ün pazar payı 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında
93’e ve 2013 yılında da 84’e gerilemiştir. ç) Stoklar 1) Yerli üreticilerin ilgili üründeki
stok verileri incelendiğinde stok miktarlarının 2011 yılı 100 olmak üzere
2012 yılında 120 düzeyine yükseldiği ve 2013 yılında da 23’e gerilediği
görülmektedir. 2) Bu dönemde stok çevrim hızları ise
2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 63 ve 2013 yılında da 286 olarak
gerçekleşmiştir. d) İstihdam 1) Yerli üreticilerin ilgili üründeki
çalışan toplam işçi sayısı endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
82’ye ve 2013 yılında da 71’e gerilemiştir. e) Ücretler 1) Yerli üreticilerin ilgili ürün
üretiminde çalışan işçilerinin aylık giydirilmiş brüt ücret endeksi 2011 yılı
100 olmak üzere 2012 yılında 110 ve 2013 yılında da 115 olarak
gerçekleşmiştir. f) Verimlilik 1) Soruşturma konusu ürün üretiminde
çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
92’ye ve 2013 yılında 84’e gerilemiştir. g) Maliyetler ve kârlılık 1) YÜD’ün ilgili üründe
ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere
2012 yılında 85’e gerilemiş ve 2013 yılında 92’e yükselmiştir. 2) YÜD’ün ilgili üründe ticari
maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan
yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
84’e gerilemiş ve 2013 yılında da 101’e yükselmiştir. 3) Yine aynı dönemde yurtdışı birim
karlılık endeksi ise 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 232’ye ve 2013
yılında da 377’ye yükselmiştir. ğ) Nakit akışı 1) YÜD’ün ilgili ürün satışları
ile yarattığı nakit akışı endeksi 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 67
ve 2013 yılında da 73 olarak gerçekleşmiştir. h) Büyüme 1) YÜD’ün bütün faaliyetleri
ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
113’e ve 2013 yılında da 143’e yükselmiştir. ı) Yatırımların seyri 1) İncelenen dönem
itibariyle YÜD’ün tevsi yatırımları 2011 yılı 100 olmak üzere 2012
yılında 303 ve 2013 yılında da 40 olarak gerçekleşmiştir. 2) Yine bu dönemde yatırımların geri
dönüş oranı (Kar/Özsermaye) 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 94 ve 2013
yılında da 44 olarak gerçekleşmiştir. 3) YÜD’ün yatırım hâsılat
oranı (Kar/Aktif Toplamı) endeksi ise 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında
89 ve 2013 yılında da 33 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi MADDE 24 – (1) YÜD’ün ekonomik
göstergeleri birim karlılık ve toplam karlılık esasında değerlendirildiğinde
dampingli ithalattan kaynaklanan maddi zararın varlığı kendini
göstermektedir. Bununla birlikte, incelenen dönem itibariyle YÜD’ün üretim
miktarlarının 2011 yılına göre 2012 yılında %25 ve 2013 yılında da %41
düzeyinde gerilediği görülmektedir. Yine bu dönemde üretimdeki düşüşe paralel
olarak yurt içi satışlar miktar bazında 2012 yılında %34 ve 2013 yılında da %
43 düzeyinde gerilemiştir. (2) Öte yandan, yerli üretim dalının
kapasite kullanım oranı, işçi sayısı, ürün nakit akışı gibi diğer
göstergelerin dedampingli ithalat etkisiyle yaşanan pazar kaybından
ötürü düşüş gösterdikleri dikkate alındığında maddi zararın varlığı kendini
göstermektedir. (3) Dampingli ithalatın ağırlıklı
ortalama birim fiyatlarının yerli üretim dalının ortalama yurt içi satış
birim fiyatlarının büyük ölçüde altında olduğu da dikkate alındığında,
önümüzdeki dönemde dampingli ithalattaki artışın mevcut seviyede
