GÜMRÜK KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 7190 Kabul
Tarihi: 24/10/2019 MADDE 1 – 27/10/1999 tarihli ve 4458
sayılı Gümrük Kanununun 52 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. “MADDE 52 – Türkiye Gümrük
Bölgesinde bir yerden diğer bir yere transit rejimi kapsamında taşınarak
varış gümrük idaresine sunulan serbest dolaşımda olmayan eşyaya 41 ila
50 nci madde
hükümleri uygulanır.” MADDE 2 – 4458
sayılı Kanunun 86 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “3. 183 ve 184 üncü maddeler
kapsamında bir gümrük yükümlülüğü doğduğunda, asıl sorumlu, transit rejimine
tabi tutulan eşya ile ilgili olarak gümrük idaresine karşı mali olarak
sorumludur. 5607 sayılı Kanun uyarınca gümrük idaresince işlem yapıldığı
hâllerde, asıl sorumlunun sorumluluğunun belirlenmesinde fiilin
işlenmesinde dahlinin olup olmadığı hususu dikkate
alınır.” MADDE 3 – 4458
sayılı Kanunun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendine “Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “Savunma Sanayii Başkanlığı,” ibaresi eklenmiştir. MADDE 4 – 4458
sayılı Kanunun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (l)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “l) 235 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, üçüncü fıkrası ve beşinci fıkrasının
(d) bendinde belirtilen eşya ile 237 nci maddesinin üçüncü ve altıncı
fıkralarında belirtilen eşya,” MADDE 5 – 4458
sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü paragrafı
ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Ancak, yukarıdaki taleplerin
kabulü, söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri
ve diğer giderler ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %1’i, bu
uygulamadan ikinci kez yararlanmak istenmesi hâlinde ise CIF değerinin %3’ü
oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Başvurunun, eşyanın ihale ilanı
yayımlandıktan veya perakende satış kararı alındıktan sonra ve satışının
gerçekleşmesinden önce yapılması hâlinde bu taleplerin kabulü söz konusu
eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile
eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %10’u oranında bir tutarın ödenmesine
bağlıdır. Bunun dışındaki başvurular kabul edilmez. 2. 177 nci maddenin
birinci fıkrasının (c), (d), (ı), (l) ve (m) bentleri ile ikinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen eşya için birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” MADDE 6 – 4458
sayılı Kanunun 180 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “6. Bu madde kapsamında
emanete alınan tutarların iadesi için, sahibine iadesine ilişkin mahkeme
kararının kesinleştiği, diğerlerinde ise emanete alındığı tarihten itibaren
bir yıl içinde yapılan başvurular kabul edilir.” MADDE 7 – 4458
sayılı Kanunun 202 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “1. Gümrük mevzuatı uyarınca,
gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir
teminat verilmesi gereken hâllerde, bu teminat söz konusu vergiler ve diğer
amme alacakları tutarı kadar yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi
tarafından verilir.” MADDE 8 – 4458
sayılı Kanunun 216 ncı maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. “MADDE 216 – 1. Gümrük vergileri
ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya
gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri
verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat
tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için
geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre
belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir. 2. Geri verme kararının tebliğ
edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde idarece söz konusu kararın
uygulanmaması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin
yapıldığı tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı
dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan
faiz ödenir.” MADDE 9 – 4458
sayılı Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “d) Taksirli suçlar hariç
olmak üzere; affa uğramış olsalar dahi, ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis
ya da kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere
şahadet, suç tasnii, iftira gibi yüz kızartıcı suçlar ile resmi ihale ve alım
satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,
terörün finansmanı, Devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya
vergi kaçakçılığına teşebbüs suçları ile 12/4/1991 tarihli
ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamı suçlar ile örgütlü suçlardan
hüküm giymemiş olmak,” MADDE 10 – 4458
sayılı Kanunun 231 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “3. Gümrük vergilerine ilişkin
idari yaptırım kararları ve bu kararlara yönelik itirazlar hakkında bu Kısım
ve Onikinci Kısım hükümleri uygulanır. 4. Mülkiyetinin kamuya
geçirilmesine karar verilen eşyanın bulunamaması hâlinde kaim değer olarak
eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir. 5. Gümrük idaresi tarafından
yükümlüye yazı ile yanlış izahat verilmiş olması hâlinde bu Kısım hükümlerine
göre idari para cezası ve faiz uygulanmaz.” MADDE 11 – 4458
sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde ve
