GÜNCEL:
08/09/2006 |
|||||||||||||||
Dış Ticaret Müsteşarlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2006/26) BİRİNCİ KISIM Genel Bilgi ve İşlemler
Mevcut önlem ve soruşturma
MADDE 1 – (1)
Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) ve Endonezya menşeli poliesterlerden
sentetik devamsız lifler (poliester elyaf) için
13/3/2000 tarih ve 23992 sayılı Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2000/2 sayılı Tebliğ ile dampinge karşı
önlem yürürlüğe konulmuştur. Uygulanmakta olan önlemin yürürlükten kalkma
süresinin bitiminden önce, 9/12/2004 tarih ve 25665 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2004/29 sayılı
Tebliğ ile nihai gözden geçirme soruşturması açılması talebinde
bulunulabileceği ilan edilmiştir.
(2) Advansa Sasa
Polyester Sanayi A.Ş. tarafından dampinge karşı önlemin sona ermesinin
damping ve zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine yol açacağı
iddiasıyla yapılan başvuru üzerine, 10/3/2005 tarih ve 25751 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2005/8
sayılı Tebliğ ile başlatılan ve soruşturma sırasında Alba
Tekstil ve Sanayi Ticaret A.Ş.’nin de işbirliğinde
bulunduğu nihai gözden geçirme soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1)
Bu Tebliğ; 4412 sayılı Kanunla değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai
gözden geçirme soruşturması sonuçlarını içermektedir.
Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 3 – (1)
Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen yerli
üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, Güney Kore ve
Endonezya’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve ayrıca anılan
ülkelerde yerleşik diğer üretici-ihracatçılara iletilebilmesini teminen Güney Kore ve Endonezya’nın Ankara
Büyükelçiliklerine soru formları gönderilmiştir.
(2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün süre
tanınmış olup, tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri
karşılanmıştır.
(3) Yerli üretim dalı soruşturma süresince işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde
talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. Ayrıca, soruşturma döneminde
ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen 9 ithalatçı firmaya soru formu
gönderilmiş, bu firmaların 2’sinden cevap alınmıştır.
(4) Üretici-ihracatçı soru formuna cevap veren ve soruşturma süresince
işbirliğinde bulunan üretici-ihracatçı firmalar, Endonezya’da yerleşik P.T. Indorama Synthetics Tbk. ve Güney Kore’de yerleşik Huvis
Corporation’dır.
Yerinde doğrulama soruşturması
MADDE 4 – (1)
Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretici Advansa
Sasa Polyester Sanayi A.Ş. nezdinde yerinde
doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi
MADDE 5 – (1)
Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ülkelerin
Büyükelçiliklerine ve bilinen üretici-ihracatçı firmalara şikayetin gizli
olmayan metni ve soruşturma açılış Tebliği gönderilmiştir.
(2) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan
özetleri talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur.
(3) Nihai bildirimin ilgili taraflara gönderilmesini müteakip, Indorama Synthetics Tbk. temsilcisinden gelen talep üzerine görüşlerini sözlü
olarak ifade edebilmelerine imkan vermek amacıyla dinleme toplantısı
düzenlenmiştir.
(4) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler
incelenmiş, mezkur görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek
olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde cevap verilmiştir.
Gözden geçirme dönemi
MADDE 6 – (1)
Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden
meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının belirlenmesi için
1/1/2002–31/12/2004 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi (GGD) olarak
alınmıştır. İKİNCİ KISIM Soruşturma Konusu Ürün ve
Benzer Ürün
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1)
Soruşturma konusu ürün, Güney Kore ve Endonezya menşeli 5503.20 gümrük tarife
istatistik pozisyonu (GTP) altında yer alan ve poliester
elyaf olarak adlandırılan "poliesterlerden
sentetik devamsız lifler"dir.
(2) Yerli üretim dalı tarafından üretilen poliester
elyaflar ile soruşturma konusu ülkeler menşeli poliester
elyafların benzer ürün olduğu esas soruşturmada tespit edilmiştir. Bu
soruşturmada ise gerek yerli üretim dalı tarafından gerekse soruşturma konusu
ülkelerde üretilen poliester elyafların işlevsel
özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları,
kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından iki
ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan kaldıracak bir değişiklik olduğuna
dair herhangi bir görüş alınmamış ve bu yönde bir tespitte bulunulmamıştır.
(3) Bu durumda, Güney Kore ve Endonezya menşeli soruşturma konusu ürün ile
yerli üretim dalı tarafından üretilen poliester
elyafların benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır.
(4) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup,
uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır. ÜÇÜNCÜ KISIM Dampingin Devam Etmesi veya
Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
MADDE 8 – (1)
Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükmü gereğince, yürürlükteki önlemin sona
ermesi halinde dampingin devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olup olmadığı incelemiştir. Güney
Kore
a) Önleme tabi ülkede sektörün durumu ve kapasite fazlası
Uluslararası Ticaret Merkezi (International Trade Center- ITC) verilerine
göre, 2004 yılında Güney Kore toplam dünya ihracatının %25’ini gerçekleştiren
Tayvan’dan sonra %23’lük pay ile 2 nci sırada yer
almaktadır. Üretimde ise Kore Kimyasal Elyaf Birliği (Kore Chemical Fiber Association -
KCFA) verilerine göre söz konusu ülke 2005 yılı itibariyle dünya poliester elyaf üretiminin %5’ini oluşturmuştur. Aynı
kaynakta, önlemin yürürlüğe girmesini takip eden dönemde, sektörde yeniden
yapılanmalara gidildiği ifade olunmaktadır. Bu kapsamda, Kohap
firması 2002 yılında, Daehan firması ise 2004
yılında söz konusu ürünün üretiminden çekilmiştir. Huvis
firmasının ise SK Chemical ve Samyang
firmalarının poliester kapasitelerini birleştirmesiyle
2000 yılında faaliyete girdiği bilgisi alınmıştır. Yerli üretim dalından ve KCFA’nın internet sitesinden sağlanan bilgilere göre söz
konusu yeniden yapılanmalar ve üretimden çekilmeler sonucu Güney Kore’nin poliester elyaf üretim kapasitesi 2000 yılında 836.340
ton/yıl iken 2002 yılında önce 698.760 ton/yıla, 2004 yılında 608.400
ton/yıla gerilemiş, 2005 yılında da aynı seviyede kalmıştır. Bunun yanında
Kore Uluslararası Ticaret Birliği (Korea International Trade Association -KITA) verilerine göre söz konusu ürünün iç
piyasa talebinde önemli azalma olduğu tespit edilmiştir.
