Dış Ticaret Müsteşarlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ
NO: 2006/20)
BİRİNCİ KISIM
Genel Bilgi ve İşlemler
Soruşturma
MADDE 1- (1) Vestel Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Vestel Beyaz Eşya) tarafından yapılan ve Arçelik – LG Klima San. ve Tic. A.Ş. firması tarafından
desteklenen başvuru üzerine, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli “duvar tipi
split klimalar” için 28/07/2005 tarih ve 25889
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin 2005/17 sayılı Tebliğ ile başlatılan damping
soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülerek tamamlanmıştır.
Kapsam
MADDE
2- (1) Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 Sayılı İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarih ve 99/13482
sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar),
30/10/1999 tarih ve 23861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) ve 02/05/2002
tarihli ve 24743 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe Ek Madde Eklenmesine Dair
Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yürütülen damping
soruşturması sonuçlarını içermektedir.
Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 3- (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu
ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen
ithalatçılarına, ÇHC’de yerleşik bilinen
ihracatçılarına ve anılan ülkede yerleşik diğer ihracatçılara
erişilebilmesini teminen soruşturmaya taraf
ülkenin Ankara Büyükelçiliğine soru formları gönderilmiştir.
(2)
Tarafların soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil
37 gün süre tanınmıştır. İlgili tarafların süre uzatımı yönündeki makul
talepleri karşılanmıştır.
(3) ÇHC’de yerleşik
üretici-ihracatçı firmalardan dokuzu[1] soru formuna cevap vermiştir.
(4) Başvuru sahibi yerli
üretici kendisine yöneltilen soru formuna usulüne uygun şekilde yanıt
vermiştir. Ayrıca, soruşturma süresi boyunca işbirliği içinde olmuş ve
gerektiğinde talep edilen ilave bilgi ve belgeleri temin etmiştir.
(5) Anılan ülkeden soruşturma konusu madde ithalatı
yaptığı belirlenen 36 firmaya ithalatçı soru formu gönderilmiş olup, soru
formlarına cevap veren 24 firmanın görüşleri değerlendirilmiştir.
Yerinde doğrulama soruşturmaları
MADDE 4- (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde
Manisa’da yerleşik yerli üretici firma nezdinde yerinde doğrulama
soruşturması gerçekleştirilmiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi
MADDE 5- (1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma
konusu ülkenin Ankara’daki Büyükelçiliği’ne ve bilinen üretici-ihracatçı
firmalara şikayetin gizli olmayan metni ve
soruşturma açılış Tebliği örneği gönderilmiştir.
(2) Nihai bildirim yapılmasını müteakip ÇHC’deki üretici/ihracatçılar ve ithalatçılar ile yerli
üreticiye bildirime ilişkin görüşlerini yazılı olarak sunma imkanı
verilmiş; ayrıca 04-07/07/2006 tarihleri arasında
talep sahibi üretici/ihracatçılar ile ithalatçıların temsilcilerinin
katıldığı dinleme toplantıları tertip edilmiştir.
(3) Tüm taraflara soruşturma boyunca, soruşturma ile
ilgili görüşlerini ve bu görüşlerle alâkalı belgeleri sunma imkanı verilmiş ve tarafların soruşturma boyunca ortaya
koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenerek, mezkur görüşlerden
mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek nesnel iddialara Tebliğin ilgili
bölümlerinde yer verilmiştir.
Soruşturma
dönemi
MADDE 6- (1) Damping belirlemesi için 01/01/2004–31/12/2004
tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar
belirlemesinde ise veri toplama ve analiz için 01/01/2002
- 31/12/2004 arasındaki dönem esas alınmıştır.
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7- (1) 8415.10.90.00.00 gümrük tarife istatistik
pozisyonunda (GTİP) yer alan “duvar tipi split
klimalar” soruşturma konusu ürünü teşkil etmiştir. Şikayet kapsamına “multi” olarak adlandırılan ürün tipi de dahildir. Bahse konu GTİP yalnızca bilgi amaçlı olarak
verilmiş olup, bağlayıcı değildir.
(2) Duvar tipi split klima, bir iç ve bir dış üniteden oluşmakta, multi olarak adlandırılan ürün tipinde ise bir dış
üniteye bağlı birden çok iç ünite bulunmaktadır. Split
tip klima, iç ortamı kompresör, soğutucu akışkan ve ısı eşanjörleri
yardımıyla isteğe bağlı olarak soğutabilmekte veya ısıtabilmektedir. Split klima genelde ev veya iş yerlerinde
kullanılmaktadır. Kullanılacak klimanın kapasitesi, mekanın hacmi, izolasyon koşulları ve dış şartlarla ilişkilidir.
(3)
Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde soruşturma konusu ülkeden ithal
edilen ürün ile yerli üreticiler tarafından üretilen ürünün benzer ürün
olup olmadığı incelenmiştir. Anılan madde uyarınca benzer ürün, dampinge konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir mal,
böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka
bir mal şeklinde tanımlanmaktadır.
(4) Bu bağlamda, yerli ve ithal
ürünlerin “benzer ürün” olup olmadığı hususu tespit edilirken, öncelikle
aynı özelliklerin olup olmadığı, daha sonra da kullanım alanları ve
özellikleri itibariyle benzer olup olmadığı hususu incelenmiştir.