üçüncü fıkrasında yer alan “onbeş” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. “2. Dahilde işleme
rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ve tam muafiyet suretiyle
geçici ithalat rejimi hükümlerine tabi eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan
ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; birinci
fıkrada belirtilen farklılıkların tespiti durumunda vergi farkının yarısı
tutarında idari para cezası verilir.” MADDE 12 – 4458
sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (e) bendi eklenmiş, ikinci
fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (c)
bendi eklenmiş, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “a) Eşyanın genel düzenleyici
idari işlemlerle ithalinin yasaklanmış olduğunun tespiti hâlinde, varsa
eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş
değerinin dört katı idari para cezası verilir.” “c) Eşyanın
ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı
zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen
bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da
belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde,
varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş
değerinin iki katı idari para cezası verilir.” “e) Bakanlıkça belirlenecek
süre içerisinde, (c) bendinde belirtilen eşyanın ithalinin uygun bulunduğuna
ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş
tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi
hâlinde, 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası
verilir.” “b) Eşyanın
ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı
zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen
bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da
belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde,
gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar idari para cezası verilir.” “c) Bakanlıkça belirlenecek
süre içerisinde, (b) bendinde belirtilen eşyanın ihracının uygun bulunduğuna
ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş
tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi
hâlinde 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.” “4. Cezai hükümler saklı
kalmak üzere; a) Birinci fıkranın (a)
bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda otuz gün içinde
mahrecine iade ya da ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan
üçüncü ülkeye transit edilir. Bu süre içerisinde mahrecine iade veya üçüncü
ülkeye transit edilmeyen eşya, ihraç kaydıyla satış ya da masrafları
sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere
bulunduğu gümrük idaresine terk edilir. b) Birinci fıkranın (c)
bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda mahrecine iade, ilgili
kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan ya da serbest bölge üzerinden
üçüncü ülkeye transit veya ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince
karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük
idaresine terk edilir. c) Teslimden sonra kontrol
sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş
değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir. 5. Türkiye
Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk
edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın,
yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde
farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek
olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın (a) ve (b)
bentlerine, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın,
hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük idaresine
varışından önce ya da varış gümrük idaresinde yapılan kontrolü veya muayenesi
sonucunda beyana göre eksiklik veya fazlalık tespit edilmesi hâlinde fiilin
niteliğine göre bu fıkranın (c) veya (d) bentleri uyarınca işlem
yapılır. Bu
fıkranın (c) ve (d) bentleri kapsamında değerlendirilemeyecek eksiklik ve
fazlalık durumları ile bu durumların tespitine ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça belirlenir. a) Farklı çıkan eşyanın gümrük
vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla
olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı
idari para cezası verilir. b) Farklı çıkan eşyanın beyan
edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya
belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması
durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para
cezası verilir. c) Beyana göre eksik olduğunun
tespit edilmesi hâlinde, eksik çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin
alınmasının yanı sıra eşyanın gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası
verilir. d) Beyana göre fazla olduğunun
tespit edilmesi hâlinde, fazla çıkan eşyanın gümrük vergileri kadar idari
para cezası verilir ve fazla çıkan eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine
göre tasfiyeye tabi tutulur.” “6. Birinci ve ikinci
fıkralarda belirtilen aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit
edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilmesi durumunda bu fıkralara
göre hesaplanan cezalar yüzde on oranında uygulanır.” MADDE 13 – 4458
sayılı Kanunun 236 ncı maddesinin beşinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “5. Eşyanın gümrük antrepo
