2023/11 SAYILI İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞE DAİR BİLGİLENDİRME RAPORU 1. GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER1.1. Kapsam ve yasal dayanak(1) Bu rapor, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) sonucunda alınan karara esas teşkil eden bilgi ve tespitleri içermektedir. 1.2. Mevcut önlem ve geçmişi(1) 24/9/2004 tarih ve 25593 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2004/19 sayılı Tebliğ kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Hindistan Cumhuriyeti (Hindistan), Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) ve Çin Tayvanı (Tayvan) menşeli 5605.00 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında sınıflandırılan “dokumaya elverişli ipliklerden metalize iplikler (gipe edilmiş olsun olmasın), ip, şerit veya toz şeklindeki metalle birleştirilmiş veya metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05 pozisyonundaki şerit ve benzerleri”ne yönelik 2,2 ABD doları/kg seviyesinde dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe konmuştur. (2) 21/7/2010 tarihli ve 27648 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2010/21) ve 13/10/2016 tarihli ve 29856 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2016/39) ile tamamlanan nihai gözden geçirme soruşturmaları (NGGS) sonucunda yürürlükte olan dampinge karşı önlemin aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir. 1.3. Soruşturma(1) Yerli üreticiler Simfleks Tekstil Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Simfleks) ve Hira Mensucat Kumaş Tekstil Demir Tic. ve San. Ltd. Şti. (Hira) firmaları 2016/39 sayılı Tebliğ çerçevesinde yürürlükte bulunan önlemin uygulamadan kalkması halinde önleme konu üründe dampingin ve zararın devam edeceği veya yeniden meydana geleceği iddialarını ortaya koyarak, Yönetmeliğin 35 inci maddesi temelinde önleme konu ürün ve ülkeler için bir NGGS açılması talebinde bulunmuşlardır. Söz konusu başvuru, Özvaycan Tekstil Ticaret San. Ltd. Şti.(Özvaycan), Beymaks Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Beymaks) ve Güray Fantezi İplik San. Tic. Ltd. Şti. (Güray) firmaları tarafından pasif olarak desteklenmiştir. (2) Yerli üreticilerin bahse konu başvurusu üzerine ÇHC, Hindistan, Güney Kore ve Tayvan menşeli 5605.00 GTP’si altında sınıflandırılan metalize ipliklere yönelik olarak 12/10/2021 tarihli ve 31626 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2021/46) ile nihai gözden geçirme soruşturması başlatılmıştır. (3) T.C. Ticaret Bakanlığı (Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülen NGGS tamamlanmıştır. 1.4. Yerli üretim dalının temsil niteliği(1) Yönetmeliğin 18 inci ve 20 nci maddeleri uyarınca başvuru sahibi Simfleks ve Hira firmalarının yerli üretim dalını temsil niteliği incelenmiş ve söz konusu firmaların anılan yasal hükümler çerçevesinde yerli üretim dalını temsil niteliğini haiz olduğu anlaşılmıştır. Bu bildirimin ilgili bölümlerinde anılan firmalar “yerli üretim dalı” olarak anılacaktır. 1.5. Soruşturma ve gözden geçirme dönemi1.6. İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi(1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlıkça tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC, Hindistan, Güney Kore ve Tayvan’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılarına, ayrıca soru formlarının anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak amacıyla ÇHC, Hindistan ve Güney Kore’nin Ankara Büyükelçilikleri ile Tayvan’ın Ankara Ekonomi ve Kültür Misyonuna soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur. (2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına erişim hakkında bilgi verilmiştir. (3) Taraflara soru formlarını yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımına yönelik talepleri olmamıştır. (4) Yerli üretim dalı soruşturma süresince Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgi ve belgeleri temin etmiştir. (5) Soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen 14 ithalatçı firmaya soruşturma açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur. Soruşturma kapsamında, toplam 3 ithalatçı firma tarafından soru formları yanıtlanarak Bakanlığa iletilmiş, yanıtlanan soru formları incelenmiştir. (6) Türkiye’ye söz konusu ülkelerden soruşturma konusu ürünün ihracatını gerçekleştirdiği tespit edilen üretici/ihracatçı firmalara soruşturma açılışına ilişkin bildirim gönderilmiş ancak herhangi bir firma işbirliğinde bulunmamıştır. (7) Nihai bildirim sonrasında, ilgili tarafların nihai bildirime ilişkin görüşlerini sunmalarına imkân tanınmış, ancak ilgili taraflardan görüş bildiren ve/veya dinleme toplantısı tertibi talebinde bulunan olmamıştır. (8) Tarafların işbu soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiştir. Mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu raporun ilgili bölümlerinde yer verilmiştir. 1.7. Yerinde doğrulama(1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalı nezdinde yerinde doğrulama soruşturmaları gerçekleştirilmiştir. 2. SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN2.1. Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün(1) Soruşturma konusu ürün, 5605 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında yer alan “dokumaya elverişli ipliklerden metalize iplikler (gipe edilmiş olsun olmasın), ip, şerit veya toz şeklindeki metalle birleştirilmiş veya metalle kaplanmış 54.04 veya 54.05 pozisyonundaki şerit ve benzerleri” (metalize iplik) dir. (2) Ürünün sektörde bilinen adı “metalize (simli) iplik”tir. Bu ürün, vakum altında yapılan proses sonrası PET filmlere metalize görünümü verilmesi ve metalize filmin farklı renklere boyanıp kesilmesi ile iplik haline getirilmiş parlak renklere sahip bir iplik çeşididir. Tekstil sektöründe dokuma, triko, halı örgü ve nakış üretimlerinde kullanılmaktadır. (3) Temelde, ana girdisi olan metalize filmin boyanarak ince şeritler halinde kesilerek makaraya sarılmasıyla üretilir. İpliğin teknik özelliklerini belirleyen değişkenler: i. Kalınlık: Kullanılan PET filmin kalınlığıdır. Ölçü birimi mikrondur.(12 mikron, 23 Mikron gibi) ii. Kesim genişliği: PET filmin kesim genişliğidir. Ölçü birimi inç’dir. (1/69” (0.37mm), 1/100” (0.25mm)) iii. Ürün türü: İnce kesilip iplik haline getirilmiş PET ipliğin takviyesiz hali veya başka iplikler ile bükülmüş veya takviye edilmiş hali gibi. (4) Maddenin yapısı içeriğindeki iplik cinsine göre değişmektedir. Herhangi bir iplikle takviye edilmemiş veya bükülmemiş düz tip sim ipliği %100 polyesterdir. Eğer madde takviye veya büküm işlemine tabii tutuldu ise kullanılan diğer ipliğin toplam yapıdaki yüzdesi de belirtilir. Örneğin %58 Polyester (Sim), %42 Naylon FDY ya da Polyester FDY gibi. (5) Soruşturma sırasında, soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ve Türkiye piyasasında satışa sunulan ürünün teknik ve fiziki özellikleri, temel kullanım alanları, tüketici algılaması ve dağıtım kanalları itibariyle benzer özelliklere sahip olduğu yönünde daha evvel yapılan tespitte herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır. (6) Söz konusu hususlar çerçevesinde, Yönetmeliğin 4 üncü maddesi uyarınca, soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ürün benzer ürün olarak kabul edilmiştir. (7) Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar bağlayıcı nitelikte olmayıp genel içerikli ve bilgi amaçlıdır. 2.2. Ürünün ithalinde uygulanan vergi oranları ve diğer yükümlülükler(1) Soruşturma konusu ürün için meri İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde uygulanan gümrük vergileri müteakip sayfada yer almakta olup, söz konusu ürüne yönelik %8 KDV uygulaması mevcuttur. Soruşturma döneminde de aynı oranlar uygulanmıştır.