Önlem konusu ürünün kullanıcısı olan tekstil ve hazır giyim sektörleri poliester elyafın iç piyasa talebi açısından
incelenmiştir. Güney Kore Tekstil Sektörü Federasyonu (Korean
Federation of Textile Industries -KOFOTI)’nun 2005
faaliyet raporunda, söz konusu ülkenin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)’nden yaptığı hazır giyim ithalatının 2003 yılında %34
artması ve bu seviyenin yıllık bazda korunacağı öngörüsü nedeniyle tekstil
üreticilerinin ÇHC’de yatırım yapmakta olduğu ve
üretimlerini bu ülkeye kaydırdığı bu nedenle de yerli üretimin düştüğü
belirtilmektedir. Diğer taraftan ÇHC ve Hindistan kaynaklı tekstil ve hazır
giyim ürünlerinin ithalatının arttığı görülmektedir. Aynı raporda, Güney Kore
Ulusal İstatistik Kurumu verilerine dayanarak 2004 yılında tekstil üretiminin
%7,7 düştüğü 2005 yılında da düşmenin devam edeceği ifade edilmektedir. İç
piyasada mamul üretiminin yerini ithalata devrediyor olması sektörde girdi
olarak kullanılan elyaf pazarında da küçülme yaşandığına işaret etmektedir.
b) Önleme tabi ülkenin diğer ülke pazarlarındaki durumu
ITC verilerine göre ÇHC ve ABD’nin bu ülke için oldukça önemli pazarlar
olduğu ancak söz konusu ülkenin ÇHC’ye yaptığı
ihracatın 2000’de 344.435 tondan 2004’te 136.973 tona, 2005’te 104.434 tona
kadar gerilediği görülmektedir. Benzer şekilde Güney Kore’nin söz konusu
ürünün toplam ihracatında 2000 yılından itibaren önemli ölçüde azalma
görülmektedir. Azalmanın devam ettiği ve 2004 yılında 608.708 ton olan
ihracatın KITA verilerine göre 2005 yılında 552.067 ton olarak gerçekleştiği
görülmektedir. Bu durum, Güney Kore’nin elyafta kapasite fazlasının
mevcudiyetini ortaya koymaktadır.
Yukarıda belirtilen tespitlere göre 2005 yılında kapasitenin aynı kalmasına
karşın toplam ihracatın düşmesi ile oluşan kapasite fazlasının Türkiye
tüketiminin 1/3’ünü ya da toplam ithalatının tamamını karşılayabilecek
durumda olduğu görülmektedir. Yeniden yapılanmaya rağmen 2002 yılında %86
olan kapasite kullanım oranı 2005 yılında %85’e düşmüş olup bu durum Güney
Kore’de hala kapasite fazlası sorununun aşılmadığını ve önlemin yürürlükten
kalkması durumunda Türkiye’ye yönelebilecek önemli bir kapasitenin olduğunu
ortaya koymaktadır.
c) Türkiye pazarının önemi
Türkiye, Avrupa Birliği (AB)’ne olan yakınlığı ve kurmuş olduğu gümrük
birliği çerçevesinde AB’ye yaptığı önemli miktardaki tekstil ve hazır giyim
ihracatı ve bu sektörlerdeki hammadde ihtiyacı sebebiyle önemli bir pazar konumundadır.
Güney Kore’nin bu anlamda tekstil sektörünün ihtiyacı olan poliester elyafta önemli bir tedarikçi olduğu düşünüldüğünde
bu ülke için Türkiye pazarının önemi daha iyi ortaya çıkmaktadır.
ç) Talebi etkileyen fiyat unsuru
Yerli üretim dalından sağlanan bilgilere göre Türkiye’de faaliyet gösteren
söz konusu sektör, yeterli deneyim, gelişmiş alt yapı ve üretim yapısına
sahip olup yeterli kalitede ürün üretebilmektedir. Bu nedenle fiyatın talebi
etkileyen çok önemli bir unsur olduğu ve pazar payını artırmak isteyen
ihracatçılar için fiyata dayalı rekabetin temel alternatif olduğu anlaşılmaktadır.
d) Diğer ülkelerce uygulanmakta olan dampinge karşı önlemler
Güney Kore’ye karşı söz konusu üründe Hindistan, AB ve ABD’de dampinge
karşı vergi yürürlüktedir. Bu önlemler Güney Kore’de yerleşik üreticilerin
sadece Türkiye’ye değil diğer ülkelere de dampingli ihracat yaptığını ve yukarıdaki
değerlendirmelerin tutarlı olduğunu, önlemin yürürlükten kalkması durumunda
benzer eğilimin devam etmesinin ya da yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olduğunu ortaya koymaktadır.
e) Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları
Mevcut önleme esas teşkil eden soruşturma esnasında tespit edilen damping
marjları, firmaların önlemin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel
davranışlarını yansıtacak önemli birer gösterge niteliği taşıdığından
soruşturmada dikkate alınmıştır. İşbirliği düzeyi çok düşük olduğundan
soruşturmada Güney Koreli üretici-ihracatçıların gelecekteki fiyat
davranışlarını daha iyi yansıtabilecek başka bir gösterge
bulunmamaktadır. Esas soruşturma sırasında Güney Koreli üretici-ihracatçı
firmalar için tespit edilen damping marjlarına eşit olacak şekilde konulan
vergi oranları %11,9 ile %24,6 arasında değişen düzeylerdedir. Endonezya
a) Önleme tabi ülkede sektörün durumu ve kapasite fazlası
Uluslararası Sentetik İplik ve Elyafçılar Birliği (International
Rayon and Synthetic Fibres Committee – CIRFS) verilerine göre, önleme tabi ülkenin
2004 yılı itibariyle toplam poliester elyaf üretim
kapasitesi 505.902 ton/yıl iken 2005 yılında 537.200 ton/yıla çıkmıştır.
Dünyanın 2. büyük poliester elyaf ihracatçısı olan
Güney Kore’nin 2004 yılı itibariyle 608.400 ton/yıl kapasitesi olduğu göz önüne
alındığında Endonezya’nın oldukça önemli bir kapasiteye sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, söz konusu ülke 2004 yılında dünya elyaf üretiminin %2,6’sını
gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan, PT Polychem Indonesia Tbk. firmasının
internet sayfasında poliester sektöründe
göreli olarak düşük seyreden talep dolayısıyla Endonezya’da arz
fazlasının oluştuğu bilgisi yer almaktadır. Bu bilgi Textiles South East Asia
dergisinin Ocak 2006 sayısında doğrulanmaktadır.
Endonezya tekstil sektörü incelendiğinde ekonomideki durgunluk ve artan ucuz
nihai tekstil ürünleri ithalatı nedeniyle kapasite kullanım oranlarının
giderek düştüğü anlaşılmaktadır. Endonezya Sanayi Bakanlığının verilerine
göre tekstil ürünlerinde kapasite kullanım oranı 2000 yılında %81 iken 2004
yılında %70’e düşmüştür. Diğer taraftan Textiles Southeast Asia tarafından
düzenlenen bir araştırmaya göre de 2004 yılında Endonezya hazır giyim
sektöründe kapasite kullanım oranı %77,5 seviyesinde kalmıştır.
Fibersource.com sitesinde 2003 yılında yayımlanan
bilgiye göre, Endonezya’da bulunan ve yerli üretim dalını temsil eden
Endonezya Sentetik Elyaf Üreticileri Birliği (Indonesian
Synthetic Fiber Makers Association –APSYFI), Tayvan, Tayland ve Güney Kore’den
yapılan dampingli ithalat nedeniyle iç piyasanın zarar gördüğü ve artan
rekabet nedeniyle satışlar ve kapasite kullanım oranlarının düştüğü
şikayetiyle damping soruşturması açılması için başvuruda bulunmuştur. Söz
konusu gelişmeler Endonezya’daki kullanılmayan kapasiteye işaret etmektedir.
b) Önleme tabi ülkenin diğer ülke pazarlarındaki durumu
ITC verilerine göre 2004 yılında Endonezya’nın en çok ihracat yaptığı ülkeler
sırasıyla Türkiye, ÇHC, Tayland ve ABD’dir. 2000-2004 verileri incelendiğinde
ÇHC’ye yapılan ihracatın miktar bazında %55 oranında
artarak 4.997 tona ulaştığı, Tayland’a yapılan ihracatın sabit kalarak 4.124
ton olduğu ABD’ye yapılan ihracatın ise % 28 oranında artarak 3.954 tona
ulaştığı görülmektedir. Bununla birlikte diğer ülkelere yapılan
ihracatın azalması sonucunda Endonezya’nın toplam ihracatı aynı dönemde %1
oranında azalarak 40.920 ton olarak gerçekleşmiştir.
c) Türkiye pazarının önemi
Türkiye’nin AB’ye olan yakınlığı ve AB’nin en önemli tekstil tedarikçilerinden
biri olması Endonezya açısından da son derece önemlidir. Ayrıca yukarıda da
belirtildiği gibi Türkiye söz konusu ülke üreticilerinin en önemli ihracat
pazarıdır.
ç) Talebi etkileyen fiyat unsuru
Daha önce de belirtildiği gibi yerli üretim dalı yeterli deneyime sahip olup
ileri teknoloji ile üretim yaptığından fiyatın talebi etkileyen çok önemli
bir unsur olduğu anlaşılmaktadır.
d) Diğer ülkelerce uygulanmakta olan dampinge karşı önlemler
Endonezya’ya karşı AB’de önlem konusu üründe 14/7/2000 tarihinden itibaren
dampinge karşı vergi yürürlükte olup önlem için halen nihai gözden geçirme
soruşturması devam etmektedir.
e) Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları
Mevcut önleme esas teşkil eden soruşturma esnasında tespit edilen damping
marjları, özellikle işbirliğinin yetersiz olduğu mevcut durumda
üretici-ihracatçı firmaların önlemin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel
davranışlarını yansıtacak en önemli bilgi olarak soruşturma kapsamında
dikkate alınmıştır. Esas soruşturma sırasında üretici-ihracatçı firmalar için
damping marjlarına eşit olacak şekilde konulan vergiler %6,2 ile %37,4
arasında değişen oranlarda belirlenmiştir.