(5) İlgili taraflardan alınan
görüşler ve yerli üretici nezdinde gerçekleştirilen yerinde inceleme
çalışmalarında, yerli üreticinin “inverter”
olarak adlandırılan ürün tipi ile 24.000 BTU üzerinde kapasiteli tiplerde
halihazırda üretimi bulunmadığı anlaşılmış, bununla birlikte, “inverter” ürün tipinin üretim programına dahil edildiği, 24.000 BTU üzerindeki ürünlerde ise
yeterli talep halinde üretimin gerçekleştirilebileceği tespit olunmuştur.
Öte yandan, “benzer ürün” tanımı çerçevesinde yerli üretim dalının her ürün
tipini üretme zorunluluğu bulunmamakta olup, bahse konu ürün tiplerinin
yerli üreticinin mevcut ürün yelpazesi ile her halükarda “benzer ürün”
niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
(6)
Nihai olarak, soruşturma boyunca yapılan incelemeler ve nihai bildirim
sonrası konuya ilişkin iletilen iddiaların benzer ürün tanımı çerçevesinde
değerlendirilmesi neticesinde yerli üreticiler tarafından üretilen ürünler
ile soruşturmaya konu ülkeler menşeli ürünler arasında, fiziksel
özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları bakımından “benzer ürün”
tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık gözlemlenmemiştir.
(7) Diğer taraftan, yine yerli
üretici tarafından üretimi bulunmayan “Değişken soğutucu debili split klima sistemleri”nin
dış ünitesinin, nihai bildirim sonrasında alınan görüşler çerçevesinde
soruşturma kapsamı dışında tutulmasının uygun olacağı mülahaza edilmiştir.
İKİNCİ KISIM
Dampinge İlişkin Belirlemeler
Genel
MADDE 8- (1) Yönetmeliğin 27 nci
maddesi çerçevesinde, ihracatçı, ithalatçı, ürün çeşidi ve işlem sayısının
fazlalığı nedeniyle dampinge ilişkin
belirlemelerde örneklemeye gidilmiştir. Buna göre, Türkiye’ye ihracatta
toplam %59,7’lik payla ilk üç sırada yer alan Ningbo
Aux Imp. & Exp. Co. Ltd. (%26,9), Foshan Shunde Galanz Electrical Appliance Ltd. (%16,4) ile GD Midea
Air-Conditioning Equipment Co., Ltd. (%16,3) firmalarının örneklemeye dahil edilmesi
ve bu firmalar için bireysel olarak hesaplanan damping marjlarının
ağırlıklı ortalamasının diğer ihracatçı-üreticilere[2] teşmil edilmesi öngörülmüştür.
Bu husus, ihracatçı firmalara bildirilmiş ve konu hakkında mezkur firmaların görüşlerine başvurulmuştur.
(2) Örnekleme kararı sonrası
işbirliğine devam etmeyeceğini yazılı olarak beyan eden Foshan
Shunde Galanz Electrical Appliance Ltd.
firmasının, bu nedenle örnekleme dışında tutulması gerekmiş ve bu firma
için damping marjı eldeki mevcut veriler esasında
belirlenmiştir. Bu süreçte, örneklemede yer alan Midea
firmasıyla ilişkili konumda bulunduğu tespit edilen Hualing
firması, söz konusu firma yerine örneklemeye dahil
edilmiştir.
(3) TCLAC firmasının,
örneklemeye dahil edilmekle birlikte işbirliğinde
bulunmayan firmaların mevcudiyeti halinde, bu firma(lar)
yerine kendisinin örneklemeye dahil edilmesi yönünde talebi vaki olmuştur.
Ancak bu talep, gerek Midea ile ilişkili
olduğunun tespiti üzerine Hualing firmasının Galanz yerine örneklemeye dahil
edilmesi, gerek firmanın ihracattaki düşük payı nedeniyle kabul
görmemiştir.
(4) Öte yandan, Haier firmasının kendisi için ayrı marj
hesaplanması talebi de, soruşturma zamanlaması ve yoğun iş programı
nedeniyle değerlendirmeye alınamamıştır.
(5) Örneklemeye dahil edilen
üretici/ihracatçı Ningbo, Midea
ve Hualing firmalarının cevapları tüm
detaylarıyla ve kapsamlı olarak incelenmiş ve kendilerine ihtiyaç duyulan
ek bilgiler ile açıklama gerektiren hususlara dair ilave soru formları
iletilmiştir. Bu aşamada, bahse konu ilave soru formuna Hualing
firması cevabının incelenmesinden, talep olunan bilgi ve belgelerin neredeyse
hiçbirinin karşılanmadığı, olası damping marjı
hesabında temel nitelikteki verilere dair iletilen suallerin de yanıtsız
bırakıldığı anlaşılmıştır. Bu çerçevede, Hualing
firması da örneklemeden çıkarılmış ve firmaya Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uygulanmıştır.
(6) Nihai olarak, soruşturmada gelinen aşama itibarıyla Hualing firması yerine başka bir firmanın örneklemeye dahil edilmesine, soruşturma süresi ve yoğun iş programı
da dikkate alınarak imkan bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede
soruşturma, Ningbo Aux
ve Midea firmaları için bireysel marj hesaplanması suretiyle sürdürülerek tamamlanmıştır.