Kaynak: İthalat Rejimi 2023 1: AB ve STA Ülkeleri 2: Singapur, 3: Venezuela, 4: TPS-OIC, 5: En Az Gelişmiş Ülkeler, 6: Özel Teşvik Düzenlemelerinden Yararlanacak Ülkeler, 7:Gelişme Yolundaki Ülkeler, 8: Diğer Ülkeler
(3) 31/12/2020 tarihli ve 31351 üçüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3351 sayılı İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulanmasına İlişkin Karar ile ÇHC, Hindistan ve Tayvan menşeli soruşturma konusu ürün ithalatında %8 ilave gümrük vergisi uygulanmaktadır. Gümrük vergisinde olduğu gibi Güney Kore menşeli ürünler için ilave gümrük vergisi oranı %0’dır. 3. DAMPİNGİN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİ3.1. Genel açıklamalar(1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir. (2) Dampingin devam etme/yeniden meydana gelme ihtimaline yönelik olarak esas soruşturmada hesaplanan damping marjı önem arz etmektedir. Bunun yanında, yeniden meydana gelmesi muhtemel olan dampingi göstermesi açısından soruşturma konusu ülkenin Türkiye’ye yönlendirebileceği ihracat kapasitesi ve ihracat birim fiyatları ile diğer ülkeler tarafından uygulanmakta olan olası damping önlemleri ya da yürütülmekte olan damping soruşturmaları da önemlidir. 3.2. Dampingin devam etme ihtimali(1) Yönetmeliğin 40 ıncı ve 41 inci maddeleri çerçevesinde, soruşturma sırasında yeniden bir damping marjı hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıştır. (2) Mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas soruşturma kapsamında, soruşturma konusu ürün için soruşturmaya konu ülkeler temelinde CIF bedelin yüzdesi olarak %74 ile %123 arasında değişen oranlarda tespit edilen damping marjları firmaların önlemin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir gösterge niteliği taşımaktadır. 3.3. Soruşturma konusu ülkelerin üretim ve ihracat kabiliyeti ile fiyatları(1) Soruşturma konusu ülkenin üretim ve ihracat kabiliyetlerine ilişkin değerlendirmede, Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (ITC) 5605.00 gümrük tarife pozisyonuna ilişkin 2018-2020 yılları ihracat verileri kullanılmıştır. (2) ITC verileri çerçevesinde 2018 yılında dünya ihracatı 27,7 bin ton (250,5 milyon ABD doları), 2019 yılında 30,6 bin ton (263,3 milyon ABD doları) ve 2020 yılında 24,7 bin ton (203,7 milyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. (3) ÇHC’nin soruşturma konusu ürün toplam ihracatı 2018 yılında 17,5 bin ton (98,5 milyon ABD doları), 2019 yılında 19,6 bin ton (110,3 milyon ABD doları) ve 2020 yılında 16,5 bin ton (86,3 milyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, dünya toplam ihracatının yarısından fazlasını ÇHC’nin gerçekleştirerek ilk sırada yer aldığı ve 2018 yılında dünya ihracatında %63 olan payını 2020 yılında %67’ye yükselttiği tespit edilmiştir. Diğer taraftan, 2020 yılında dünya ortalaması 8,2 ABD doları/kg iken ÇHC ortalama birim fiyatının ise 5,2 ABD doları/kg olarak gerçekleştiği ve ÇHC menşeli ihracatın birim fiyatlarının dünya ortalamasının altında seyrettiği görülmektedir. (4) Hindistan’ın soruşturma konusu ürün toplam ihracatı 2018 yılında 4,2 bin ton (15,4 milyon ABD doları), 2019 yılında 4,8 bin ton (18,1 milyon ABD doları) ve 2020 yılında 2,9 bin ton (11,4 milyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, 2020 yılında dünya toplam ihracatının %11,8’ini gerçekleştirerek ÇHC’nin arkasında ikinci sırada yer aldığı görülmektedir. Diğer taraftan, 2020 yılında dünya ortalaması 8,2 ABD doları/kg iken Hindistan ortalama birim ihraç fiyatının ise 3,9 ABD doları/kg olarak gerçekleştiği ve dünya ortalamasının oldukça altında seyrettiği görülmektedir. (5) Güney Kore’nin soruşturma konusu ürün toplam ihracatı 2018 yılında 141 ton (2,4 milyon ABD doları), 2019 yılında 97 ton (2,2 milyon ABD doları) ve 2020 yılında 68 ton (1,7 milyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, 2020 yılında dünya toplam ihracatının %0,3’ünü gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan, 2020 yılında dünya ortalaması 8,2 ABD doları/kg iken Güney Kore ortalama birim ihraç fiyatının ise 25,6 ABD doları/kg olarak gerçekleştiği ve dünya ortalamasının oldukça üstünde seyrettiği görülmektedir. (6) Tayvan’ın soruşturma konusu ürün toplam ihracatı 2018 yılında 167 ton (2,4 milyon ABD doları), 2019 yılında 122 ton (2 milyon ABD doları) ve 2020 yılında 64 ton (1,2 milyon ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, 2020 yılında dünya toplam ihracatının %0,3’ünü gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan, 2020 yılında dünya ortalaması 8,2 ABD doları/ton iken Tayvan ortalama birim ihraç fiyatının ise 18,4 ABD doları/kg olarak gerçekleştiği ve dünya ortalamasının oldukça üstünde seyrettiği görülmektedir. (7) Bu noktada, dikkat çeken önemli bir husus Güney Kore’nin 2020 yılındaki 25,6 doları/kg’lik birim dünya ihraç fiyatına karşın, ülkemize ihraç fiyatının aynı yılda 5,6 dolar/kg olmasıdır. Öte yandan, Tayvan’ın 18,4 dolar/kg’lik ortalama dünya ihraç fiyatına karşın, ülkemize ihraç fiyatının 47,5 ABD doları/kg olduğu ve işbirliğine gelen bir ithalatçının verdiği bilgilerden hareketle, bu durumun da temelde ülkemize ihraç edilen ürün tipinin farklılığından kaynaklandığı anlaşılmıştır. 3.4. Diğer ülkeler tarafından uygulanmakta olan damping önlemleri(1) Yapılan incelemede soruşturma konusu ürüne yönelik diğer ülkelerce uygulanmakta olan bir önlem tespit edilememiştir. 3.5. Sonuç(1) Bu bölümde incelenen hususların bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde, meri önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu öngörülmüştür. 4. ZARARIN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİ4.1. Genel açıklamalar(1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde, gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zararın devam etmesinin veya tekrar etmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın mutlak ve nispi olarak gelişimi, ithalat fiyatlarının gelişimi ile yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri değerlendirilmiştir. (2) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturma konusu ülkelerden ithalatın incelenmesinde Bakanlığımız veri tabanı KÜBİS ÖTS verileri kullanılmıştır. 4.2. Ürünün genel ithalatının mutlak gelişimi ve fiyatları(1) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı 2018 yılında 858.996 kg iken, 2019 yılında 1.044.177 kg, 2020 yılında ise 738.332 kg olarak gerçekleşmiştir. (2) Söz konusu ithalat değer bazında incelendiğinde, 2018 yılında 5,69 milyon ABD doları olan ithalatın 2019 yılında 6,96 milyon ABD dolarına yükseldiği 2020 yılında ise 5,26 milyon ABD dolarına gerilediği görülmektedir. (3) Soruşturma konusu ürün ithalatının ortalama birim fiyatları incelenen yıllar itibariyle sırasıyla 6,6 ABD doları/kg, 6,7 ABD doları/kg ve 7,1 ABD doları/kg olarak gerçekleşmiştir. 4.3. Soruşturma konusu ülkelerden ithalatın mutlak gelişimi ve fiyatları(1) Hindistan menşeli başvuru konusu ürün ithalatı 2018 yılında 376.835 kg iken (1 milyon ABD doları), 2019 yılında 444.062 kg (1,1 milyon ABD doları) seviyesine yükselmiş, 2020 yılında ise 268.916 kg (922 bin ABD doları) seviyesine gerilemiştir. Söz konusu ithalatın birim fiyatları incelenen dönemde sırasıyla 2,8 ABD doları/kg, 2,6 ABD doları/kg ve 3,4 ABD doları/kg olarak gerçekleşmiş ve ortalama ithal birim fiyatların altında kalmıştır. Hindistan menşeli ürün ithalatının toplam ithalat içindeki payı ise 2018 yılında %44 ve 2019 yılında %43 iken, 2020 yılında %36’ya gerilemiştir. (2) ÇHC menşeli başvuru konusu ürün ithalatı 2018 yılında 26.738 kg iken (203 bin ABD doları), 2019 yılında 79.060 kg (383 bin ABD doları) seviyesine yükselmiş, 2020 yılında ise 63.836 kg (303 bin ABD doları) seviyesine gerilemiştir. Söz konusu ithalatın birim fiyatları