Değerlendirme
MADDE 9 – (1)
Yukarıdaki bilgiler ışığında, soruşturmaya konu ülkelerde iç piyasa talebinin
daraldığı, bu ülkelerin dış piyasalarda pazar paylarını koruyamadıkları ve
ihracatlarının azaldığı ve buna bağlı olarak kapasite fazlasının
oluştuğu, AB ve ABD gibi önemli ülkelerin söz konusu ülkelere yönelik
dampinge karşı önlem uyguladığı ve Türkiye pazarının iki ülke açısından da
önem arz ettiği göz önüne alındığında, önlemin yürürlükten kalkması durumunda
Güney Koreli ve Endonezyalı üretici-ihracatçılardan Türkiye’ye yapılan
dampingli ithalatın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olduğu anlaşılmaktadır.
(2) İşbirliğinde bulunan ihracatçı firmalar diğer üretici/ihracatçılardan
farklı değerlendirilmeleri gerektiğini iddia etmiştir. İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat, işbirliğine gelmeyen firmaların
işbirliğine gelmemeyi caydıracak muameleye tabi tutulmasına izin vermekle
birlikte bu yöndeki izin işbirliğine gelen firmalar için ayrıcalıklı bir
durumun yaratılması gerektiği anlamına gelmemektedir.
(3) Ayrıca işbirliğinde bulunan bir ihracatçı firma Türkiye’ye yaptığı
ihracatın dampingli olmadığını iddia ederken, bir diğer ihracatçı firma
kendisi için bireysel damping marjı hesaplanması gerektiğini iddia etmiştir.
Ancak yürütülen soruşturma bir nihai gözden geçirme soruşturması olduğundan
dampingin varlığı değil önlemin kalkması durumunda dampingin devamı veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı hususu değerlendirilmekte
olup, dampingin belirlenmesi bu değerlendirme için ihtiyari bir unsurdur ve
Yönetmeliğin 41 inci maddesi kapsamında bu soruşturmada damping belirlemesi
yapılmasına gerek görülmemiştir. DÖRDÜNCÜ KISIM Zararın Devam Etmesi veya
Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
MADDE 10 – (1)
Önlemin yürürlükte olduğu dönemde yerli üretim dalında zarar durumu ve
önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel
gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel gelişimi,
fiyatlarının gelişimi ve muhtemel fiyat kırılması ile yerli üretim dalının
ekonomik göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemin
etkisini ve önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla
gözden geçirme dönemini (2002–2004) de içine alan 1999–2005 dönemi ele
alınmıştır. BİRİNCİ BÖLÜM Önlem Konusu İthalatın Gelişimi
Maddenin genel ithalatı
MADDE 11 – (1)
Esas önlem yürürlüğe girmeden 1999 yılında poliester
elyafların genel ithalatı 33.237 ton iken önlemin yürürlüğe girdiği 2000
yılında 55.421 tona çıkmış, 2001 yılında 40.000 tona düşmüştür. 2002–2003
yılları arasındaki dönemde önemli ölçüde artış gösteren ithalat sırasıyla
62.568 ton ve 66.238 tona ulaşmış, ancak 2004 ve 2005 yılında gerileyerek
sırasıyla 48.513 ve 59.152 tona düşmüştür.
Maddenin soruşturma konusu ülkelerden ithalatı
MADDE 12 – (1)
Soruşturma konusu ürünün Güney Kore’den ithalatı önlem öncesi 1999 yılında
13.046 ton iken önlemin yürürlüğe girmesi sonrasında 2000 yılında 5.475 tona,
2001 yılında ise 2.921 tona düşmüştür. Gözden geçirme dönemini kapsayan
2002–2004 yılları arasında ise sırasıyla 3.085 tona, 1.736 tona ve 510
tona, 2005 yılında ise 87 tona gerileyerek önemli ölçüde azalmıştır. Bu durum
önlemin etkili olduğunu göstermektedir.
(2) Endonezya’dan yapılan ithalat ise, 1999 yılında 5.178 ton iken önlemin
yürürlüğe girmesiyle birlikte 2000 yılında 1.543 tona 2001 yılında ise 522
tona düşmüştür. Gözden geçirme dönemini kapsayan 2002–2004 yılları arasında ise
ithalat tekrar artarak sırasıyla 606 ton, 3.834 ton ve 5.496 ton olarak
gerçekleşirken, 2005 yılında 5.449 ton seviyesinde oluşmuştur.
(3) Soruşturma konusu ülkelerden yapılan toplam ithalat 1999 yılında 18.225
ton iken önlem yürürlüğe girdikten sonra 2000 yılında 7.018 tona, 2001
yılında 2.922 tona düşmüş, gözden geçirme dönemini kapsayan 2002-2004
yıllarında ise artarak sırasıyla 3.691 ton, 5.570 ton ve 6.007 ton olarak
gerçekleşirken 2005 yılında tekrar düşerek 5.536 ton olmuştur.
(4) Huvis firması soruşturma döneminde gerek Güney
Kore’den gerekse Endonezya’dan yapılan ithalatın çok sınırlı kaldığını
belirtmiş, toplam poliester elyaf ithalatı
içerisinde %1-2 seviyelerindeki oranın maddi zarara veya maddi zarar tehdidine
neden olamayacağını iddia etmiştir. Ancak, bu düşük oran dampinge karşı
önlemin yürürlükte olmasından kaynaklanmakta olup, yapılan inceleme mevcut
önlemin kalkması halinde dampingli ithalatın devamı veya tekrarının ve bunun
sonucunda zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığına yönelik olduğundan şu anki düşük oranlar önlem kaldırıldığında
zarara neden olmayacağını göstermemektedir.
Önlem konusu ithalatların pazar payları
MADDE 13 – (1)
Soruşturma konusu ürünün yurtiçi tüketimi, yerli üretim dalının yurtiçi
satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.