Mezkur firmalar için hesaplanan damping marjının
ağırlıklı ortalaması işbirliğine gelmekle birlikte örneklemeye dahil
edilmeyen diğer firmalara teşmil edilmiştir. İşbirliğine gelmeyen taraflar
için ise ağırlıklı ortalama bazda en yüksek orana sahip olan ürün tipinin damping marjı esas alınmıştır.
(7) Yönetmelik ek madde 1 kapsamında Ningbo
Aux ve Midea
firmalarının piyasa ekonomisinde faaliyet gösterdiklerinin kabulü yönünde
talepleri vaki olmuş olup, konuya ilişkin firmalar tarafından sağlanan
bilgi-belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde, aşağıda belirtilen
tespitler nedeniyle mezkur taleplerin kabulüne
imkan bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
1.
Ningbo Aux:
a)
SD
içerisinde ÇHC’de yürürlükte bulunan Dış Ticaret
Kanunu çerçevesinde firmanın üretim ve satışlarına ilişkin kararlarını
etkileyecek tarzda, ihracat ve ithalatını yapabileceği ürün yelpazesinde
sınırlama bulunduğu tespit olunmuştur.
b)
İlgili
mevzuattaki açık hükümler çerçevesinde üretimin temel girdilerinden olan
işgücünün serbest dolaşımını engelleyecek şekilde düzenlemeler bulunduğu
anlaşılmıştır. Söz konusu değerlendirme işgücü arz ve talebinin piyasa
koşullarında serbestçe karşı karşıya gelmesi ve işgücü ücretlerinin bu
suretle piyasa koşullarında oluşması açısından önem taşımaktadır.
c)
Firmanın
piyasa ekonomisi olmayan sistemden kaynaklanan, muhtelif devlet desteği
mekanizmalarından yararlanmakta olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespit
doğrudan firma mali tabloları ile mali tablo dipnotlarına dayanmaktadır.
2.
Midea:
Ningbo Aux firması için
geçerli olduğu tespit edilen yukarıdaki hususların Midea
için de geçerlilik taşıdığı görülmüş, bu itibarla, firmanın piyasa
ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiği talebinin kabulü mümkün görülmemiştir.
Öte
yandan, soruşturma döneminde yurtiçi satışa ilişkin üretimin büyük bölümünü
gerçekleştirmesi itibariyle piyasa ekonomisi araştırmasında büyük önemi
haiz grup firmasının soruşturma döneminde geçerli olan şirket sözleşmesi,
“titizlikle arandığı halde bulunamadığı” gerekçesiyle, talep edildiği halde
firma tarafından sağlanmamıştır.
(8) Yukarıda maruz tespitler, firmalar tarafından
gizlilik kaydıyla iletilen dış ticaret izin belgeleri, mali tabloları, mali
tabloların dipnotları ile SD’de yürürlükte
bulunan Dış Ticaret Kanunu ve yerleşim yerine ilişkin mevzuatta yer alan
açık hüküm ve verilere dayanmaktadır. Nihai bildirim sonrasında ilgili
taraflarca konuya ilişkin iletilen görüşlerin incelenmesinden, yukarıda
belirtilen tespitlerin geçerliliğini değiştirebilecek, nesnel, konuyla
ilgili değerlendirmeler içermediği anlaşılmıştır.
(9) Nihai bildirim sonrası, Türkiye’de yerleşik ilgili
bir tarafın kendisi için bireysel marj
hesaplanması talebi vaki olmuş, mezkur talep mevzuattaki açık hükümler
çerçevesinde uygun görülmemiştir.
Normal değer
MADDE
9- (1) Yönetmelik ek madde 1 deki ölçütler çerçevesinde piyasa
ekonomisi koşullarının geçerli olduğu ihracatçılarca ispat edilemediğinden
normal değerin tespitinde Türkiye emsal ülke olarak alınmıştır. Bu
çerçevede normal değer, konuya ilişkin detaylı veri sağlayan Vestel firmasında benzer mal için fabrika çıkış
aşamasında fiilen ödenmiş fiyat esas alınarak belirlenmiştir.
(2) Yapılan incelemede, yerli üretici Vestel Beyaz Eşya’nın tüm yurtiçi satışını Vestel Grubuna dahil Vestel
Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş. (Vestel
Pazarlama) aracılığıyla gerçekleştirdiği ve firmalar arası fiyatlandırmanın
aralarındaki ilişkiden etkilendiği tespit edilmiş; bu itibarla, Vestel Grubu adına bağımsız alıcılara satış
gerçekleştiren Vestel Pazarlama firmasının
soruşturma dönemindeki satışları normal değer belirlemesinde baz alınmıştır.
İhraç fiyatı
MADDE 10- (1) Soruşturma konusu ürünün Türkiye’ye ihraç fiyatının
belirlenmesinde, üretici/ihracatçı firmaların ihracatında fiilen
gerçekleşmiş fiyat esas alınmıştır.
Fiyat karşılaştırması
MADDE
11- (1) Adil bir karşılaştırmanın
yapılabilmesini teminen normal değer ile ihraç
fiyatı aynı aşamada (fabrika çıkış aşaması) karşılaştırılmıştır.
(2) Normal değerin ve ihraç fiyatının fabrika çıkış
aşamasına getirilmesi amacıyla, söz konusu firmalar tarafından sağlanan
banka masrafları, taşıma giderleri, komisyon masrafı gibi makul görülen
sair giderler ile iki fiyat arasında fark yarattığı anlaşılan reklam,
montaj hizmeti gibi diğer unsurlar açısından, beyan olunan fiyatlar
üzerinde ayarlama yapılmıştır.