incelenen dönemde sırasıyla 7,6 ABD doları/kg, 4,8 ABD doları/kg ve 4,8 ABD doları/kg olarak gerçekleşmiş ve yıllar itibariyle düşüş göstererek ortalama ithal birim fiyatların altında kalmıştır. ÇHC menşeli ürün ithalatının toplam ithalat içindeki payı ise 2018 yılında %3 iken, 2019 yılında %8’e ve 2020 yılında %9’a yükselmiştir. (3) Güney Kore menşeli başvuru konusu ürün ithalatı 2018 yılında 309 kg iken (11 bin ABD doları), 2019 yılında ithalat gerçekleşmemiş, 2020 yılında ise 136 kg (758 ABD doları) seviyesine gerilemiştir. Söz konusu ithalatın birim fiyatları 2018 yılında 35,5 ABD doları/kg ve 2020 yılında 5,6 ABD doları/kg olarak gerçekleşmiştir. Güney Kore menşeli ürün ithalatının toplam ithalat içindeki payı ise 2018 yılında %0,04 iken, 2019 yılında %0 ve 2020 yılında %0,02 olarak düşük seviyelerde gerçekleşmiştir. (4) Tayvan menşeli başvuru konusu ürün ithalatı 2018 yılında 5.968 kg (301 bin ABD doları), 2019 yılında 5.576 kg (263 bin ABD doları) ve 2020 yılında 2.152 kg (102 bin ABD doları) seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu ithalatın birim fiyatları 2018 yılında 50,5 ABD doları/kg, 2019 yılında 47,2 ABD doları/kg ve 2020 yılında 47,5 ABD doları/kg olarak ortalama ithal birim fiyatlarının üzerinde gerçekleşmiştir. Tayvan menşeli ürün ithalatının toplam ithalat içindeki payı ise 2018 yılında %0,7 iken, 2019 yılında %0,5 ve 2020 yılında %0,3 olarak düşük seviyelerde gerçekleşmiştir. 4.4. Diğer ülkelerden ithalatın mutlak gelişimi ve fiyatları(2) Söz konusu ithalatın ortalama birim fiyatları, incelenen dönem itibariyle sırasıyla 9,2 ABD doları/kg, 10 ABD doları/kg, 9,8 ABD Doları/kg olmuştur. Söz konusu ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2018-2020 yıllarında sırasıyla %52, %49 ve %55 olarak gerçekleşerek dalgalı seyir izlemiştir. 4.5. İthalatın nispi gelişimi(1) Soruşturma konusu ithalatın nispi olarak gelişimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içerisindeki payı 2018-2020 yılları için incelenmiştir. Türkiye toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında, yerli üretim dalının ve diğer yerli üreticilerin yurt içi satışları genel ithalat miktarı ile toplanmıştır. Yerli üretim dalının yurt içi satışları ile soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla pazar payları hesaplanmıştır. İncelenen veriler 2018 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir. (2) Bu çerçevede, yurt içi tüketim endeksi 2018-2020 yıllarında sırasıyla 100, 96 ve 69 birim olarak gerçekleşmiş ve tüketim %31 azalmıştır. (3) Hindistan menşeli ithalatın 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi 2019 yılında 123 birime yükselmiş, 2020 yılında ise 103 birim olarak gerçekleşmiştir. (4) ÇHC menşeli ithalatın 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi 2019 yılında 309 birime, 2020 yılında ise 345 birime yükselmiştir. (5) Güney Kore menşeli ithalatın 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi 2019 yılında 0 birim, 2020 yılında ise 64 birim olarak gerçekleşmiştir. (6) Tayvan menşeli ithalatın 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi 2019 yılında 98 birim, 2020 yılında ise 52 birim olarak gerçekleşmiştir. (7) Diğer ülkeler menşeli ithalatın 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 129 ve 111 birim olmuştur. (8) Yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2018-2020 yıllarında sırasıyla 100, 115 ve 121 birim olarak gerçekleşmiştir. (9) Yerli üreticiler toplam pazar payı endeksi ise ilgili yıllarında sırasıyla 100, 92 ve 92 birim olarak gerçekleşmiştir. 