(2) Bu çerçevede hesaplanan toplam tüketim endeksi, 2002 yılında 100 iken
2003 yılında sınırlı bir artış kaydederek 102 olmuş, 2004’te ise 95
seviyesine inmiştir. Güney Kore menşeli soruşturma konusu poliester
elyafların tüketim içindeki payı 2002 yılında %2 iken 2003 yılında %1
olmuş, 2004 yılında ise söz konusu ülke menşeli ürünün toplam tüketim içinde
payı %1’in altına gerilemiştir. Endonezya menşeli poliester
elyafın ise 2002 yılında toplam tüketim içindeki %1’in altında iken 2003 ve
2004 yıllarında sırasıyla %3 ve %4’e çıkmıştır.
(3) Soruşturmaya konu ülkelerin toplam pazar payı incelendiğinde ise bu payın
2002 yılında %3 iken 2003 ve 2004 yıllarında kısmi olarak artış göstererek %4
olarak gerçekleştiği belirlenmiştir.
Önlem konusu ithalatın fiyatlarının gelişimi
MADDE 14 – (1)
TUİK verilerine göre, Güney Kore menşeli soruşturma konusu poliester elyafların ağırlıklı ortalama ithal birim
fiyatı, soruşturma öncesi 1999 yılında 0,88 ABD Doları/Kg iken önlemin
yürürlüğe girmesi sonrasında yükselerek 2000’de 1,02 ABD Doları/Kg ve 2001’de
1,06 ABD Doları/Kg olmuştur. Gözden geçirme döneminde ise 2002 ve 2003
yılında sırasıyla 1,02 ve 1,05 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. 2004’te
ise petrol fiyatlarındaki artış sonucunda hammadde maliyetlerindeki artışa da
bağlı olarak birim fiyatlar yükselerek, 1,29 ABD Doları/Kg’a
çıkmıştır.
(2) Endonezya menşeli poliester elyafların birim
ithal fiyatları ise önlem öncesi 1999 yılında 0,90 ABD Doları/Kg iken 2000’de
0,97 ABD Doları/Kg olmuştur. 2001 yılında az miktarda yapılan ve standart
ürün özelliklerinden farklılık arz eden özellikli ürün tipi ithalatının
artması sebebiyle birim fiyatın yüksek olduğu değerlendirilmiştir. Gözden
geçirme döneminde ise sırasıyla 0,93 ABD Doları/Kg, 1,07 ABD Doları/Kg ve
1,28 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.
(3) Yukarıdaki veriler değerlendirildiğinde iki ülkeden yapılan ithalatın
fiyatlarında benzer eğilimler olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu ülkelerin
Türkiye’ye ihraç fiyatları 2000–2003 yılları arasında benzer seviyelerde
seyrederken, 2003 yılından itibaren petrol fiyatlarındaki artışla birlikte
yükselen maliyetler neticesinde hem dünya ithal fiyatları hem de Türkiye’nin
bu ülkelerden ortalama ithal fiyatları artmaya başlamıştır.
Fiyat kırılması
MADDE 15 – (1)
Dampingli ithalat sebebiyle yerli üretim dalı fiyatlarını olması gereken
seviyede belirleyemediğinden önlemin yürürlükten kalkması durumunda
oluşabilecek muhtemel fiyat kırılmasına bakılmıştır. Gözden geçirme dönemi
için yapılan hesaplamada dampinge karşı vergi hariç tutularak Güney Kore ve
Endonezya’dan yapılan ithalatın birim fiyatına gümrük vergisi ve ithal
masrafları eklemek suretiyle önlem konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş
fiyatları bulunmuş ve bu fiyatlar yerli üretim dalının olması gereken satış
fiyatını veren maliyet artı makul kâr yöntemi ile bulunan fiyatlarla
karşılaştırılmıştır. Buna göre, dampinge karşı önlemin yürürlükte olmaması
durumunda, yerli üretim dalının fiyatlarını Güney Kore menşeli soruşturma
konusu ürünün gözden geçirme döneminde sırasıyla -%6,0, %8,1 ve %8,9
oranında; Endonezya menşeli soruşturma konusu ürünün ise sırasıyla
%3,0, %6,5 ve %9,3 oranında kırılma olacağı hesaplanmıştır. Bu durum, önlemin
yürürlükten kaldırılması durumunda önleme tabi ülkeler menşeli ithalatın
yerli üretim dalının fiyatlarını bastırmasının ve zararın devamına veya
yeniden meydana gelmesine neden olmasının muhtemel olduğunu göstermektedir.
(2) Huvis firması Güney Kore için hesaplanan 2002
yılına ait fiyat kırılmasının negatif çıktığını dolayısıyla söz konusu ülkeden
yapılan ithalatın yerli üretim dalı zararına neden olmadığını iddia
etmektedir. Ancak hesaplanan fiyat kırılması negatif olsa da üç yılı kapsayan
gözden geçirme dönemine bakıldığında 2002 yılından sonra söz konusu ülkeden
yapılan ithalatın yerli üretim dalı fiyatlarını baskı altında tuttuğu ve bu
nedenle fiyat kırılmasının devam etme ihtimalinin yüksek olduğu
görülmektedir. Aynı firma, yerli üretim dalı fiyatlarının gözden geçirme
döneminde artış gösterdiğini iddia etmektedir. Ancak, yapılan incelemede yerli
üretim dalı fiyatlarında gerçekleşen artışın maliyetlerdeki artışın önemli
ölçüde altında kaldığı tespit edilmiştir. İKİNCİ BÖLÜM Yerli Üretim Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 16 – (1)
Önlem konusu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin
belirlenmesinde, işbirliğinde bulunan Advansa Sasa Polyester Sanayi A.Ş. ve Alba
Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmalarının verileri esas alınmış olup mümkün
olduğu ölçüde ürüne ilişkin veriler kullanılmıştır.