(3) Nihai bildirim sonrası ilgili taraflarca, normal
değer hesabında Vestel Pazarlama firmasının
satışlarının ve satış fiyatları üzerinde yapılan ayarlamaların normal değer
hesabında ne şekilde ele alındığının açık olmadığı iddia olunmuştur. Söz
konusu veriler bahse konu firmanın muhasebe kayıtlarından temin edilmiş
olup, normal değer hesabında ne şekilde ele alındığı, ticari bilgilerin
gizliliği ilkesi çerçevesinde ilgili taraflara nihai bildirim ile
bildirilmiştir. Bahse konu veriler firma nezdinde gerçekleştirilen
incelemede zarar verileri ile birlikte yerinde doğrulanmıştır.
Damping marjı
MADDE 12- (1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi hükmü
çerçevesinde damping marjı, normal değer ve ihraç
fiyatının ağırlıklı ortalamalarının karşılaştırılması suretiyle
hesaplanmıştır.
(2) Örneklemeye dahil edilen firmalar için CIF ihraç
fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları
aşağıda belirtilmektedir:
Ningbo Aux Imp.
& Exp. Co. Ltd.
%43,19
GD Midea Air-Conditioning Equipment Co., Ltd. %38,64
(3) Örneklemeye dahil edilmeyen firmalar için
Yönetmeliğin 27 nci maddesi çerçevesinde
örneklemeye dahil edilen firma belirlemelerinin ağırlıklı ortalaması olarak
hesaplanmış olan damping marjı ile soruşturma
konusu ülkedeki diğer üretici-ihracatçılar için tesis olunan marj ise şu
şekildedir:
Guandong Chigo Air-Conditioning Co., Ltd. %41,61
Gree Electric Appliances Inc. of Zhuhai %41,61
Guandong Kelon Air Conditioner Co., Ltd. %41,61
Haier Group %41,61
TCL
Air-Conditioner (Zhongsan) Co. Ltd. %41,61
Diğerleri
%92,63
(4)
Nihai bildirim sonrası ilgili taraflarca fiyat taahhüdünde bulunulmuş, söz
konusu talep İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca kabul
edilmemiştir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Zarara İlişkin Belirlemeler
BİRİNCİ BÖLÜM
Dampingli
İthalat
Maddenin
genel ithalatı
MADDE 13- (1) Maddenin genel ithalatı, 2002 yılındaki
95.632 adetlik düzeyinden 2003 yılında 288.986 adete
yükselmiş, SD’de ise 494.182 adet olarak
gerçekleşmiştir. Genel ithalatın 2002 yılı ile SD arasında miktar (adet)
bazında %417 oranında arttığı görülmüştür.
(2) Nihai bildirim sonrasında
ithalat rakamlarının “re-export” ithalatı da
kapsadığı ve bu miktarın düşülmesi gerektiği iddia olunmuştur. SD’de ithalatın beyanname bazlı
veriler üzerinden rejim bazlı incelemesinde “re-export”
amaçlı ithalat yapıldığını gösteren herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.
Maddenin soruşturma konusu ülkeden ithalatı
MADDE 14- (1) Maddenin ÇHC’den
ithalatı, 2002 yılında 77.161 adet iken 2003 yılında 232.837 adet düzeyine
yükselmiş, 2004 yılında ise 425.634 adet olarak gerçekleşmiştir. Soruşturma
konusu ülkeden ithalatın 2002 yılı ile SD arasında miktar bazında %452
oranında artış kaydettiği görülmektedir. Maddenin ÇHC’den ithalatının toplam ithalat içindeki payı
2002 ve 2003 yıllarında %81 iken, SD’de %86’ya
yükselmiştir.
Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı
MADDE 15- (1) Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, 2002
yılı ile SD arasında sırasıyla 18.471, 56.149 ve 68.548 adet düzeyinde
gerçekleşmiştir. Bu veriler maddenin üçüncü ülkelerden ithalatının toplam
ithalat içindeki payının 2002 yılında %19 iken, SD’de
%14’e gerilediğine işaret etmektedir.
(2) 2002 yılı ile SD arasında üçüncü
ülkelerden ithalat artışı %271 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Dampingli ithalatın pazar payındaki değişim
MADDE 16- (1) Soruşturma konusu ürünün toplam tüketimi 2002
yılı ile SD arasında %421 oranında artış kaydetmiştir. Pazar büyüklüğü,
toplam ithalat ile Türkiye’de yerleşik üreticilerin yurtiçi satışları
toplamı olarak hesaplanmaktadır.
(2) 2002-SD döneminde ÇHC’nin pazar payı endeksi 100’den 131’e yükselmiş,
buna karşılık aynı dönemde yerli üretim dalının pazar payı ise 100’den 78’e
gerilemiştir.
(3) Nihai bildirim sonrası
2002-2004 yılları arasında genel ithalatın toplam pazardan daha düşük
oranda artış gösterdiği, dolayısıyla yerli firmaların pazar payının
gerçekte toplam pazardan daha büyük oranda arttığı iddia olunmuştur.