4.6. Fiyat kırılması ve baskısı(1) İşbirliğine gelen üretici/ihracatçı olmaması ve soru formunu dolduran 3 ithalatçının ithal ettiği ürünlere ilişkin bilgilerin yerli üretim dalı ürünleriyle eşleşmemesi nedeniyle, fiyat kırılması ve baskısı (mevcut en iyi veri mahiyetindeki) ithalat istatistikleri ile yerli üretim dalı ortalama ürün satış fiyatının mukayesesi suretiyle hesaplanmıştır. Hesap detayları aşağıda maruzdur. (1) İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ilgili hükümleri çerçevesinde, dampingli olduğu iddia edilen ithalatın yerli üretim dalının satış fiyatları üzerindeki etkisi değerlendirilirken başvuru konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını kırıp kırmadığı incelenmiştir. Fiyat kırılması, ithal ürünün ortalama pazara giriş fiyatının Türkiye piyasasında yerli üretim dalının ortalama yurt içi birim satış fiyatının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını göstermektedir. (2) Fiyat kırılması hesap edilirken, ÇHC, Hindistan ve Tayvan için ortalama CIF ithal birim fiyatının üzerine soruşturma konusu ülkelere yönelik uygulanan gümrük vergisi, ilave gümrük vergisi ile CIF kıymetin %1’i tutarındaki diğer ithalat masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. (Güney Kore için CIF ithal birim fiyat üzerine yalnız diğer ithalat masrafları ilave edilmiştir.) Bulunan değerler ile yerli üretim dalının ortalama yurt içi satış fiyatı karşılaştırılmıştır. (3) Dampinge karşı önlemlerin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde oluşacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla, anılan fiyatlara dampinge karşı önlemler eklenmemiştir. (4) Bu kapsamda, 2020 yılında Hindistan, ÇHC ve Güney Kore menşeli ithalatın sırasıyla %70-%90, %15-%35 ve %10-%30 aralığında yerli üretim dalı yurt içi satış birim fiyatını kırdığı, Tayvan menşeli ithal birim fiyatların yüksek olması nedeniyle anılan ülke fiyatlarının yerli üretim dalı yurt içi satış birim fiyatını kırmadığı tespit edilmiştir. 4.6.2 Fiyat baskısı (1) İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ilgili hükümleri çerçevesinde, dampingli olduğu iddia edilen ithalatın yerli üretim dalının satış fiyatları üzerindeki etkisi değerlendirilirken başvuru konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarına baskı yapıp yapmadığı incelenmiştir. Fiyat baskısı, yerli üretim dalının fiyatlarının dampingli olduğu öne sürülen ithalat sebebiyle baskı altında bulunması ve yerli üreticinin fiyatlarını makul kâr elde edecek şekilde belirleyememesi durumunu ifade etmektedir. Bu kapsamda, başvuruya konu ürünün Türkiye pazarına ortalama giriş fiyatı ile yerli üretim dalının ortalama ticari maliyetine makul bir kâr oranı eklenerek bulunan olması gereken yurt içi birim satış fiyatı karşılaştırılmıştır. Eş zamanlı yürüyen Gürcistan menşeli ürünlere yönelik damping soruşturması tespitleri kapsamında, söz konusu ülke menşeli ithalatın yerli üretim dalı fiyatlarını reel durumda önemli ölçüde baskı altına aldığı anlaşılmış olup, bu çerçevede makûl kâr olarak yerli üretim dalının zarar inceleme döneminin başlangıç yılındaki baskılanmamış kâr oranı esas alınmıştır. (%17 - %22 aralığında bir oran) (2) Fiyat baskısı hesaplanırken, fiyat kırılması hesabında olduğu gibi ithal ürün için Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunarak, bu değer yerli üretim dalının olması gereken yurt içi satış fiyatı ile karşılaştırılmıştır. (3) Dampinge karşı önlemlerin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde oluşacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla, anılan fiyatlara dampinge karşı önlemler eklenmemiştir. (4) Bu kapsamda, 2020 yılında Hindistan, ÇHC ve Güney Kore menşeli ithalatın sırasıyla %80-%100, %25-%45 ve %20-%40 aralığında yerli üretim dalı fiyatlarını baskı altına aldığı, Tayvan menşeli ithal birim fiyatların yüksek olması nedeniyle anılan ülke fiyatlarının yerli üretim dalı yurt içi satış birim fiyatını baskılamadığı tespit edilmiştir. 4.7. Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri(1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri, yerli üretim dalının 2018-2020 yıllarına ilişkin verileri esas alınarak incelenmiştir. Diğer taraftan, eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk lirası bazındaki veriler için on iki aylık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler kullanılmıştır. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) (1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 birim olan üretim miktar endeksi, 2019 yılında 98 birim, 2020 yılında 84 birim seviyesindedir. Yerli üretim dalının kapasite endeksi 2018-2020 yılları arasında sırasıyla 100, 113 ve 121 birim olarak gerçekleşmiş, KKO endeksi ise aynı dönemde 100 birim, 87 birim ve 70 birim olarak olmuştur. b) Yurt içi satışlar (1) 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen yurt içi satış miktarı endeksi 2019 yılında 110 birim ve 2020 yılında 84 birim olarak gerçekleşmiştir. c) Yurt içi fiyatlar ve fiyatları etkileyen unsurlar (1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen yurtiçi satış birim fiyatı endeksi 2019 yılında 95 birim, 2020 yılında ise 99 birim seviyesinde gerçekleşmiştir. (2) Yurt içi fiyatların oluşmasını etkileyen temel unsurların maliyetler, piyasadaki talep ve rekabet koşulları olduğu düşünülmektedir. ç) İhracat (1) Yerli üretim dalının ihracat miktar endeksi 2018 yılında 100 birim iken, 2019 yılında 90 ve 2020 yılında 91 birim olarak gerçekleşmiştir. d) Pazar payı (1) Yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2018-2020 yılları arasında sırasıyla 100 birim, 115 birim ve 121 birim olarak gerçekleşmiştir. e) Maliyetler (1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında reel olarak 100 birim kabul edilen birim sınai maliyet endeksi 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 114 birim ve 108 birim seviyesindedir. (2) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında reel olarak 100 birim kabul edilen birim ticari maliyet endeksi 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 112 birim ve 108 birim seviyesindedir. f) Kârlılık (1) Yerli üretim dalının yurt içi satışlardan elde ettiği birim kârlılık endeksi 2018 yılında 100 birim, 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 7 birim ve 57 birim seviyelerindedir. Toplam satışlardan elde edilen birim karlılık ise aynı dönemde sırasıyla 100 birim, 21 birim ve 79 birim olarak gerçekleşmiştir. g) Stoklar (1) Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olan dönem sonu stok miktarı endeksi, 2019 yılında 76 birim, 2020 yılında ise 55 birim seviyesindedir. ğ) İstihdam ve ücretler (1) Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan doğrudan işçi sayısı endeksi, izleyen yıllarda sırasıyla 100 birim ve 94 birim olmuştur. (2) Soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan işçilerin aylık ortalama ücret endeksi 2018 yılında 100 birim, 2019 ve 2020 yıllarında ise 97 birim seviyesinde gerçekleşmiştir. h) Verimlilik (1) Soruşturma konusu ürün üretimde çalışan işçi başına düşen üretim miktarını gösteren verimlilik endeksi, 2018 yılında 100 birim iken 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 98 birim ve 90 birim olmuştur. ı) Nakit akışı (1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün üretim ve satışı ile sağladığı nakit akışı endeksi, 2018-2020 yıllarında sırasıyla 100 birim, 40 birim ve 73 birim olarak gerçekleşmiştir. i) Büyüme (1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü 2018 yılında 100 birim, 2019 yılında 85 birim, 2020 yılında ise 86 birimdir. j) Sermayeyi artırma yeteneği (1) Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen öz sermaye endeksi 2019 yılında -418 birim, 2020 yılında ise -1558 birim olarak gerçekleşmiştir. k) Yatırımları artırma yeteneği (1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan yenileme yatırımlarına ilişkin endeks 2018- 2020 yıllarında sırasıyla 100 birim, 16 birim ve 12 birim seviyelerindedir. (2) Yerli üretim dalının tevsi yatırımları endeksi 2018 yılında 100 birim iken, 2019 yılında 35, 2020 yılında ise 28 birim düzeyinde gerçekleşmiştir. (3) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yatırımların geri dönüş oranı (kâr/öz sermaye) endeksi gözden geçirme döneminde sırasıyla 100 birim, -4 birim ve -3 birim olarak gerçekleşmiştir. 