devam etmesi durumunda ÇHC’nin pazardan daha fazla pay alacağı ve
yerli üretim dalının pazar payının daha da daralacağı bu nedenle de ekonomik
göstergelerindeki kötüye gidişin artarak devam edeceği öngörülmektedir. Bu
durumda dampingli ithalatın neden olduğu maddi zararın artacağı
değerlendirilmektedir. BEŞİNCİ BÖLÜM Dampingli İthalat ile Maddi Zarar
Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Belirlemeler Dampingli ithalatın etkisi MADDE 25 – (1) ÇHC’den gerçekleştirilen dampingli ithalat,
zarara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı 2011-2013 döneminde yıllık
ortalama %12 oranında artarken 2011 yılına göre 2013 yılında yapılan ithalat
%25 oranında artış göstermiştir. (2) ÇHC’de yerleşik
işbirliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların gerek soru formlarına verdikleri
cevaplarda gerekse bu firmalar nezdinde yürütülen yerinde doğrulama
soruşturmalarında söz konusu firmaların üretim kapasitelerinin tamamını
kullanmadıkları, Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ihracat miktarına nispetle
ciddi üretim kapasitelerinin bulunduğu ve ihtiyaç halinde Türkiye’ye yönlendirilebilecek
fazla üretim kapasitelerinin bulunduğu tespit edilmiş olup gelecek
dönemde dampingli ithalatta önemli bir artış ihtimalinin var olduğu
değerlendirilmiştir. (3) Soruşturmaya konu ülkeden
gerçekleştirilen dampingli ithalatın birim fiyatlarının
gerek YÜD’ün fiyatlarına gerekse üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen
ithalatın birim fiyatlarına oranla önemli ölçüde düşük seyrettiği
ve YÜD’ün yurt içi birim fiyatları üzerinde yüksek düzeyde fiyat
kırılmasına neden olduğu, YÜD’ün fiyatlarını baskıladığı ve
bastırdığı belirlenmiştir. Bu bağlamda, dampingli ithalatın yurt içi
fiyatları ciddi ölçüde düşürecek veya bunların artışlarını engelleyecek ve
ithalata olan talebi artırabilecek fiyatlarla yapıldığı değerlendirilmiştir. (4) Yukarıdaki tespit ve
değerlendirmeler ışığında ÇHC menşeli dampingli ithalatın yerli
üretim dalı üzerinde maddi zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Üretim,
satış ve birim karlılıklar ile kapasite kullanım oranları, işçi sayısı ve
ürün nakit akış hızındaki düşüşlere zıt yönde artış
gösteren dampingli ithalat miktarı ile düşen ihraç birim fiyatları
bu tespiti destekler niteliktedir. Zarara neden olabilecek diğer hususlar MADDE 26 – (1) Yönetmeliğin
17 nci maddesi hükümleri gereğince, YÜD’de maddi zarara
yol açabileceği düşünülen diğer unsurlar incelenmiştir. (2) Yapılan inceleme
neticesinde, dampingli ithalat dışında yukarıda da izah edildiği
üzere ÇHC menşeli dizel motorlar için yürürlükte bulunan dampinge karşı
önlemin bu ülke menşeli dizel motor kullanarak üretilen soruşturma konusu
ürünün birim maliyetlerini yükseltici etkisi göz önünde bulundurulmuş olmakla
birlikte söz konusu önlemin nihai ürün maliyetlerine doğrudan etkilerinin
2014 yılından itibaren görülecek olması ve soruşturma dönemi
itibariyle YÜD’ün girdi tedarikinde söz konusu önlemin herhangi
olumsuz bir etkisi tespit edilememiş olması nedenlerinden ötürü söz konusu
önlemin soruşturma döneminde zarara yol açabilecek bir etken olmadığı
değerlendirilmiştir. (3) Soru formları ile nihai bildirime
verilen cevaplar ve kamu dinleme toplantısında CCCME, ithalatçı,
üretici/ihracatçılar özetle; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