rejimine tabi tutulmasına ilişkin beyanının kontrolü veya muayenesi
neticesinde antrepo beyannamesinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı
cinste eşya olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın
tespiti hâlinde; a) Farklı çıkan eşyanın gümrük
vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla
olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı
idari para cezası verilir. b) Farklı çıkan eşyanın beyan
edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya
belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması
durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para
cezası verilir.” MADDE 14 – 4458
sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “1. 241 inci maddenin üçüncü
fıkrasının (h), (l) ve (m) bentleri, dördüncü fıkrasının (g) ve (h) bentleri
ile beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç; a) Dahilde işleme
rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ile geçici ithalat rejimine
ilişkin hükümlerin ihlali hâlinde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı, b) Tam muafiyet suretiyle
geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlara ilişkin rejim
ihlallerinde, gümrük vergileri tutarının dörtte biri, c) Dahilde işleme
rejimi ve gümrük kontrolü altında işleme rejimine ilişkin hükümler ihlal
edilmekle birlikte, rejim kapsamı ithal eşyasının işleme faaliyetindeki hâli
veya işlem görmüş ürün hâli de dahil olmak üzere, gümrük gözetiminden
mevzuata aykırı olarak çıkarılmamış olduğunun tespiti hâlinde, ithal
eşyasının gümrük vergileri ile ilgili rejime ilişkin beyannamenin tescil
tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna
göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı kadar, d) (b)
bendinde belirtilen taşıtlar hariç olmak üzere, geçici ithalat rejimi
kapsamında ithal edilen eşyanın süresi içerisinde gümrükçe onaylanmış başka
bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması durumunda gümrük vergileri ile
rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar
geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında
faizin toplamı kadar, idari para cezası verilir.” “2. Birinci fıkranın (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen eşyanın, yapılacak tebligat tarihinden itibaren
altmış gün içinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi
tutulmaması hâlinde, ayrıca gümrük vergileri tutarında idari para cezası
verilir.” MADDE 15 – 4458
sayılı Kanunun 241 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendi
yürürlükten kaldırılmış ve altıncı fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. “d) 11 inci madde hükmüne göre
yazılı olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca
beş yıl süreyle saklanması gereken belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz
edilmemesi.” MADDE 16 – 4458
sayılı Kanunun 244 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve
beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “1. Gümrük idarelerince
düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararı muhteviyatı alacaklar için yükümlü veya
ceza muhatabı tarafından uzlaşma başvurusu yapılabilir. Uzlaşmanın kapsamına; a) Beyan ile gümrük idaresi
tarafından yapılan tespit sonucunda belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ
edilen gümrük vergileri alacakları, b) Gümrük idaresi tarafından
tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilen farklılıklara ilişkin
tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları, c) Bu Kanun ve ilgili diğer
kanunlar uyarınca gümrük idaresi tarafından düzenlenen idari para cezaları, girer. Uzlaşma talebi, henüz itiraz başvurusu
yapılmamış veya itiraz edilmiş olmakla birlikte itirazı henüz
sonuçlandırılmamış gümrük vergileri ve idari para cezaları için, tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılır. Uzlaşma
talebinde bulunulması hâlinde, itiraz veya dava açma süresi durur, uzlaşmanın
vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde süre kaldığı yerden işlemeye
başlar, ancak sürenin bitimine beş günden az kalmış olması hâlinde süre beş
güne tamamlanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde
yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. 2. Gümrük vergileri ve
cezalarına ilişkin fiilin, 5607 sayılı Kanunda yer alan kaçakçılık suçları
ile ilişkili olması hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz. 3. Bu madde kapsamında yapılan
uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları tarafından değerlendirilir.
Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması, çalışması ile bu madde kapsamında
yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. 4. Gümrük uzlaşma
komisyonlarının çalışmaları gizlidir. Uzlaşma tutanakları kesin olup gereği
idarece derhal yerine getirilir. Vergi yükümlüsü veya ceza muhatabı, üzerinde
uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir
mercie şikâyette bulunamaz. 5. Uzlaşılan gümrük vergileri
ve cezalar, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.
Uzlaşılan vergilere ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten uzlaşma
tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır.
Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde, genel hükümlere göre
işlem yapılır.” MADDE 17 – 4458
sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (9)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “9. Bu
Kanuna ve gümrüklerde uygulanan mevzuat hükümlerine aykırı hareketleri
görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgeleri
Bakanlık müfettişleri ve gümrük ve dış ticaret bölge müdürleri tarafından
gerek görülmesi hâlinde tedbir mahiyetinde en fazla altı ay süre ile geçici
olarak alınır ve gümrüklerde iş takip etmelerine izin verilmez. Bu durum, gerekçesiyle birlikte izin
belgesinin alınmasını izleyen günde Bakanlığa bildirilir. Bu şekilde izin
belgeleri alınanlar hakkında geçici mesleki faaliyetten alıkoyma cezası
verilmesi hâlinde, tedbir mahiyetinde izin belgelerinin alındığı süre verilen
cezadan mahsup edilir. 3713 sayılı Kanun kapsamında haklarında kovuşturma
başlatılanların izin belgeleri kovuşturma sonuçlanıncaya kadar tedbiren geri
alınır.” MADDE 18 – 10/7/1953 tarihli
ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun
7 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 7 – Ateşli silahları
ancak; 1. Cumhurbaşkanı, Başbakan,
Cumhurbaşkanı yardımcıları, Bakanlar, Yasama Organı üyeleri ve Bakan
yardımcıları ile bu görevlerde bulunmuş olanlar, 2. Özel kanunlarına göre silah
taşıma yetkisine sahip bulunanlar, 3. Cumhurbaşkanı kararı ile
silah taşıyabileceklerine karar verilen Devlet, belediye, özel idare ve kamu
iktisadi teşebbüsleri memur ve mensupları, 4. A) Mahkeme kararı ile ya da
haklarında verilen mahkûmiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı
Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından tart
ve ihraç edilenler, rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümleri uyarınca ayırma işlemine tabi
tutulanlar, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının mülga
(c) bendi, 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 16 ncı maddesinin
üçüncü fıkrası ve 28/5/1988 tarihli ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun
mülga 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle
ayırma işlemine tabi tutulanlar, 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi
uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri
uyarınca ilişikleri kesilenler veya mülga 13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı
Sıkıyönetim Kanununun 2 nci maddesi uyarınca emekli edilenler
ile 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun gereğince meslekten
veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar hariç olmak üzere; emekli subay,
astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile mecburi hizmetini tamamlayarak
istifa etmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve
Sahil Güvenlik Komutanlığından ayrılan subay, astsubay ve uzman jandarmalar
ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi
isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil
Güvenlik Komutanlığından ayrılan uzman erbaşlar ile en az on yıl görev yapmış
olmak kaydıyla istifa etmek veya kurum değiştirmek suretiyle Emniyet Genel
Müdürlüğünden ayrılan emniyet hizmetleri sınıfı personeli, B) Disiplin kurulları veya
mahkeme kararıyla meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ya da
haklarında verilen mahkûmiyet kararı sonucu memuriyetle ilişiği kesilenler
veya sicilen ya da mülga 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi
gereğince emekli edilenler hariç olmak üzere, a) Vali, vali muavini,
kaymakam ve bucak müdürlüğünden veya mülki idare amirliği hizmetlerinden, b) Hakim ve
Cumhuriyet savcısı ile bu meslekten sayılanlardan, c) Emniyet hizmetleri
sınıfına dahil kadrolarda çalışan
personelden, d) MİT hizmetleri
mensuplarından, e) Büyükelçi unvanlarından, f) Cumhurbaşkanlığı merkez
teşkilatında Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü ve Cumhurbaşkanlığına bağlı
kurum ve kuruluşların en üst yöneticileri ile Cumhurbaşkanı
başdanışmanlarından, g) Gümrükler Muhafaza Genel
Müdürlüğünde Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı ile merkez ve
taşra teşkilatında görevli Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürü, Bölge Amiri,
Kısım Amiri ve Gümrük Muhafaza Memuru unvanlarından, ğ) Ceza İnfaz Kurumu başkontrolörleri ve kontrolörleri, birinci ve ikinci müdürleri, idare
memurları, infaz ve koruma başmemurları ve memurları ile denetimli
serbestlik müdür ve müdür yardımcılarından, h) Orman muhafaza memurları ve
orman bölge şeflerinden, emekli olanlar. 5. Cumhurbaşkanınca çıkarılan
yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin
vesikasını alanlar, 6. 18/3/1924 tarihli
ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik
korucularından hâlihazırda görevde bulunanlar ile aynı Kanunun mülga ek
16 ncı maddesinin
birinci fıkrasına ve 27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanununda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesine göre
görevleriyle ilişiği kesilenler, 7. Yapılan
soruşturma sonucu veya kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son
verilenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli
güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya
gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla
irtibatı olanlar hariç olmak üzere, en az bir dönem köy veya mahalle
muhtarlığı ya da belediye başkanlığı yapmış bulunanlar, taşıyabilirler veya mesken ya da işyerinde