İddianın aksine anılan dönemde ÇHC menşeli dampingli
ithalat dışında piyasaya ürün arz eden tüm piyasa aktörleri pazar payı
kaybına uğramıştır. Bu durum, ÇHC kökenli ithalatın pazar payını yalnız
yerli üretim dalı aleyhine değil, aynı zamanda üçüncü ülkeler aleyhine de
artırdığını göstermektedir. Öte yandan, piyasa payındaki azalmanın diğer
yerli üretimden kaynaklandığı yönündeki iddianın da, zarar inceleme dönemi
yukarıda açıklanan hususlar paralelinde bir bütün halinde
değerlendirildiğinde hükümsüz olduğu açıktır.
(4) Yine nihai bildirim
sonrası, ithalatçıların stok hareketlerinin piyasa büyüklüğü hesabında
dikkate alınması gerektiği iddia olunmuştur. Piyasa büyüklüğü, ihracatçı ve
yerli üreticilerin ülkemiz piyasasına satış miktarları esasında belirlenmiş
olup, bu çerçevede iddianın geçerlilik taşımadığı sabittir.
Dampingli ithalatın yerli üretici fiyatları
üzerindeki etkisi
MADDE 17- (1) ÇHC menşeli ithalatın gümrük vergisi ve diğer
gümrükleme masrafları dahil Türkiye piyasasına
giriş fiyatları, yerli üretim dalının fabrika çıkış aşamasındaki satış
fiyatları ile mukayese edilmiş ve dampingli ithalatın fiyatının yerli
üretim dalının fiyatının önemli ölçüde altında kaldığı tespit edilmiştir.
Bu çerçevede yapılan hesaplamalarda, 2004 yılında fiyat kırılması Ningbo Aux firması için
%23,3, Midea firması için ise %19,4 oranında
bulunmuştur.
(2) Öte yandan, yerli üretim
dalının fiyatlarını dampingli ithalatın etkisiyle
büyük ölçüde aşağı çekmiş olduğu, bu itibarla yıpranmamış fiyata göre
kırılmayı ifade eden fiyat bastırılmasının ise daha yüksek oranlarda olduğu
anlaşılmıştır. Fiyat bastırılması, zarar inceleme dönemi başlangıcındaki
yerli üretim dalı kâr marjı ile SD’deki kâr marjı arasındaki farkın yerli üretim dalı
fiyatları üzerine ilavesiyle hesaplanan yıpranmamış fiyatın, dampingli
ithalatın ülkemiz piyasasına giriş fiyatı ile mukayesesi suretiyle
hesaplanmıştır. Bu şekilde hesaplanan fiyat bastırılmalarının, yukarıda
belirtilen firmalar için sırasıyla %28,6 ve %24,5 nispetinde olduğu
görülmüştür.
(3) Nihai bildirim sonrasında,
fiyat kırılması hesabına esas teşkil eden Vestel
Pazarlama fiyatlarından %10 nispetinde makul kârın ayrıca düşülmesi
gerektiği iddia olunmuştur. Fiyat kırılması, ihracatçı ve yerli üreticinin
ilk bağımsız alıcıya satış fiyatlarının, ülkemiz piyasasına girişte aynı
aşamada mukayesesi şeklinde hesaplanmakta olup, bu itibarla nesnel
temellere dayandırılmayan talep makul görülmemiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yerli Üretim Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 18- (1) Dampingli ithalatın yerli üretim dalı
üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, şikayet
sahibi Vestel firması yanında şikayeti
destekleyen diğer yerli üretici Arçelik-LG Klima
San. ve Tic. A.Ş. firmasının da zarar incelemesine
dahil edilmesi öngörülmüş, bu amaçla soruşturma açılmasını müteakip firmaya
detaylı soru formu iletilmiş ancak firma, yabancı sermayeli yapısından
kaynaklandığını belirttiği gerekçelerle istenilen verileri sağlamamıştır.
(2) Öte
yandan, yerli üretici Akfel Pazarlama İth. İhr. A.Ş. firması ise
Yönetmeliğin 18 inci maddesi çerçevesinde, SD’de
ürettiği miktarı da büyük ölçüde aşacak şekilde, önemli miktarda ürün
ithalatı yaptığı tespit olunduğundan yerli üretim dalı tanımı dışında
tutulmuştur.
(3) Bu
çerçevede, Yönetmeliğin 18 inci maddesi hükmü gereğince, benzer malın
Türkiye üretiminin önemli bir bölümünü gerçekleştiren Vestel
firmasının yerli üretim dalını oluşturduğu kabul edilmiştir.
(4) Vestel Beyaz Eşya firmasının tüm yurtiçi satışını Vestel Grubuna dahil Vestel
Pazarlama firması aracılığıyla gerçekleştirdiği ve firmalar arası
fiyatlandırmanın aradaki ilişkiden etkilendiği anlaşıldığından, zarar
incelemesinde soruşturma konusu ürün üretim ve satışına ilişkin iki
firmanın konsolide verileri esas alınmıştır.