(2) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerindeki değişimin sağlıklı bir
şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık
ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış
reel değerler kullanılmıştır.
a) Üretim
Yerli üretim dalının ilgili üründe 2002 yılında 100 olan üretim miktar
endeksi, 2003 yılında düşerek 98 olmuş ancak 2004 yılında artarak 121
seviyesine çıkmıştır.
b) Satışlar
Yerli üretim dalının ilgili üründe 2002 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar
endeksi, 2003 yılında 98’e düşmüş ancak 2004 yılında artarak 109 olarak
gerçekleşmiştir.
Aynı dönemde satış hâsılatı reel olarak incelendiğinde 2002 yılında 100 olan
endeksin 2003 yılında 87’ye gerilediği ancak 2004 yılında tekrar 100
seviyesine ulaştığı görülmüştür.
c) Yurtiçi Fiyatlar
Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama yurtiçi birim satış fiyatı
endeksinin, 2002 yılı verileri 100 olarak alındığında, 2003 yılında 89’a
gerilediği ancak 2004 yılında 92’ye çıktığı görülmüştür.
ç) İhracat
Yerli üretim dalının ilgili üründe 2002 yılında 100 olan ihracat miktar
endeksi, 2003 yılında 72 seviyesine inerek önemli ölçüde düşmüş, 2004 yılında
artarak 123 seviyesine çıkmıştır.
Yerli üretim dalının ihracat hâsılatı ise 2002 yılında 100 olarak kabul
edildiğinde, 2003 yılında benzer şekilde düşerek 70 seviyesinde kalmış, 2004
yılında ise 123 seviyesine çıkmıştır.
d) Pazar Payı
Yerli üretim dalının ilgili üründe yurtiçi pazar payı ise 2002 yılında %57
iken 2003 yılında %55’e düşmüş 2004 yılında ise artarak %65 olarak
gerçekleşmiştir.
e) Stoklar
Yerli üretim dalının ilgili üründeki stok verileri incelendiğinde, 2002
yılında 100 olan stok düzeyi endeksinin, 2003 yılında bir miktar artsa da
2004 yılında önemli ölçüde düşerek sırasıyla 107 ve 61 olarak gerçekleştiği
gözlemlenmiştir.
f) Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO)
Yerli üretim dalının üretim kapasitesi 2002 yılında 100 olarak alındığında,
2003 yılında 105’e ve 2004 yılında da 108’e çıkmıştır. Kapasite kullanım
oranları ise 2002–2004 yılları arasında sırasıyla %71, %66 ve %79 olarak
gerçekleşmiştir.
g) İstihdam
Yerli üretim dalının ilgili üründeki çalışan toplam işçi sayısı endeksi 2002
yılında 100 kabul edildiğinde, 2003 ve 2004 yıllarında önemli ölçüde düşerek
sırasıyla 94 ve 90 olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Ücretler
Yerli üretim dalının ilgili ürünün üretiminde çalışan işçilerinin aylık
giydirilmiş brüt ücret endeksi 2002 yılında 100 olarak alındığında, 2003
yılında 101’e çıksa da 2004 yılında tekrar 100 seviyesine inmiştir.
h) Verimlilik
Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik
endeksi 2002 yılında 100 iken, gerek maliyet düşürme çalışmaları
çerçevesindeki istihdamda azalma gerekse artan üretim neticesinde 2003 ve 2004’te
sırasıyla 105 ve 135 olarak gerçekleşmiştir.
ı) Maliyetler
Yerli üretim dalının ilgili üründe ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet
endeksi 2002 yılında 100 iken, 2003 yılında 93 seviyesine inse de, 2004
yılında tekrar 98’e çıkmıştır.
i) Kârlılık
Yerli üreticinin ilgili üründe ticari maliyetleri dikkate alınarak hesaplanan
ürün birim kârlılık endeksi 2002 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, 2003
ve 2004 yılında önemli ölçüde azalarak sırasıyla 38 ve 21 seviyelerine
düşmüştür.
j) Nakit Akışı
Yerli üretim dalının ilgili ürün satışları ile yarattığı nakit akışı endeksi
2002 yılında 100 iken 2003 yılında düşerek 71, 2004 yılında ise 57 olarak
gerçekleşmiştir.
k) Özkaynakların Kârlılığı ve Yatırım Hâsılatı
Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2002 yılı
itibariyle (-)%1,46 olan özkaynak karlılığı (Kâr/Özkaynak) oranı 2003 ve 2004 yıllarında sırasıyla
(-)%16,36 ve (-)%3,95 olarak gerçekleşmiştir.
Yatırım hâsılatı (Kâr/Aktif Toplamı) oranına bakıldığında ise 2002 yılında
(-)%0,78 olan oranın, 2003 ve 2004 yılında sırasıyla (-)%8,02 ve (-)%2,31
olarak gerçekleştiği görülmüştür.
l) Büyüme
Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü
reel olarak 2002 yılında 100 iken, 2003 ve 2004 döneminde sırasıyla 100 ve
116 olarak gerçekleşmiştir.
m) Sermaye Artışı
Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2002 yılında 100
olan öz sermaye endeksi, 2003 yılında 92, 2004 yılında ise önemli ölçüde
artış göstererek 128 olarak gerçekleşmiştir.
Ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi
MADDE 17 – (1)
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri incelendiğinde, gözden geçirme döneminde
sınai maliyetlerin %10 oranında artmasına karşın düşen faaliyet giderleri ve
finansman giderleri nedeniyle ticari maliyetlerin %2 oranında azaldığı
görülmüştür. Yurtiçi birim satış fiyatları incelendiğinde ise buradaki
düşüşün %8 oranında gerçekleştiği ve maliyetlerdeki düşüşün oldukça üzerinde
olduğu belirlenmiştir. Bu durum, yerli üretim dalının satışlarını arttırmasına
rağmen oluşan fiyat baskısıyla fiyatlarını düşürmek zorunda kaldığını göstermektedir.