4.8. Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi(1) Yerli üretim dalının üretim ve yurt içi satışlarının azaldığı, buna mukabil daralan piyasaya karşın pazar payını artırdığı tespit edilmiştir. (2) Yerli üretim dalının birim maliyetlerinin incelenen dönemde artış kaydettiği, birim yurt içi satış fiyatlarının ise düşük oranlarda da olsa gerilediği anlaşılmıştır. (3) Yerli üretim dalının stoklarının azaldığı ve buna bağlı olarak stok çevrim hızında iyileşme olduğu, karlılık ve nakit akışının ise gerilediği görülmektedir. (4) Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri bir bütün olarak incelendiğinde, 2018-2020 döneminde, yerli üretim dalının üretim, yurt içi satışlar, kapasite kullanım oranı, kârlılık, ürün nakit akışı gibi temel göstergelerinde dampinge karşı önlemin varlığına rağmen kötüleşme olduğu tespit edilmiştir. 4.9. Zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimali(1) Uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde; i. Esas soruşturmada hesaplanan damping marjları oldukça önemli düzeydedir. ii. Önleme tabi ülkelerin belirli bir seviyede üretim kapasitesine ve ihracat kabiliyetine sahip olmasından ötürü, önlemin yokluğunda ihracatlarını başvuru konusu üründe Türkiye’ye kolaylıkla yönlendirebileceği düşünülmektedir. ÇHC ve Hindistan’ın dünya ihracatında açık ara ilk iki sırayı alması özellikle dikkat çekmektedir. iii. Başvuru konusu ürün, fiyat esnekliği yüksek bir üründür. Bu bağlamda, önlemin ortadan kalkmasıyla birlikte fiyatlarda önemli miktarlarda düşüş olacağı kabul edilirse, dampingli ithalata talep kayması yaşanabileceği ve bu durumun yerli üretim dalında zararın devamına ya da yeniden meydana gelmesine yol açabileceği değerlendirilmektedir. iv. İncelenen dönemde, Hindistan’dan ithalatta düşük oranda da olsa nispi bir artış yaşanmış, yine Gürcistan ve Hindistan’a göre ithalattaki payı oldukça düşük de olsa ÇHC’den gerçekleştirilen ithalatta da artış gerçekleşmiştir. v. Dampinge karşı vergi hesap dışı tutularak, ithalat istatistikleri ile yerli üretim dalı ortalama birim satış fiyatı mukayesesi suretiyle yapılan hesaplamada; - ÇHC ve Hindistan menşeli ithalatın ortalama birim fiyatlarının yerli üretim dalının ortalama yurt içi satış fiyatlarını kırdığı ve baskıladığı; - Güney Kore menşeli ithalatın miktar bazında düşük seviyelerde olmasına rağmen 2020 yılında yurt içi satış fiyatlarını kırdığı ve baskıladığı; - Tayvan menşeli ithalatın ise birim fiyatlarının oldukça yüksek olduğu ve yurt içi satış fiyatlarını kırmadığı ve baskılamadığı, bununla birlikte, mevcut önlemin 2,2 dolar/kg nispetinde spesifik vergi niteliğinde uygulandığı ve mevcut ithalatın temelde yüksek fiyatlı ürün tiplerinde gerçekleştiği dikkate alındığında, önlemin kalkması halinde yaygın olarak kullanılan daha düşük fiyatlı ürün tiplerinde ithalatın yoğun şekilde başlamasının muhtemel olduğu değerlendirilmiştir. (2) Mezkûr değerlendirmeler, anılan ülkelerden herhangi bir işbirliği olmaması nedeniyle eldeki en iyi veriler dikkate alınarak yapılmıştır. 5. Sonuç(1) Yürütülen soruşturma esnasında elde edilen bilgi ve bulgular çerçevesinde, önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiştir. (2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile 12/10/2021 tarihli ve 31626 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2021/46) kapsamında yürürlükte bulunan dampinge karşı önlemlerin, Yönetmeliğin 42 nci maddesi çerçevesinde aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde mevcut haliyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
|