(5) Yerli üretim dalının
ekonomik göstergelerinin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk
Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Toptan Eşya Fiyat Endeksi
(TEFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış gerçel
değerler kullanılmıştır.
a) Üretim
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe 2002 yılında 100 olan üretim miktar endeksi 2003 yılında 312, SD’de 482 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu verilerden
yerli üretim dalının üretimini hızla genişleyen iç ve dış pazar taleplerine
uyumlu olarak artırdığı anlaşılmaktadır.
b) İç Piyasa Satışları
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe, 2002 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi, 2003 yılı ile SD’de sırasıyla 181 ve 328 olmuştur. Aynı dönemde satış
hasılatı ise gerçel
olarak 2002’de 100 kabul edildiğinde 2003’de 130, 2004’de 178 düzeyinde
gerçekleşmiştir.
c) İhracat
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe, 2002 yılında 100 olan ihracat miktar endeksi, 2003’de 519 ve SD’de 709 olarak gerçekleşmiştir.
d) Pazar Payı
Yerli
üretim dalının, ilgili üründe, yurtiçi pazar payı endeksi 2002 yılında 100
iken, 2003’de 84’e, SD’de ise 78 düzeyine
gerilemiştir.
e)
Stoklar
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe 2002 yılında 100 olarak alınan stok düzeyi endeksi, 2003’de 109’a
yükselmiş, SD’de ise 292 düzeyinde
gerçekleşmiştir.
f)
Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe 2002’de 100 olarak alınan kapasite endeksi 2003 ve SD’de 159 olmuştur. Kapasite kullanım oranı 2002’de 100
olarak alındığında 2003’de 196 ve SD’de 303
düzeyinde gerçekleşmiştir.
g) İstihdam
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe çalışan işçi sayısı endeks olarak 2002’de 100 iken, 2003’de 291’e, SD’de ise 321’e yükselmiştir. İdari personel sayısı ise
yine 2002’de 100 kabul edildiğinde 2003’de 600, SD’de
ise 650 olarak gerçekleşmiştir.
h) Ücretler
Yerli üretim dalının, ilgili
ürün üretiminde çalışan işçilerinin toplam ücret endeksi 2002-SD arasında sırasıyla 100,
86 ve 103 düzeyinde gerçekleşmiştir.
i) Verimlilik
Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksinin
2002-SD arasında düzenli olarak artış kaydettiği görülmektedir. 2002
yılında 100 olan verimlilik endeksi 2003’de 107 ve SD’de
150 olmuştur.
j) Yurtiçi Fiyatlar
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe, ağırlıklı ortalama yurtiçi birim satış fiyatı endeksi 2002 yılında
100 iken, 2003’de 72’ye, SD’de ise 54’e
gerilemiştir.
k) Maliyetler
Yerli üretim dalının, ilgili
üründe, ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2002 yılında 100
alındığında 2003’de 79’a gerilemiş, SD’de 57
düzeyinde gerçekleşmiştir.
l) Kârlılık
Yerli üretim dalının ilgili ürüne ilişkin toplam
kârlılığı 2002’de 100 olarak kabul edildiğinde, reel olarak 2003’de 54
düzeyinde gerçekleşmiş, SD’de ise 134 olmuştur.
Birim kârlılık endeksi ise 2002 yılında 100 iken 2003’de 30’a gerilemiş, SD’de 41 olarak gerçekleşmiştir.
m) Nakit Akışı
Yerli üretim dalının nakit akışı endeksi
2002 yılında 100 iken, 2003’de 70 ve SD’de 154
olmuştur.
n) Özkaynakların Kârlılığı ve Yatırım Hasılatı
Yerli üretim dalının, 2002 yılı itibariyle
-100 kabul edilen özkaynak kârlılığı (Kâr/Özkaynak) endeksi 2003’de 23, SD’de
ise 35 olarak gerçekleşmiştir. (Özkaynak kârlılığı, soruşturma konusu
ürün için ayrıştırılamadığından Vestel Beyaz Eşya
firmasının tamamına ilişkindir.) Yatırım hasılatı
(Kâr/Aktif Toplamı) endeksine bakıldığında ise 2002 yılında 100 iken
2003’de 28, SD’de ise 32 düzeyinde gerçekleştiği
görülmüştür.
o) Büyüme
Yerli üretim dalının aktif büyüklüğü gerçel olarak
2002 yılında 100 iken 2003’de 197’ye, SD’de ise
423’e yükselmiştir.
p) Sermaye Artışı
Yerli üretim dalının 2002 yılında 100 olan
öz sermaye endeksi, 2003’de 488 ve SD’de 1120
düzeyinde gerçekleşmiştir. Öz sermaye Vestel
Beyaz Eşya firmasının tamamına ilişkindir.
r) Yatırımlardaki Artış
Yerli üretim dalının ilgili
üründeki yatırımları endeks olarak 2002 yılında 100 iken 2003’de 74, SD’de ise 242 olarak gerçekleşmiştir.
s) Damping marjının
büyüklüğü
Damping marjının
önemli oranlarda olduğu tespit olunmuştur.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin
değerlendirilmesi
MADDE 19- (1) Yerli
üretim dalının, 2002-SD arasında yukarıda bahse konu ekonomik
göstergelerinin incelenmesi sonucunda;
a) Soruşturma konusu ülkenin piyasa
payında önemli oranda artış gerçekleşirken pazar payı kaybına uğradığı,
b) Maliyetlerindeki önemli düşüşe
nazaran yurt içi satış fiyatlarının daha yüksek oranda gerilemesi
neticesinde, 2002-SD arasında birim yurtiçi satış kârlılığında büyük oranda
düşüş yaşandığı ve bu düşüşün verimliliğindeki ciddi artışa rağmen ortaya
çıktığı,
c) Kârlılığındaki gelişmeye paralel
olarak yatırım hasılatında büyük ölçüde düşüş
gerçekleştiği,
tespit edilmiştir.