soruşturma konusu ürün için verdiği hibe ve desteklerin peyderpey
düşürüldüğünü ve bu nedenle de YÜD’ün pazar kaybına
uğradığını; YÜD’ün ürünlerinin bilhassa kamu ihalelerinde tercih
edildiğini ve söz konusu ihalelerin azalması nedeniyle YÜD’ün stok
fazlasının oluştuğunu; işbirliğinde bulunmayan ve verilerini paylaşmayan
diğer küçük yerli üreticilerin YÜD’ün ürünlerini taklit ve
kopyalama suretiyle iç piyasaya sunduğunu ve YÜD’ünbu nedenle de hem
pazar kaybına uğradığını hem de fiyatlarını düşürmek zorunda kaldığını iddia
etmiştir. (4) Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığının söz konusu ürüne yönelik hibe ve yardımlar, 10/5/2014 tarihli ve
28896 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının
Desteklenmesi Programı Kapsamında Makine ve Ekipman Alımlarının Desteklenmesi
Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2014/10) kapsamında yerli/ithal ayrımı yapılmaksızın
Tebliğde sayılan bütün makine ve ekipman alımlarında bedelin %50’si
olarak uygulanmaktadır. Öte yandan, diğer küçük yerli üreticilerin taklit ve
kopyalama suretiyle iç piyasaya ürün arzına ilişkin herhangi bir somut kanıt
bulunmamaktadır. (5) Bahsi geçen iddialar ilgili diğer
tarafların da görüşleriyle birlikte değerlendirilmiş olup, mevcut maddi
zararın dampingliithalat dışında herhangi başka bir somut unsurdan
kaynaklanmadığı değerlendirilmiştir. Üçüncü ülkelerden ithalat MADDE 27 – (1) Üçüncü
ülkelerden yapılan ithalat miktar ve değer olarak zarar inceleme dönemi
boyunca düşüş göstermiştir. Buna göre, 2011 yılında 15.861 Adet olan ithalat
2012 yılında 5.473 Adet ve 2013 yılında da 2.061 Adet düzeyine gerilemiştir.
Gerçekleşen ithalatın değeri ise 2011 yılında 12.608.934 ABD Doları iken 2012
yılında 4.530.668 ABD Doları ve 2013 yılında da 2.130.380 ABD Doları düzeyine
gerilemiştir. İncelenen dönem itibariyle ortalama birim fiyatlar
ise hem artış göstermiş hem de 2013 yılı itibariyle ÇHC menşeli ürünlerin
birim fiyatlarının %179 üzerinde seyretmiştir. Buna göre, ortalama birim
fiyatlar 2011 yılında 795 ABD Doları/Adet iken 2012 yılında 828 ABD
Doları/Adet ve 2013 yılında da 1.034 ABD Doları/Adet düzeyine yükselmiştir. (2) Üçüncü ülkelerden yapılan ithalatın
incelenmesinden anlaşılacağı üzere, YÜD’de meydana gelen zararın
üçüncü ülkeler kaynaklı olmadığı değerlendirilmiştir. ALTINCI BÖLÜM Sonuç ve Karar Karar MADDE 28 – (1) Soruşturma
sonucunda ÇHC menşeli ithalatın
dampingli olduğu dampingli ithalatın da yerli üretim
dalında maddi zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, İthalatta
Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanı’nın onayı
ile aşağıda tanımı ve menşei belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında
karşısında belirtilen oranlarda dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe
konulmuştur.
Uygulama MADDE 29 – (1) Gümrük
idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe
ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest
dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında, Tebliğin 28 inci maddesinde
bulunan tabloda gösterilen oranlarda karşılarında gösterilen
oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler. Yürürlük MADDE 30 – (1) Bu Tebliğ
yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 31 – (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 17 Nisan 2015
CUMA Resmî Gazete Sayı : 29329 |