bulundurabilirler. Birinci fıkranın (4) numaralı
bendinin (A) alt bendinden istifade edenler ilgili Kuvvet Komutanlıkları,
Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı veya Jandarma Genel
Komutanlığının kayıtlarına geçmek ve bu makamlarca verilen belgelere işlenmek
şartıyla ateşli silah taşıyabilirler veya bulundurabilirler. Bu şekilde
düzenlenen belgeler, taşıma veya bulundurma izin belgesi yerine geçer. Birinci fıkranın (1), (2), (3)
ve (4) numaralı bentlerinde sayılan kişilere ait silahların, (6) ve (7)
numaralı bentlerde sayılan kişilerin edinecekleri en fazla bir adet
silahın, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 64 üncü maddesine,
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna, 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdî
Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 18/12/1981 tarihli ve
2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanuna, 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt,
Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanununa, 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklâl Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanuna ve 12/4/1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre aylık bağlananlara ait silahların,
barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik
her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup
halinde intikaller sırasında veya bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileri
ile hayatlarını kaybedenler ve silah ruhsatı alamayacak derecede malul
olanların ana, baba, eş ve çocuklarına bu kişilerden intikal eden ateşli
silahlar ile yukarıda sayılan kanunlara göre aylık bağlanmamış olsa bile bu
şekilde yaralananlara ait ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına
yetki veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanması amacıyla
yürütülen her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya
grup halinde intikaller sırasında bu harekat ve hizmetlerin sebep ve
etkileriyle vefat edenlerden (şehit, er, erbaş ve malûl gaziler dahil) intikal eden silah bulunmaması durumunda; bunların
ana, baba, eş ve çocuklarından sadece birinin, bir ateşli silahla sınırlı
olmak kaydıyla, silah taşımasına veya bulundurmasına yetki veren kayıt ve
belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Silah taşımaya yetki veren
kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da
geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri
Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte düzenlenir. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci
Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamına giren suçlardan
mahkûm olanlara affa uğramış olsalar bile ateşli silah taşıma ve bulundurma
izni verilemez. Ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlar ile
taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm
olanlara, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren beş
yıl geçmedikçe ve haklarında yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin
karar verilmedikçe, ateşli silah taşıma ve bulundurma izni verilemez. 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında
haklarında tedbir kararı verilenlere tedbir kararı süresince ateşli silahları
taşıma ve bulundurma izni verilmez, varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine
ilişkin işlemler bekletilir. Bunların ruhsata bağlanmış silahları ise tedbir
kararı kalkıncaya kadar genel kolluk kuvvetleri tarafından muhafaza altına
alınır.” MADDE 19 – 6136 sayılı Kanunun ek 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. “Cumhurbaşkanlığınca
temin edilen tabanca ve mermiler Cumhurbaşkanlığı Koruma Hizmetleri Genel
Müdürlüğündeki koruma personeline ve bunların amirlerine; Milli Savunma
Bakanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, Türk Silahlı Kuvvetleri
bünyesindeki subay, astsubay ve uzman erbaşlara; Jandarma Genel Komutanlığı
ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, kendi
bünyelerindeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara; Emniyet
Genel Müdürlüğünce temin edilen tabanca ve mermiler, emniyet hizmetleri
sınıfı personeline; Ticaret Bakanlığınca satın alınan tabanca ve mermiler,
Ticaret Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında silah taşıma yetkisini haiz
personele, görevlerinde kullanmak üzere bedeli mukabili zati demirbaş silah
olarak satılır.” MADDE 20 – 11/9/1981 tarihli
ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av
Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanuna aşağıdaki
ek madde eklenmiştir. “EK MADDDE 1 – 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında tedbir
kararı verilenlere, tedbir kararı süresince bu Kanun kapsamındaki yivsiz av
tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları taşıma ve bulundurma izni
verilmez, varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemler
bekletilir. Bunların bu Kanun kapsamında ellerinde bulunan yivsiz av
tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları ise tedbir kararı kalkıncaya
kadar genel kolluk kuvvetleri tarafından muhafaza altına alınır.” MADDE 21 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer. MADDE 22 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı
yürütür. 7 Kasım 2019 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 30941 |