(2) Vestel
Beyaz Eşya ve Vestel Pazarlama firmalarının
soruşturma konusu ürün için ayrıştırılan ve yerinde doğrulanan verilerine
dayanan yukarıda maruz tespitlerden, Vestel Beyaz
Eşya firmasının tüm ürün yelpazesine ilişkin mali tablolarındaki olumlu
göstergelerin, bağımsız alıcılara satış verileri çerçevesinde ele
alındığında soruşturma konusu ürün operasyonunda geçerlilik taşımadığı
anlaşılmaktadır. Bu açıdan, Vestel Beyaz Eşya
firmasının mali tablolarından hareketle zarara ilişkin ileri sürülen
iddialar hüküm ifade etmekten uzaktır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Dampingli
İthalat ile Zarar Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Belirlemeler
Dampingli ithalatın etkisi
MADDE
20- (1) Zarar inceleme döneminde soruşturma konusu ürünün ÇHC’den ithalatının, 2002 yılına göre SD’de mutlak ve nisbi olarak
önemli oranda arttığı, ÇHC’den yapılan ithalatın
fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarının büyük ölçüde altında kaldığı
görülmektedir. Aynı dönemde yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde
olumsuzluklar tespit edilmiştir. Dampingli ithalatın fiyatlarının yerli
üretim dalının fiyatlarını yüksek oranlarda kırması (bastırması) ve dampingli ithalattaki artış eğilimi ile yerli üretim
dalında görülen olumsuz gelişmelerin eş zamanlı olarak ortaya çıkması
nedeniyle dampingli ithalat ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan zarar
arasında illiyet bağı olduğu sonucuna varılmıştır.
Diğer unsurların etkisi
MADDE 21- (1) Yönetmeliğin 17 nci
maddesi hükümleri uyarınca, soruşturma konusu ülke menşeli dampingli ithalattaki gelişim ile söz konusu ithalatın
fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin yanı sıra zarara yol
açabilecek nihai bildirim sonrasında ilgili taraflarca ileri sürülen diğer
unsurlar incelenmiş olup, buna ilişkin değerlendirmeler aşağıda maruzdur:
(2) Yerli üretim dalının piyasa payındaki azalmanın dampingli ithalattan değil, ülke üretim kapasitesinin
hızla artan talebi karşılamada yetersiz kalmasından kaynaklandığı iddiası:
Piyasa payındaki azalmanın mezkur
nedenden kaynaklanması için şüphesiz bir kapasite darboğazı yaşanması
gerekmektedir ki, zarar inceleme dönemi boyunca yerli üretim dalı
kapasitesinde bir darboğaz bulunmadığı görülmüştür. Bu çerçevede, piyasa
payındaki azalmanın doğrudan dampingli ithalattan
kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, üçüncü ülkelerden ithalat
artışının ÇHC’den ithalat artışından daha düşük
düzeyde gerçekleşmesi, ÇHC’nin pazar payını
yalnız yerli üretim dalı değil, aynı zamanda üçüncü ülkeler aleyhine de
artırdığını göstermektedir.
(3) Zarar inceleme döneminde yurtiçi satış fiyatının
100’den 54’e, birim üretim maliyetinin ise 100’den 57’ye gerilediği, bu
itibarla kârlılıkta olumsuzluk yaratan, maliyetlere nazaran daha yüksek
orandaki fiyat düşüşünün ancak %3 nispetinde olduğu, bunun ise yüksek
oranlı yatırımlar neticesinde 100’den 423’e çıkan amortismanlardan
kaynaklandığı, amortismanların dışarıda bırakılması durumunda yerli üretim dalı
kârlılığının azalmadığı, tersine arttığının görüleceği, bu itibarla birim
kârlılıktaki azalmanın dampingli ithalata atfedilemeyeceği iddiası:
Nihai bildirim sonrasında firma temsilcileriyle yapılan
dinleme toplantısında da izah edildiği üzere, öncelikle maliyetlere nazaran
fiyat düşüşünün ancak %3 nispetinde olduğu şeklindeki hesabın matematiksel
olarak doğru olmadığı açıktır. Öte yandan, amortismanlardaki belirtilen
artış mutlak değerler olarak ifade edilmekte olup, birim üretime düşen amortisman değerleri incelenmeden amortismanların birim
maliyetler üzerinde yıllar itibariyle artırıcı etki yarattığı sonucunu
çıkarmak da mümkün değildir. Nitekim 100’den 423’e çıkan amortismanlara
nazaran, aynı dönemde üretim miktarının 100’den 482’ye çıkması nedeniyle
birim ürüne düşen amortisman değerinin 2002-2004
arasında düşüş kaydettiği, bu nedenle amortisman giderlerindeki trendin,
iddianın aksine kârlılıktaki düşüşü açıklayan bir unsur niteliğinde
olmadığı görülmüştür.
(4) TL’nin zarar inceleme döneminde değer kazanmasının
yarattığı etkinin incelenmesi ve zarar üzerindeki etkisinin ayrıştırılması
gerektiği iddiası:
Zarar incelemesi yerli üretim dalının yurtiçi soruşturma
konusu ürün operasyonu baz alınarak yapılmış olup,
bu şekilde yerli üretim dalının ihraç fiyatlarında yerli para biriminin
değer kazanmasının yaratacağı düşüşler halihazırda zaten ayrıştırılmış
bulunmaktadır. Öte yandan, yerli üretim dalının yurtiçi operasyonu için
yapılan bir incelemede sağlıklı sonuçlara varılabilmesi için incelemenin (gerçel) TL değerler üzerinden yapılması kaçınılmazdır. Gerçel TL değerler yerine ABD doları değerler üzerinden
yapılacak bir değerlendirme, milli para biriminin değer kaybettiği bir
ortamda gerçekte var olmayan dampingli ithalattan
kaynaklanan zararın nasıl varmış gibi görülmesine neden olabilecekse, milli
para biriminin değer kazandığı bir ortamda yapılacak değerlendirme de
dampingli ithalatın etkisinin doğru olarak tespitini şüphesiz aynı şekilde
güçleştirebilecektir.