Ayrıca, istihdamda kayıplar yaşandığı, artan verimliliğe rağmen ürün
kârlılığı ile nakit akışında olumsuzluklar görüldüğü, tevsi ve yenileme
yatırımlarının yapılamadığı tespit edilmiş, bu nedenle ekonomik
göstergelerinde bozulmalar olduğu ve ilgili üründe birim kârlılığın önemli
ölçüde düştüğü saptanmıştır.
(2) Huvis firması, yerli üretim dalının bir çok
göstergesinin maddi zarara veya maddi zarar tehdidine işaret etmediğini iddia
etmiştir. Özellikle yerli üretim dalı fiyatlarındaki artış trendinin bu
iddiayı desteklediğini belirtmiştir. Ancak, söz konusu dönemde fiyatlarda
gerçekleşen düşüşün ticari maliyetlerdeki düşüşten daha fazla olması ve ürün
kârlılığının büyük ölçüde düşmesi önemli bir maddi zarar tehdidi niteliği
taşıdığı sonucuna varılmıştır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Zararın Devam Etmesi veya
Yeniden Meydana Gelmesi İhtimaline Yönelik Değerlendirme
MADDE 18 – (1)
Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin yürürlükten
kalkması halinde yerli üretim dalında soruşturma konusu ülkeler menşeli
dampingli ithalattan kaynaklanan zararın devam etmesinin veya yeniden meydana
gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir.
a) Önlem konusu ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını bastırması
Yukarıda da değinildiği gibi mevcut önlemin yokluğunda gerek Güney Kore
gerekse Endonezya menşeli ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının iç
piyasa fiyatlarını bastıracak düzeyde bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre,
mevcut önlemlerin yürürlükte olmaması durumunda, 2003 ve 2004 yıllarında
Güney Kore ve Endonezya menşeli poliester elyafların
yerli üretim dalı fiyatlarını önemli ölçüde kırmış olacağı saptanmıştır. Daha
önce de değinildiği gibi her iki ülkede mevcut bulunan kapasite fazlası ve uluslararası
rekabet söz konusu ülkelerde yerleşik üretici-ihracatçıların ihraç fiyatlarının
artması ihtimalini büyük ölçüde zayıflatmaktadır. Bu nedenle önlemin ortadan
kalkması durumunda iki ülke menşeli ürünün de iç piyasa fiyatlarını kıracağı
dolayısıyla da zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olduğu ortaya çıkmaktadır.
b) Önleme konu ülkelerin kapasite fazlası
Önlemin yürürlükten kalkması halinde önleme konu ülkelerin Türkiye’ye
yönlendirebilecek fazla kapasitesi olup olmadığı incelenmiştir. Bu amaçla,
Güney Kore ve Endonezya’daki poliester elyaf
üreticilerinin üye olduğu çeşitli birliklerin internet siteleri ve
raporlarından, iş birliğinde bulunan firmalar ve söz konusu ülkelerde
yerleşik çeşitli üretici firmaların internet sitelerine ait verilerden
yararlanılmıştır. Bu verilere göre, 2000–2004 döneminde Güney Kore’de
kapasite düşmesine rağmen daralan iç piyasa talebi nedeniyle kapasite
fazlasının bulunduğu görülmektedir. Endonezya’nın kapasite ve kapasite
kullanım oranları incelediğinde ise, gerek bu ülkeye karşı uygulanmakta olan
önlemler gerekse diğer ülkelerden söz konusu ülkeye dampingli fiyatlarla
girdiği iddia edilen poliester elyaf sebebiyle
üretimin düştüğü ve kapasite fazlasının oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu
tespitler, önlemin yürürlükten kalkması durumunda azalan iç piyasa talebiyle
birlikte oluşan kapasite fazlasının Türkiye’ye yönelebileceği ve fiyat
üzerinde baskının ortaya çıkmasına yol açarak yerli üretim dalındaki zararın
devamına veya yeniden meydana gelmesine neden olmasının muhtemel olduğunu
göstermektedir.
c) Önleme konu ülkelerde sektörün durumu
KCFA verilerine göre, önlemin yürürlüğe girmesini takip eden dönemde sektörde
yeniden yapılanmalara gidilmiştir. Bu kapsamda, Güney Kore’de 2000-2004
yılları arasında kapasite %27 oranında azalmıştır. Bununla birlikte Güney
Kore tekstil sektörü iç piyasadaki durgunluk ve ülkenin ikinci büyük döviz
girdisini sağlayan sektör olmasına rağmen artan ucuz tekstil ürünleri ithalatı
nedeniyle söz konusu sektörde kapasite kullanım oranları giderek düşmektedir.
Güney Kore’nin ilgili üründeki ihracatı incelendiğinde ise kapasitedeki
azalma ile doğru orantılı olarak 2000 yılından itibaren, 2003 yılındaki bir
miktar artışın dışında, düzenli bir azalma görülmektedir. Kapasitedeki
azalmaya rağmen iç talep ve ihracattaki daralma nedeniyle önemli bir atıl
kapasitenin bulunduğu belirlenmiştir.
Endonezya’nın 2004-2005 yıllarında üretim kapasitesinde %6 oranında artış
gerçekleşmiştir. Endonezya tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki kapasite
kullanım oranlarının düşmesi nedeniyle elyaf üreticilerinin yurtiçi
taleplerinde daralma meydana geldiği görülmektedir. Bunun sonucunda kapasite
kullanım oranı aynı dönemde %76’dan %69’a gerilemiştir. Bu durum söz konusu
ülkede önemli bir kapasite fazlası olduğunu göstermektedir. Bu fazla, Türkiye
pazarının büyüklüğü ile karşılaştırıldığında önemli bir miktar tutmaktadır.