Diğer taraftan, belirtilen dönemde TL’nin değer
kazanması, önemli oranda ithal girdi kullanan yerli üretim dalının
maliyetlerinde olumsuz etki bir tarafa büyük ölçüde olumlu etki
yaratmıştır. Maliyetlere nazaran fiyatlarda söz konusu etkiye rağmen ortaya
çıkan daha yüksek oranlı yıpranmanın, yüksek oranlı fiyat kırılması içeren
ve piyasa payını hızla artıran dampingli
ithalattan kaynaklandığı sabittir. Yine yerli üretim dalının önemli oranda
döviz üzerinden finansman sağlıyor olması, TL’nin değer kazanmasının
firmanın mali yapısında gerçekleştirdiği bir başka olumlu unsur olarak
ortaya çıkmaktadır.
(5) Hacmi büyük bir hızla gelişen bir piyasada birim
kârlılığın düşmesinin normal bir gelişme olduğu, ayrıca birim kârlılık
üzerine odaklanmanın yanıltıcı olacağı:
Yukarıda belirtildiği üzere,
kârlılıkta ciddi oranda düşüş yaratan, maliyetlere nazaran fiyatlardaki
daha yüksek oranlı yıpranmanın, yüksek oranlı fiyat kırılması
(bastırılması) içeren ve piyasa payını hızla artıran dampingli
ithalattan kaynaklandığı açıktır. Bu koşullarda iddianın geçerliliği
bulunmamaktadır.
(6) Kalite, pazarlama kanalları, tüketici algılaması ve
tercihleri açısından yerli üretim ile dampingli
ithalatın doğrudan rakip olmadığı, yerli üretici markasını taşıyan ürünü
almak isteyen bir tüketicinin, dampingli ithalatı tercih etmeyeceği
iddiası:
İddianın aksine yerli üretim dalı tek bir pazarlama
kanalıyla değil farklı dağıtım ağları yoluyla faaliyet göstermekte olup,
bizatihi iddia sahibi ilgili tarafça da farklı pazar segmentlerine
dönük nitelik ve özelliklerde ürün arzının gerçekleştirildiği
belirlenmiştir. Öte yandan, marka ve kalite imajı açısından beyaz eşya
sektöründe global markalı, bilinen ürünlerin de ÇHC’de üretilerek ülkemize ithal edilmekte olduğu
bilinmektedir. Soruşturma sırasında bizzat iddia sahibi ilgili taraf da dahil olmak üzere, reklam, tanıtım ve satış sonrası
hizmetlerde kullanılması amacıyla ÇHC’li
üretici/ihracatçılarca ithalatçılara önemli miktarda finansal kaynaklar
sağlandığı ayrı bir tespit olarak ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda iddianın
hükümsüz olduğu değerlendirilmiştir.
(7) Olası önlemin rekabeti büyük ölçüde engelleyeceği,
yerli üreticilerin duopol oluşturarak tekel rantı elde edecekleri:
Soruşturma konusu ürün ithalatı kısıtlamaya tabi
tutulmamakta olup, uygulanan gümrük vergileri de bir çok
ülke için %0, diğer ülkeler için ise yalnız %2,7 gibi düşük bir oran
düzeyindedir. Diğer taraftan yurtiçinde birden çok (halihazırda
üç) üretici bulunmakta olup, üretici sayısında önümüzdeki dönemde artış
yaşanması beklenmektedir.
(8) Sonuç olarak, yukarıda belirtilen iddia ve
değerlendirmeler çerçevesinde, bahse konu hususların, dampingli
ithalat ile yerli üretim dalı üzerindeki zarar arasında mevcut olan illiyet
bağını ortadan kaldırmadığı sonucuna varılmıştır.
BEŞİNCİ KISIM
Sonuç
MADDE 22- (1) Soruşturma
sonucunda dampingin, yerli üretim dalında zararın
ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden,
İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı
ile aşağıda tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın Türkiye’ye
ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı vergi yürürlüğe
konulmuştur.
GTP
|
Madde İsmi
|
Menşe Ülke
|
Dampinge
Karşı Vergi
|
(CIF %)
|
8415.10.90
|
Yalnız
duvar tipi split klimalar
|
Çin Halk Cumhuriyeti
|
%25
|
8415.81
|
Yalnız
duvar tipi split klimaların dış ünitesi
(Değişken soğutucu debili split klima
sistemleri dış ünitesi hariç)
|
8415.82
|
Yalnız
duvar tipi split klimaların iç ünitesi
|
Uygulama
Madde 23- (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük
tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın
ithalatında, karşılarında gösterilen oranlarda dampinge
karşı vergiyi tahsil ederler.
Yürürlük
Madde 24- (1) Bu
Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 25- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın
bağlı olduğu Bakan yürütür.
|