Bu kapasite fazlasının önlemin kalkması durumunda Endonezya için önemli bir
pazar olan Türkiye’ye yönelmesinin ve dolayısıyla yerli üretim dalında
zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine neden olması muhtemeldir.
ç) Maliyetler ve fiyatlandırma
Petrol fiyatlarındaki değişimin poliester elyafın
ana hammaddesi olan PTA ve MEG fiyatlarının 2004 yılında yükselmesi Güney
Kore ve Endonezya’daki üreticilerin üretim maliyetlerini olumsuz
etkilemiştir. Bununla birlikte ÇHC’den gelen yoğun
rekabet nedeniyle iki ülke piyasasında talebin ÇHC’den
ithal edilen mallarına kayması söz konusu ülkelerdeki üreticilerin
yurtdışında pazar payı elde etmek amacıyla maliyet artışlarını yurtdışı
fiyatlarına yansıtma kabiliyetlerini azaltmakta, dolayısıyla önlemin
yürürlükten kalkması durumunda ithalatın dampingli fiyatlardan devamı veya
yeniden meydana gelmesine ve bu durumun yerli üretim dalında zararın devam
etmesine veya yeniden meydana gelmesine yol açma olasılığını ortaya koymaktadır.
d) Türkiye pazarının önemi
Daha önce de değinildiği gibi Türkiye her iki ülke açısından da önemli bir
pazar konumundadır. Türkiye’nin tekstil sektöründe deneyimli ve gelişmiş
olması; ayrıca AB’ye yakınlığı ve ikinci büyük hazır giyim tedarikçisi olması
Türkiye pazarının önemini açıkça göstermektedir. Ayrıca, Güney Kore ve
Endonezya’nın Türkiye’ye uzun süredir ihracat yapmaları, Türkiye’de ana
dağıtıcı firmalarla bağlantılı olarak dağıtım kanallarına kolaylıkla
girmeleri ve dolayısıyla Türkiye pazarını çok iyi bilmeleri nedeniyle önlemin
kalkması durumunda ihracatlarını artırmada önemli bir engelle karşılaşmayacakları
ortadadır.
Bu bilgiler ışığında, söz konusu ülkelere karşı uygulanmakta olan önlemin
kalkması durumunda bu ülkelerde oluşan arz fazlasının dampingli fiyatlarla
Türkiye’ye daha fazla yönelmesi ve var olan fiyatlar üzerinde baskının daha
da artarak yerli üretim dalında zararın devamına veya yeniden meydana
gelmesine neden olacağı muhtemeldir. BEŞİNCİ KISIM Nedensellik Bağı ve Diğer
Unsurlar
Dampingli ithalatın etkisi
MADDE 19 – (1)
Önleme tabi ülkelerden yapılan ve yerli üretim dalı fiyatlarını baskı altında
tutabilecek bir ithalatın fiyatının mevcut olması, soruşturma konusu
ülkelerin Türkiye’ye yönlendirebilecek önemli ölçüde ihracat kapasitesinin bulunması,
önemli büyüklükteki kapasitelere karşın daralan talep nedeniyle fiyatlarını
artırmalarının muhtemel olmaması ve yerli üretim dalının fiyatlarını
bastırması muhtemel olan önlem konusu ülkelerdeki üretici-ihracatçıların
Türkiye pazarını çok iyi tanımaları ve dağıtım kanallarına kolay ve hızlı
biçimde nüfuz edebilecek durumda olmaları nedeniyle mevcut önlemin ortadan
kalkması durumunda dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesine ve bunun
sonucunda yerli üretim dalında zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine
neden olması muhtemeldir.
Üçüncü ülkelerden ithalat
MADDE 20 – (1)
Güney Kore ve Endonezya dışında soruşturma konusu üründe; Hindistan, Tayvan
ve Tayland için 29/7/2003 tarihinden, Beyaz Rusya için yapılan nihai gözden
geçirme soruşturması ile 20/11/2004 tarihinden itibaren dampinge karşı önlem
yürürlüktedir. 1999–2005 döneminde söz konusu ürünün üçüncü ülkelerden
yapılan ithalatı incelendiğinde 2000-2002 döneminde önlemin yürürlüğe
girmesiyle ithalatın Hindistan, Tayland ve Tayvan’dan önemli ölçüde arttığı
görülmüştür. Buradan da görüleceği üzere önlemin etkisiyle dampinge karşı
vergiye tabi ülkelerden yapılan ithalat azalırken üçüncü ülkelerden yapılan
ithalat belli oranda artmaktadır. Ancak bu durum, Güney Kore ve Endonezya’ya
karşı uygulanmakta olan önlemin yürürlükten kalkması durumunda bu ülkelerden
yapılan ithalatta dampingin ve bu ithalatlar nedeniyle yerli üretim dalında
zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespitini
değiştirmemektedir.
Fiyat taahhüdü
MADDE 21 – (1)
P.T. Indorama Synthetics Tbk. firması fiyat taahhüdü teklifi İthalatta Haksız
Rekabeti Değerlendirme Kurulunca kabul edilmemiştir. ALTINCI KISIM Sonuç
Karar
MADDE 22 – (1)
Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması halinde dampingin
ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu
tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2000/2
sayılı Tebliğ ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemler, İthalatta Haksız
Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıda
tanımı, menşe ülkeleri ve üreticileri belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalinde
karşılarında gösterilen şekilde değiştirilmiştir.
Uygulama
MADDE 23 – (1)
Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve
menşe ülkesi belirtilen maddenin ithalatında karşılarında gösterilen
oranlarda dampinge karşı vergiyi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 24 – (1)
Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 25 – (1)
Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan
yürütür. 8 Eylül
2006 CUMA Resmi
Gazete Sayı:
26283 |